Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Huriye Dönmez
Huriye Dönmez
@huriyedonmez
Aynı zamanda instagramda @avizetozu adı altında bir sayfam var oraya da beklerim.
Üniversite
84 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Onay Kitap Yorumu
Harika bir Emma Chase kitabıyla geldim dostlarım. İlk kitabı Derya sayesinde okumamıştım çünkü asla benim seveceğim şeyler yoktu ama ikincisinin mükemmel olduğunu duyunca hemen satın aldım ve geldiği gibi de okudum
Zaten 300 sayfa ve ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğinizi anlamıyorsunuz bile.
Ve en en önemlisi de erkek karakterin bakış açısıyla okumamız. Normalde pek sevmem ama Emma bunu öyle bir yapıyor ki hiç rahatsız olmuyorsunuz ve onu hemen içselleştiriyorsunuz. Aynı Karmakarışık serisinden Drew gibi ️
Erkek karakterimizin adı Jake ve o bir ceza avukatı. Hiçbir şekilde sevgililik olaylarına, aile olaylarına girmeyen ve tek gecelik ilişkiler yaşayan biri.
Chelsea ise kadın karakterimiz abisinin ve yengesinin ölümünden sonra 6 yeğeniyle baş başa kalan ve onlara bakmakla yükümlü olan biri.
Ve ikisinin karşılaşma anlarını ve ilişkilerini tahmin edebiliyorsunuz.
Jake tam olarak bu durumdan kaçınmaya çalışırken olayın tam merkezine düşüyor ve asla Chelsea ve çocuklardan ayrılamıyor. En çok Chelsea’dan tabii
Ama çocuklarla da çok iyi vakit geçiriyor orası ayrı.
Ben ciddi anlamda çok eğlenerek ve severek okudum. Kafa dağıtmalık bir kitap ararsanız bu kitap tam size uygun diyebilirim. Aynı zamanda kitabın 18 yaş üstü olduğunu söyleyeyim ve puanımı verip kaçayım
Teslimiyet Kitap Yorumu
Çok çok eskilerden bir historical romanla geldim. Uzun zamandır Pamela Clare okumak istiyordum ama bir türlü elim gitmiyordu. 2013 yılında (aldığım notlara göre ilk o zaman okumuşum. O zamanlar bir deftere her şeyi yazardım hangi tarihte aldığımdan, kaç günde okuduğuma kadar ) ilk okuduğum zamanlar çok beğendiğimi hatırlıyordum ve zihnimde bir kaç
Rakipler Kitap Yorumu
Vi’nin önceki kitaplari bir hiçmiş diyerek konuya giriş yapıyorum dostlarım. Çünkü ciddi anlamda sanki o kadın yazmış gibi hissetmedim. Genelde hep aynı şeyler oluyormuş gibi bir hissiyatla okuyordum. Egomanyak, Narsist, Patron okuduğum kitaplardandı. Ama bu kitapta öyle bir şey hissetmedim ya da iyi günüme denk geldi
Benim için Hilal Şehir’den sonra iyi bir araydı diyebilirim.
Sophie ve Weston o kadar harika ve komiklerdi ki. Birbirlerine karşı delice bir çekim duyuyorlardı ve bunu kesinlikle bastırmadan yaşıyorlardı ve her seferinde “bu son” cümlesi dolanıyordu etrafta. Ama Weston asla böyle bir şeyin olmayacağının gayet farkında çünkü Sophie’yi çok iyi tanıyordu.
Bir oteli işletmeye hatta küçük bir hissesini kendisine almak için New York’a gelen düşman ailelerin çocukları olmaları, ikisinin de çocukken birbirlerini tanımaları ve o zamandan beri bile sürekli çekişmeleri detayı çok iyiydi.
Her seferinde heyecanla sayfaları çevirdim. İkisinde de rahatsız olduğum herhangi bir konu asla olmadı.
Okur Takip Önerileri
Toprak ve Kan Hanesi (Hilal Şehir, #1) Kitap Yorumu
Uzun zamandır böyle uzun soluklu bir Sarah kitabına ihtiyacım olduğunu biliyordum ama bir türlü cesaret edip başlayamıyordum ve Dex’in (umarım) önümüzdeki ay ikincisini çıkartacağını duyduğumda dedim ki “niye başlamıyorum?”..
Böylelikle bu maceraya atlamış bulundum ve her bir saniyesinden aşırı zevk aldım.
Öyle bir kurguydu ki bu Sarah yemin
En Tatlı Kaçış Kitap Yorumu
Resmen bu kitabın çıkmasını (Derya sayesinde) 1 yıla yakın bir süredir bekliyorum. Çünkü ingilizce okumaya başladığı ilk zamanda bütün ayrıntılarını heyecanla dinlediğim ve kafamı taşlara vurup neden ingilizce bilmiyorum diyerek geçirdiğim o zamanlar “acaba hiç Türkçe okuyabilecek miyiz?” diye düşünerek bir şekilde Derya’nın bir azimle
Şeytan Tüyü Kitap Yorumu
Bu sefer baya eskilerden olan bir seriyle geldim. Yakınlarda okuyacak kitabınız kalmadıysa ve elinizde bekletiyorsanız mutlaka bir şans verin derim. Ülkemizde ilk üç kitabı çıkmış. Şeytan Tüyü, Yakın Mesafe, Tatlı Tesadüf. Ama serinin devam kitapları yurtdışında var, bizde devamı getirmemişler.. yazık
Ama endişelenmeyin çünkü hepsi farklı
Tanrılar ve Canavarlar Kitap Yorumu
Sonunda bu seriyi bitirmenin haklı gururunu yaşıyorum. Ama şunu söyleyerek başlamak istiyorum ki kesinlikle 2. Kitaptan sonra vazgeçmemek gerekiyor karakterlerden, seriden. Çünkü üçüncü kitap öyle bir geliyor ki ne olduğunu neye kızdığını bile unutturuyor. Unutturuyor demişken bazıları o kısımları sevmezken benim en çok eğlendiğim ve heyecanla okuduğum yerler oralardı Tam anlamıyla ilk kitabın havasındaydı ki zaten ilk kitap benim gözümde 5 yıldızdı.
Bu kitapta ise o kadar cok olay oluyor ki bazen takip etmekte zorlandım. Zaten çok büyük olaylar da olduğu için en ufak Reid Lou yakınlaşmasını iple çeker olmuştum ki çok az verdiği için yazarı affetmeyeceğim.
Yan karakterler Coco, Beau, Ansel, Celie.. Evet sen bile..
Bir seride eğer ki ana karakterler kadar yan karakterleri de seviyorsam benim için harika bir şey. Başka türlü devamını okumaya ya da onların hikayelerine ortak olamıyorum ama burda asla böyle bir şey olmuyor. Son olarak ilk kitaptan sonra ikinci kitabı atlatabilirseniz heyecan dolu bir macera sizi bekliyor olacak ️
Kan ve Bal Kitap Yorumu
Sonunda artık üçüncü kitap çıktığına göre beklettiğim Kan ve Bal’ı okuyabilirim dedim ama keşke demeseydim. Gerçekten sırf üçüncü kitabın güzelliğini bildiğimden dolayı devam edebiliyorum yoksa Reid’i okumaya şu noktada son vermiştim.
Bir insan nasıl sevdiği kadından bu kadar şüphe edecek şeyler düşünebilir ya da onu o yapan şeyleri bu kadar inkar edebilir aklım almıyor. Reid’in bakış açısını okurken başımı ciddi ciddi ağrılar girdi ve bazen kapatıp sinirlendim kitabı.
Onun aksine Lou’da o kadar iyiydi ki sonuna kadar sadece onu okuyabilirim.
Ansel, Beau, Coco.. Hepsi birbirinden güzel karakterler ama galiba en çok Ansel’i seviyorum Ne kadar az da olsa bana çok naif geliyor ve onu etrafta görünce bir mutlu oluyorum.
Ve ciddi anlamda bu gruba aşina olmaya ve onlara alışmaya başladım. Ne kadar ilk kitabı okumamın üzerinden zaman geçse de sanki daha yeni okumuş gibi onları unutmamışım.
Olaylar ise sürükleyiciydi ama o sürükleyici ortamda Reid ve onun bir yere varmayan düşüncelerini okumak baya zaman aldı benim için. Umarım üçüncü kitapta topluyordur ki Derya’dan duyduğum kadarıyla öyle yoksa seriyi elimden çıkaracağıma emin olabilirsiniz
Sadece Rüzgar Bilir Kitap Yorumu
Cümlelerimi nasıl toparlayacağım nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Biraz önce kitabın kapağını kapattım ve çok tazeyken hemen geldim buraya.
Birden fazla duyguyu aynı anda hissediyorum.
Mutluyum, hüzünlüyüm, kızgınım. Kızgınım çünkü niye bu kadar beklettiğimi bilmiyorum. Okuduğum her şeyin yükü son anda bindi omuzlarıma. Birkaç dakika düşündüm. O kadar güzel bir sondu ki resmen gözlerim dolu dolu okudum.
Böyle bir kurguyu inanın hiçbir kitapta okumadım. Filmlerini izlemişliğim vardı ama kitaplarda çok daha başka oluyormuş gerçekten. Her bir duygusunu öyle incelikle yazmış ki Amy’nin kalemine olan hissiyatım daha da fazlalaştı. Şu ana kadar okuduğum en iyi Amy Harmon kitabı oldu diyebilirim. Hatta bu türde ilk beşime bile girdi ️
Konu olarak kısaca bahsetmem gerekirse;
Anne Gallagher yıllarca İrlanda hakkında büyükbabasından büyüleyici hikayeler dinlemiş ama o masalsı ülkeye adımını hiç atmamış. Büyükbabasının ölmesi üzerine de onun vasiyetiyle elinde bir günlük, fotoğraflar, alyans ve onun külleriyle İrlanda’ya doğru yola çıkıyor ve tam küllerini nehire dökeceği sırada ise büyük bir sis bulutuyla karşılaşıyor ve kendini birden 1921 yılında buluyor ve geçmişle geleceğin iç içe geçtiği zamanda bu düğümü çözmeye çalışıyor.
Thomas ve onun aşkı. Son zamanlarda bile ona tutunması. Anne’in her zaman umutlu olması ve sonunda bu kadar güzel kavuşmaları..
Diyecek gerçekten hiçbir sözüm yok, gözüm kapalı öneririm ️
Puanım ise 5
Aşk Hipotezi Kitap Yorumu
Harika bir kitabın yorumuyla geldimm. Hatta o kadar iyiydi ki en sevdiklerimin arasına hatta daha da yükseğine girdi bile ️
Olive ve Adam’ın arasındaki kimya çok iyiydi öncelikle. İkisine de herhangi bir konuda hiç kızmadım ki benim için önceliklik olan bu oluyor genelde. Karakterin birine kızdığım zaman otomatikmen kitaptan birazcık soğumaya başlıyorum. Burdaki olaylar da karakterler de o kadar güzeldi ki benden tam notu aldı
Kadın karakterimiz yani Olive bir üniversitede doktora adayı ve pankreas kanseri üzerine çalışmalar yapıyor. En yakın arkadaşı Anh ile eski sevgilisi Jeremy arasında yakınlaşmaları devam etsin diye (çünkü Anh Olive’in unutamadığını düşünerek hep çekimser davranıyor ama Olive çoktan unutmuş ve Anh’ın Jeremy ile birlikte olmasını istiyor) ilk gördüğü adamı öpüyor.
Ve bu tabii ki de Adam Carlsen.
İlk görüşmeleri bu olmasa da mükemmel bir başlangıç yapıyorlar artık ve Anh tam anlamıyla bu duruma inansın diyerek Adam ile sahte bir birliktelik yaşamaya başlıyorlar.
Okurken o kadar zevk aldım ki hele ki Adam gibi birini okurken gözüm kapalı öneririm.
Çarpık Saray Kitap Yorumu
Bir kaoslu serinin daha sonuna geldik dostlarım. Bu kitapta da her şeyden bolca vardı fakat her şey son ana sıkıştırılmıştı. 300 sayfalık bir kitapta her şeyin son anda öğrenilmesi canımı biraz sıkmadı değil. Ama yine de Royal ailesini okumak çok zevkliydi
Hele ki Royal kardeşlerinin Ella’yı kendi aralarına tamamen alması ve ona kardeş muamelesi yapması gerçekten göz doldurdu
Reed ise o kadar mükemmel bir karakter olma yolundaydı ki ilk kitaptaki halinden ciddi anlamda eser yoktu sanki. Tamamen başka bir insana dönüşmüştü.
Yine de bir puan kırma gereksinimi duydum çünkü seri olarak düşündüğümde en az sevdiğim kitap bu oldu ne yazık ki. Gayet güzel bitse de bir şeyler eksik gibi hissettim ya da çok fazla uzatılmıştı. Aslında düşündüğümde tek bir kitapta bitebilecek bir olay örgüsüne sahip ama yine de ayrı ayrı okumak derinlemesine incelememize neden oldu.
Konusundan falan bahsedemem ama serinin ilk kitabının yorumu profilimde mevcut. Bu kitapta ise ikinci kitabın sonunda atılan büyük bir bombayı çözümlemeye çalıştılar diyebilirim. Son olarak puanımı da verip kaçıyorum
Paramparça Prens Kitap Yorumu
Serinin ikinci kitabıyla geldim. Geldim ki yine geldim. Böyle kaoslu bir kitap daha okumadım dostlarım öyle bir sey ki altından ne çıkacağını ne olduğunu asla tahmin edemiyorsunuz. Hele ki ilk kitabın sonundan sonra bu kitabın sonu daha bombaydı
Şu an üçüncü kitapta olacak şeyleri tahmin bile edemiyorum ki hemen fırsat bulduğumda başlayacağım.
Bu kitapta ise ilk kitabın sonundan sonra neler olduğunu bir de Reed’in gözünden okuyoruz. Ciddi anlamda bakış açısı o kadar farklı ki Ella’nın gözünden gördüğümüz şeyleri bir de Reed gözünden okuduğumuzda her şeyin çok farklı olduğunu gördük. Bir şekilde de Reed kendi kalıbından çıkarak Ella’ya kendini affettirmeye çalıştı ki çok güzel sahneleri vardı. Şimdi ise yeni bir bomba bıraktılar kucağımıza ve patlamasını bekliyorum
Kağıt Prenses Kitap Yorumu
İçerisinde bitmek bilmeyen bir kaos barındıran serinin ilk kitabıyla geldim Baştan uyarımı yapayım biraz yetişkin içerik olduğu için küçüklerin okumamasında fayda var.
Dikkatli olun çünkü bu Royal ailesi sizi ciddi anlamda mahvedecek.
Hayır bunu ben söylemiyorum ciddi ciddi kitapta bunun uyarısı geldi bile.
Her şey Ella’nın bir adamla tanışması ve onun babasının en yakın arkadaşı ve dolayısıyla vasisi olduğunu öğrenmesi ile başlıyor. Ve bu adam da Ella’yı yaşadığı yerden alıp kendisi ve çocuklarıyla birlikte yaşamaya zorlamasıyla devam ediyor.
Tahmin edersiniz ki bu çocukların hepsi de erkek. Ve bir türlü Ella’yı içlerine katmıyorlar. Sürekli olarak da ondan nefret ettiklerini belli edecek davranışlarda bulunuyorlar. Bununla Ella’nın da ciddi anlamda karşı koyduğunu ve asla sinmediğini de söylemem gerek. Belki karakteristik özellikleri bakımından benim çok da severek okuduğum biri değil ama Royal ailesiyle ondan başka biri sağ çıkamazdı diye düşünüyorum. Ve Reed.. ah Reed..
Bir insandan aynı anda bu kadar nefret edilip bu kadar sevilebilir mi bilmiyorum ama tam ortasındayım bu düşüncelerin. Hele ki sonda yaptığını sandığım şeyden sonra.. neyse ki biliyorum da çok fazla kızmıyorum ama acilen ikinci kitaba başlamam gerekiyor.
Doyumsuz Zevkler Kitap Yorumu
Sonunda Elizabeth’in kalemiyle tanıştım. Bir tarihi aşk romanı aşığı olarak bu kadar geç olması tesadüf değil. Çünkü kurguları olayları bazen bana çok fazla geliyor ve sevmediğim şeyler de çokca çıkabiliyor. Bu yazar da tam olarak öyle bir yazar. Seveni de çok sevmeyeni de. İşte tam da bu yüzden çok çekimserdim. Derya ise bana sadece iki kitap söyledi ve hemen onları aldım Çünkü eminim ki onun sevdiği bir kitabı mutlaka severim. Ki öyle de oldu. Serinin ikinci kitabı olmasına rağmen karakter odaklı olduğu için çok da fark etmiyor.
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse Hero diye bir kadın karakterimiz var. Kitabın ilk sahnesinde bir balo salonunda soluklanmak için girdiği bir odada evli bir kadınla bekar bir erkeği basıyor. İlk yaptığı şey ise adamın sırtına küpelerini atmak. İşte her şey böyle başlıyor İlk karşılaşmaları birbirleriyle girdiği diyaloglar aşırı komikti. Sonradan ise bu adamın kim olduğunu öğreniyoruz dersiniz… Nişanlandığı adamın kardeşi..
Çelişkileri ve birbirlerine duydukları çekim ise asla bitmiyor ve olan olaylar da bu çerçevede ilerliyor. Konu itibariyle çok güzel olsa da bazı yerlerde sıkıldığımı itiraf etmem gerekiyor. Bu yüzden de 5’5’lik bir kitap değil benim gözümde. Yine de okurken çokca eğlendiğim için yarım puan kıracağım sadece. Bu kitaptan sonra da serinin yine 4. kitabı olan İntikam Ateşi ile devam edeceğim ama araya biraz zaman koymak istiyorum.
Bazen çok fazla tarihi aşk okumak istediğim ve asla elimde yeni kitap olmadığı için bekleteceğim sanırım
Ya Hiç Gelmeseydin Kitap Yorumu
Serinin ikinci kitabını da okuyup bitirdim. İyi ki devam etmişim dedim çünkü bunu daha çok beğendim diyebilirim. Hala eksi olan noktalar vardı ama ilk kitaptan çok daha iyiydi.
Bir kere Layken inanılmaz düzelmişti. Ya da biz Will’in bakış açısından okuduğumuz için böyleydi bilemiyorum ama onun hakkında rahatsız olduğum tek bir nokta yoktu. Tam anlamıyla olgun bir kadın gibi davrandı.
Bazı olan olayları göz ardı edersem ki onlar da bence kitaba aksiyon katmak içindi. Olmasa da olurmuş dedim.
Aslında her şey ilk kitapta mutlu bitmişken neden bu kitap yazıldı emin olamadım ama üçüncü kitabı da olduğundan artık sorgulamıyorum
Ama devamını artık okumayacağım.
Zaten bu kitabın sonu da gayet mutlu bitti.
Genel olarak hoş bir kitaptı ama benim favorilerime giremedi ne yazık ki.
Bir Colleen kitabından asla bunu beklemezdim bunu da eklemem gerekiyor.
Eğer okumak istiyorsanız da bu seriyi en sona bırakmanızda fayda var. Öncelikle Çirkin Aşk, Umutsuz ve Her Kalp Kırılır’a öncelik verebilirsiniz ️
