Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

inancer

Artık şahsi hayatlarımızın hiçbir önemi yok, koca bir imparatorluğu kurtarmanın yanında bizim küçük sevdamızın ne önemi olabilir?
Reklam
"Rabbinden kopuk olan mutluluğu bulamaz. Bulsa da hemen kaybeder. İnsanı yaratan ve nasıl mutlu olacağını bilen de O'dur. Bu topraklarda yaşayan binlerce âlim mutluluğu kitaplarında anlatmıştır. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayramı Veli gibi zatlar mutluluğun reçetesini sunmuştur topluma. Anadolu toprağı, mutluluğun kaynağıdır evlat. "
Yapılan bir araştırmada sevgisizliğin bedene sigara içmekten, aşırı kilolu olmaktan ve egzersiz yapmamaktan daha fazla zarar verdiği görülmüştür. Bana göre bir insanın günde en az 8-10 defa sevildiğini derinden hissetmesi gerekiyor.
Sayfa 130Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir deniz, bir dağ manzarası, çiçekli bir bahçe neden insanı güzel düşüncelere sevk ediyor?
Mücella'nın gözünün önünden ne kadar çok hayat kayan yıldızlar gibi bir parlayıp bir sönerek akıp gitmişti de bir tek o,bir kaya parçasına sıkıca tutunmuş bir yosun dalı gibi,dalga vurdukça yalpalasa bile yerinden kıpırdamamıştı.Yapayalnız tükenen bu hayat, kendisi için değil başkaları için yaşanmıştı,bütün benzerleri gibi. Tanık olduğu onca fırtınaya rağmen kendi hikayesi sessiz, sedasız,olaysız, şaşırtmacasız sona ererken Mücella en fazla da zamanın ikiyüzlü olduğunu, koşması gereken yerde durduğunu,durması gerekirken koştuğunu anlarken günler geçmişti. Allah şahit kaderinden kimseye şikayet etmemiş,bu kesif yalnızlığı, hikmetini kurcalamaya kalkışmadan sineye çekmişti Mücella. Örsün üzerinde ruhu dövülürken bile bu bikesliğin kendisine neyin bedeli olarak, ne diye verildiğini merak etmemişti. Yaptıkları kadar yapamadıklarına da, yaşadıkları kadar yaşayamadıklarına da aynı tevekülle bakmıştı. İçinde derin bir acılık olsa da kimseye kırgın değildi. kimseye küsmemiş göklere incinmemişti.
Sayfa 335Kitabı okudu
Reklam
Nasıl oluyor da, kolsuz ve bacaksız doğan insanlardan faydalanmayı akıllarından bile geçirmeyen dürüst ve duyarlı kişiler, düşük bir zeka düzeyiyle doğanları istismar etmekte bir mahsur görmezler?
Sayfa 210Kitabı okudu
2002 yılında Mahkeme zihinsel engelli kişilerin idam cezasına çarptırılmasını yasakladığında yaklaşık yüz zihinsel engelli mahkum idam edilmeyi bekliyordu. 2005 yılında Mahkeme çocuklara idam cezası verilmesini yasakladığında idam koğuşundaki çocuk suçluların sayısı yetmiş beşten azdı.
Sayfa 343Kitabı okudu
“Sanırım Dibs dünya genelinde hepimizin istediği şeyi istiyordu: Değerli bir insan olduğunu hissetmek için fırsat. Onurlu bir insan olarak istenmek, saygı görmek, kabul edilmek.”
Sayfa 264Kitabı okudu
“Bakınız... İşte... Bahçıvan bir tohum daha attı...İşte...Oradan birçok Melihalar yetişecek...”