Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ehmed

Ehmed
@ilahikomedya0
Suçumuz yok etmekte bizi!
Sabitlenmiş gönderi
ekmek de istiyoruz gül de!
Reklam
ben kürt olduğumu öğrenene kadar kürtçe konuştuğumun farkında değildim. şimdiye dek evde hep kürtçe konuşuluyormuş, ne acayip!
sosyal medyanın bize kazandırdığı nefret: fikir özgürlüğü. hepimiz herhangi bir konuda bile bilgi sahibi değilken nasıl oluyor da kendimizden emin bir şekilde bu kadar çok şey hakkında fikirde bulunma cesareti —ya da cahillik mi demeliyim— bulunuyoruz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Biz dünyanın en güçlü ülkesinin vatandaşlarıyız ve o, dünyadaki her kurtuluş mücadelesinde yanlış tarafta yer alan bir ülkedir. Bunun ne anlama geldiğini hissetmeni istiyorum.” -Audre Lorde
Şiirin her şeyi değiştirebileceğini, tarihi değiştirebileceğini ve insanileştirebileceğini düşündüm ve şairleri dahil olmaya ve inanmaya itmek için illüzyonun çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Ama artık şiirin yalnızca şairi değiştirdiğini düşünüyorum. —Mahmud Derviş
Reklam
Bir yazar olarak, milyarderlerin müstehcen zenginliği dışında, geri almamız gereken diğer şeylerin yanı sıra dilin de olduğunu sık sık söylemişimdir. Dil, demokrasi veya özgürlükten bahsederken gerçekte ne anlama geldiğinin tam tersini ifade edecek şekilde kullanıldı. —Arundhati Roy
Gömütün kapağı hep açık, ölünceye dek - yaşa dıkça uçuşan anları, düşünceyi ve duyumları bir bir atıyoruz içeri, sonra hiçbir şey biriktirile­ mez, üretilemez duruma geldiğinde kendimiz giri­yoruz ve örtüyoruz kapağı üzerimize.
Geliyorlar,, bu evde doğan· yeni bir ölümü görmeye; koşarak, düşe kalka yuvarlanarak, sürünerek... Nasıl olursa olsun; görmek için bu eski dostların yeni cesetlerini ve göstermek için kendi dirimlerinin kıvılcımlarını- geliyorlar! Uyuyan ar­zunun düşün. imgelemenin anlağın belleğin leş ko­kularını duymaya geliyorlar. Ölüm sessizliği, toz ve küf kokan evden ayrıldıklarında seviniyorlar canlıyız diye.
Azımsanmayacak kadar ölmüşüm! Azımsanamayacak denli ölüyüm!
Rüzgarla Yanan kadın Mahzun köpeğe sırtını dönen kadın Şiir yazan, canına kıyan kadın Kürekçi erosun kayığındaki kadın Çiçek kadın Seyyah kadın Bahçe kadını Masa kadını Pencere kadını Çoğul kadın Çocukluk kucağında kadın Martı tüyü kadın , Çöl zambağı kadın_ Kontrat imgesi kadın Köpük kadın Şafak kadın Durgun Hayat Kadını
Reklam
Başkaldırmış düşünce bedenin aşık olurluğundan başka ne?
Kentlerin havaalanlarından çok düşalanlarına gereksinimi var. Yeni düşalanları yapılmalı, olanlar restore edilmeli ya da tümden yokedilmeli.
Akıl hastanesinde gidişat üzerine sorgulamada, hastalardan biri: "Hepiniz bir gün buraya geleceksi­niz, gelecek, geleceksin, geleceksiniz, gelecekler': demiş.
Ölüm, yaşayabilmek için sonsuzca kaçındığımız, ama sözcükleri yaşatabilmek için kucak açtığımız...
Bir yaşamın bir düşe eklenmesiyle bir düşün yaşamdan çıkarılmasının hiç bir ayrımı yok. Dilsiz şarkıcıları düşünüyorum da öylesine kendilerini kendi yağlarında kavuran varlıklar! Bıçaksız bıçak­lıları, çölsüz çöllüleri, kumsuz kumluları... Çocu­ğun ilk hecesi: Acı, sonraki çift hece: Doyum. Yanıl­sama. Yanılsama!?! Bir de körler var kuşkusuz, kuşsuz. Hep karanlıkta düşünürler. Yürekler- Öterler, cakırdarlar... Bağırıyorlar: "İki gözlerim görmüyorlar" "İki gözlerim kör oldu­lar". Acının ilk pazarı bitimsiz yer sarsıntısı. Dönüşsüz ve yaygın. Bu sarsıntıda ruha hiç bir pen­cere açılamaz, sökülen yerinden edilmeye çalışılan gölgelere, göllere! Göt-laleleri bu güzellikler! Nedir bu rezillikler?
3.584 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.