Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba

Tuğba
@ilhampencerem
Okuduklarımın hatırı üzerimde kalmasın.
Tuğba

Tuğba

, bir kitabı okumaya başladı
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit
7.8/10 · 24,7bin okunma
Reklam
Bir ağaç dikmek için en iyi zaman bundan 20 yıl önceydi. En iyi ikinci zamansa şimdi! -Çin Atasözü
Sayfa 144Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kalbinizin ve aklınızın dayanamayacağı şeylere maruz kalırsanız bir süre sonra etrafınızdaki her şeye karşı kronik bir duyarsızlık geliştirirsiniz.
Sayfa 110Kitabı okudu
Zaten kim, insanların kalpleriyle ve ruhlarıyla uğraşmanın zahmetsiz olduğunu söyledi ki?
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
William Hull, öğretmenlerin ders esnasında gözlem yapmasını elinde fener ile dolaşan bir gece kampçısına benzetir. Evet, siz fenerin ışığının yansıdığı yerde muhtemelen bir sürü canlı göreceksinizdir ama onların hiçbiri elinizdeki fenerin ışığından korktuğu ya da tedirgin olduğu için karanlıkta olduğu gibi özgürce ve kendince hareket etmeyecektir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Wabi Sabi, kusuları kucaklama sanatıdır Başarısızlık yemekleri kusurlarımızı sevmemizi sağlr. Öğreti, bir porselen kırılsa bile altın tozuyla eskisinden daha iyi bir hale gelebileceğini temel alır. Altın tozu, kusurlarımızdır.
ÇÜnkü çocukların kalpleriyle ilgilenmeniz kimseyi alakadar etmez. Herkes kalbi ölse de iyi puan alan çocukların peşindedir.
Bir işe yaradığını hisseden, bir grubun parçası olduğuna inanan, iyilik şerbetini içmiş hiçbir çocuk artık eskii gibi değildir.
Bir Afrika atasözü, bir insanın ancak başka bir insan sayesinde iyileştiğini söyler.
Reklam
Mutluluk, kahkaha, gözyaşı ve hüzün herkesin anlayabileceği ortak duygu dilidir. Bu dilin çözemeyeceği, insanları insanları ortak bir paydada birleştiremeyeceği bir şey yoktur. Duygular tutkal gibidir, herkesi birbirine yaklaştırır.
Bir şeyler öğrendiğinizde başınızdaki kumbara, kendinize ve diğer canlılara iyi davrandığınızdaysa kalbinizdeki kumbara dolacaktır.
Yeraltı orkidesi aslında nadir rastlanan bir bitkidir. Dünyada sayılı adette vardır. Yani, en azından öyle olması gerekiyordu. Ancak histerik, korku kültürünü körükleyen, karne notlarını kalbimizin aydınlığından daha çok önemseyen baskıcı ve çocukları ezen şişman fil tutumlarımız sebebiyle sınıflarımızdaki ve evlerimizdeki yeraltı orkidelerinin sayısını arttırdık. Çocuklarımız artık yeraltı orkidesi gibi hiç gün yüzü görmeden toprağın altından farksız ve güneş almayan havasız odalarında, bilgisayarın ya da test kitaplarının başından kalkmadan yaşlanıyorlar. Bu yüzden bencil, zorba, mürdedil ve kuralsız oluyorlar. Oysa ihtiyaçları olan tek şey, toprağı delip aramıza karışmalarını ve odalarından çıkıp kendilerini sokak oyunlarına kaptırmalarını sağlayacak küçük fırsatlar bulmaları.
Wolinski mizah için, ''Bir insandan diğerine giden en kısa yoldur,'' der.
Çocuklar sahildeki kum taneleri kadar çok soru sorar. Hem de her gün... Sorular çocukların başına, üşüşen ateş böcekleri gibi toplanır. Ellerinizle kovalasanız da onlardan bir türlü kurtulamazsınız.
426 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.