Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muwahhid

Reklam
İmanın ve dinin asılları, müslümanların şeriatleri hakkında soru sormaması ve bunları araştırmaması hususunda, hiçbir cahil mazur değildir. Zira Allah (Azze ve celle) "Bilmiyorsanız zikir ehline sorun!" (Nahl, 43) buyurarak bunu gerekli kılmıştır. Aynı şekilde hakkında konuşan bir kitap (âyet) ya da kâim bir sünnet bulunan bir mesele kendisine sorulduğu zaman, hiçbir âlim onu câhilinden gizlemekte mâzur değildir. Çünkü Allah tebâreke ve teâlâ: "Mutlaka onu insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz!" (Âl-i İmran, 187) buyruğuyla âlimlerden söz almıştır.
Sayfa 694 - İbni Ebî Zemenin (rahimehullah), Usulu's-SunneKitabı okuyor
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Sünnet ve Cemaat Kavramı
Sünnet ve Cemaat KavramıKolektif
10/10 · 6 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Cemaate bağlanmaya dair emir zikredildiği takdirde bundan kasıt, hakka bağlanmak ve ona uymaktır. İsterse hakka sarılanlar az, muhalefet edenler çok olsun. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ve ashabının döneminden itibaren ilk cemaatin izlediği yol, hakkın kendisidir. Onlardan sonra bâtıl ehlinin çokluğuna bakılmaz. "
Sayfa 68 - Ebû Şâme, el-Bâis, s.19Kitabı okudu
Muwahhid tekrar paylaştı.
Ebeveynlerimizin tahammül etmekte özellikle zorlandığı duygular, bu alanda iyileşmediğimiz takdirde bizim de çoğunlukla tahammül etmekte en çok zorlandığımız duygular haline gelir.
Sayfa 311Kitabı okudu
Reklam
Muwahhid tekrar paylaştı.
İmam Buhari'ye sordular: -Sana zulüm ve hakeret edenlere, iftira atanlara karşı nasıl beddua etmeden sabrediyorsun? Şöyle cevap verdi: -Rasûlullâh ﷺ: "Kevser havuzunda benimle buluşuncaya kadar sabredin" buyurdu, ben de o güne kadar sabrediyorum.
Sayfa 461 - c.12
Muwahhid tekrar paylaştı.
Ömer b. Abdulazîz şöyle demiştir: "Kim dinini tartışmaların hedefi hâline getirirse oradan oraya geçer durur." El-Firyâbî "el-Kader"de (384-385), el-Âcurrî "eş-Şeria"da (116) ve İbn Ebi'd Dünyâ "es-Samtu ve Âdâbu'l Lisân"da (161) rivâyet etmiştir. Süfyân es-Sevrî rivâyet etmiştir: "Allah ona rahmet etsin, Ömer b. Abdulazîz doğru söylemiştir. Ancak tutunduğu şeyden şüphe eden kimse tartışmaya girer. O tâbi olacağı bir din aramaktadır. Bundan dolayı sen bu durumda olan kimselerin çoğunun bu bidatçi fırkalardan her gün farklı biriyle olduğunu görürsün." (Er-Reddu ale’l Mubtedia-47)
Muwahhid tekrar paylaştı.
Ibn Uyeyne der ki: Mutarrrif b. Abdullah'ın dualarından biri şöyle idi: "Allah'ım, sana tövbe edip sonra tekrar döndüğüm şeylerden istiğfar ederim. Senin için yapmaya söz verdiğim, sonra sana vefa göstermediğim şeylerden istiğfar ederim. Yine ben, senin rızanı kazanmak için yaptığımı iddia ettiğim, fakat kalbime senin bildiğin şeylerin (riyanın) bulaştığı amellerden de istiğfar ederim.
Sayfa 71
Hiç şüphe yok ki İslâmi uyanış, izlenen menhec sahih olmadığında dosdoğru giden güzergâhından çıkacaktır. Geçmiş tarihimizde bizler için ibret alabilenlerin alabileceği şu ibret vardır: Yoldan ayrılıp fırkalara bölünme, yalnızca sözünü ettiğimiz doğru menhecden kayıldığında meydana gelmiştir. Buradan hareketle kesin olarak anlaşılmıştır ki İslâmî akîdenin anlaşılması hususunda Selef-i Salihin menheci, yani Ehli Sünnet Ve'l Cemaat menheci, İslâm ümmetinin gerçek manada Müslüman bir ümmet olup Allah'ın yardımını, rızasını ve yeryüzünde otorite sahibi olmayı hak edebilmesi için ilk sıraya alması gereken sahih menhecin tâ kendisidir.
699 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.