“Esir Şehir” serisinin ilk kitabı olan “Esir Şehrin İnsanları”, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç yıllarına, İstanbul’un işgal altında olduğu ve Anadolu’daki mücadelenin henüz yeni filizlendiği döneme şahitlik ediyor. Mükemmel dili ile edebi değerinin yanısıra dönem tarihine sıradan halkın ağzından şahitliği ile de bence edebiyatımızın en önemli
Aklınıza sağlık. Bugünü ve türk halkının gerçeğini anlayabilmek için Kemal Tahir çok önemli bir rehberdir. Dününü bilmeyen ve kavrayamayan geleceğini inşa edemez.
Aynen. Birilerinin peşine takılıp onların söylediklerini papağan gibi tekrarlamak en kolayı. Ama gerçekte neler yaşanmış, öğrenip kendi kararını kendi vermek hem daha keyiflii, hem de -hak yememekten kaynaklı- çok daha huzurlu.
"Ama size bir sır vereceğim ki, bu da, gerçekte hiçbir askerin
öldürüleceğine inanıyor olmamasıdır. Bu böyledir, çünkü insanoğlunun kendini ölmüş hayal etmesi mümkün değildir, çünkü, hayal
ederken hayatta ve varlığını sürdürmektedir. Ölümün bu kavranmazlığıdır bir askerin savaşmasını mümkün kılan. Arkadaşlarının öldüğünü görür, ama kendisini bağışık zanneder ve doğasındaki bu ölümcül eksiklik, onu iyi bir savaşçı yapar. Maksatlı olarak ölmeye ve şehit olmaya karar vermiş biri bile, kendi ölümüne aslında inanmaz."