Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Defne Hadiş

Defne Hadiş
@idiotloji
Nuova Accademia di Belle Arti
istanbul, 2001
196 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Medalaine
Aramızda büyük bir uzaklık, aynı zamanda da ne kadar gizli bir uyum var.
Sayfa 75
Reklam
Jaurés
Marksizmin tersine, Jaures, sosyalist devletin yakın bir gelecekte "tarihsel bir zorunluk" olarak ortaya çıkacağını düşünmüyor. O'na göre, sosyalist devlet, ancak aydınlanmış bir çoğunluğun, bilinçli çabaları ile kurulabilecektir.
Kautsky
"Demokrasisiz sosyalizm olamaz. Çağdaş sosyalizmden, sadece üretimin örgütlenmesini değil, toplumun demokratik örgütlenmesini de anlıyoruz "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
Üretim biçiminden önce tüketim adaleti
Marksizmin odak noktasını, bir anlamda "üretim biçimi "nin oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Marksizmden yola çıkan Bernstein'in düşüncesinde ise, odak noktasında tüketimde adalet, yani "tüketim biçimi" bulunmaktadır. Üretim biçiminin değiştirilmesi hedefini yadsımamakta, ama öncelikli olmaktan çıkarmakta, ertelemektedir. Düşünür, normal koşullarda işçi sınıfının tek başına iktidara ulaşıp üretim biçimini değiştirmesindeki büyük zorlukları görmüştür. Öyleyse gerçekçi davranıp, yerel yönetimlerde, kooperatiflerde iktidara gelinmeye, siyasal iktidara ortak olunmaya ve "tüketim adaleti" adım adım gerçekleştirilmeye çalışılmalıdır.
Revizyonizm
Aslında "revizyon", değişen koşullar içinde düzeltmeler yapmak anlamına geldiği halde, marksistlerin dilinde "revizyonizm" hainlik ile eşdeğer bir anlam kazanmıştır.
Lassalle
Devletin asıl amacı, bu birlik sayesinde, bireyleri, tek tek hiçbir zaman erişemeyecekleri amaçlara, yaşam düzeyine ulaşabilecek bir duruma getirmek, birey olarak tırmanamayacakları bir öğrenim kudret ve özgürlük düzeyine ulaşmaları ıçın gerekli yeterliği onlara kazandırmaktır. Devletin amacı, insanlığın özgürlük için eğitilmesi ve geliştirilmesidir.
Ferdinand lassalle
Tarihsel sırayı izlersek, çağdaş sosyal demokrat ideolojinin oluşumunda sözünü etmemiz gereken ilk isim Ferdinand Lassalle (1825-1864). Alman düşünür, insanlık tarihini üç gelişme evresine ayırıyordu. Feodal düzen, emekçinin tam anlamıyla boyun eğdiği bir "özgürlüksüz dayanışma " ortamıydı. 1789 Fransız Devrimi 'nden sonra, özgürlük uğruna toplumsal dayanışmadan vazgeçildiği, sermayenin egemen olduğu bir "dayanışmasız özgürlük" arayışı yaşandı. Oysa 1848 ayaklanmalarından sonra girilen dönem, "özgürlük" ile "dayanışma "nın uzlaştırıldığı bir dönem olacaktı.
Reklam
Dostoyevski, "Karamozof Kardeşler"in bir yerinde, "Eğer" der, "Tanrı olmasaydı, O'nu biz yaratmak zorunda kalırdık."
Altyapı üstyapı sorunu
Marksizmdeki gibi "nasıl olsa altyapı üstyapıyı belirler" rahatlığı içine girerseniz, tatsız sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Tıpkı, altyapıyı değiştirerek devletin yok olacağı aşamayı bekleyen Lenincilerin, tarihin en örgütlü ve baskıcı devletlerinden birisi ile karşı karşıya kalmaları gibi...
Liberalizm + Sosyalizm
Liberalizm, derebeylik düzenine bir tepki idi. Sosyalizm, liberalizmin "karşı-tez"ini oluşturdu. Adına ne derseniz deyin, demokratik sosyalizm ise onların ikisini de aşan, ikisinin doğrularını birleştiren, ikisinden de ileri bir oluşumdur. Tarihsel evrimin çağımıza getirdiği son aşamadır!
Fransız Devrim tarihinin ünlü isimlerinden Talleyrand'a sormuşlar, "Terör döneminde ne yaptın?" diye. "Hayatta kaldım!" demiş. Demirel de öyle yaptı.
Açık Kapı Siyaseti
"Kim olursan ol gel" modeli bir açık kapı siyaseti ile sosyal demokrat parti kurulamayacağı gerçeği kafalara dank ettiği zaman, iş işten geçmişti.
Nehru, Indra Gandi, Rajiv
Nehru öldüğü zaman Hindistan Kongre Partisi içinde birçok lider adayı vardı. Ama hiçbirisi, o aşamada kendini çoğunluğa kabul ettirebilecek güce sahip değildi. Üzerinde "geçici" olarak birleşilecek birisi arandı. Zamanı geldiğinde itilip yeri "kolaylıkla" alınabilecek bir isim. lndra Gandi, bu ölçülere uygun "ideal" bir adaydı. Nehru'nun kızı olduğu için kimse itiraz edemezdi. Deneyimsiz bir kadın olarak da başarma şansı yoktu. Ama hesaplar doğru çıkmadı. Kendisini ölünceye kadar partinin başından atamadıkları gibi, daha sonra oğlu Rajiv'in gelip onun da ölünceye kadar orada kalmasını engelleyemediler. İktidar güç demektir. Gücü elinde bulunduranı yenmek ise zordur ...
2.056 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.