irem

Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde dışarıda, derste, sırada, Yürü üstüne, üstüne Tükür yüzüne cellâdın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Tırnak ile diş ile Umut ile, sevda ile, düş ile. Dayan rüsva etme beni.
Reklam
Susmak, Gözlerinde susmak, Ustura gibi... Gözlerin hani?
İki sevdalı hep aynı hisse kapılmazlar mı, birbirlerine önceden tasladıkları, aralarında esrarlı bağlar olduğu duygusuna kapılmazlar mı?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana benzeyen, görünüşte bendeki ihtiyaçlara, tutkulara, arzulara sahip bu insanlar niçin kırarlar beni?
Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım.
Reklam
Lâkin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan.
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık...
Sus, kimseler duymasın, Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi?
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, Bilmezler nasıl sevdik, İki yitik hasret, İki parça can.
Reklam
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret ve asıl biz biliriz kederi.
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat Kalbim, bu zulümlü sevda, Kar altındadır.
Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
Aileler genellikle bu gibi katlanılmaz anlaşmazlıkları özenle gömseler de, içlerine nüfuz ederseniz, hemen hemen hepsinde, doğal duyguları eksilten, derin, iyileşmez yaralar bulursunuz.
594 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.