Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Irmak

272 syf.
3/10 puan verdi
Zaman Kaybı
Kitabın sonunda onlarca kaynak belirtilmiş fakat bunca kaynaktan yararlanılarak yazılan bir kitap olarak gerek kurgu, gerek içerik, gerekse karakter bakımından oldukça zayıf. Konu çok fazla uzatılmış, sırf yazmış olmak için 10 sayfada anlatılacak şey onlarca sayfaya yayılmış. Gerçekten anda ve zihin kontrolünde kalmak istiyorsanız “Şimdinin Gücü” tüm bu piyasa kitaplarının beslendiği ana kaynak kitaptır, alın onu okuyun, hatta uygulama kitabı da var daha ince, direkt hayata geçirebileceğiniz pratikleri hiç laf ebeliğine maruz kalmadan doğrudan edinebilirsiniz. Boşuna para ve zaman harcamaya gerek yok.
Ev Yapımı Bir Paraşüt
Ev Yapımı Bir ParaşütBerrak Yurdakul · Destek Yayınları · 2019882 okunma
Reklam
110 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Müge İplikçi'nin okuduğum ilk kitabı. Öykülerdeki dil, karakterler ve zaman çok karışık, bu sebeple hikaye akışında sapmalara sık rastlanıyor. Başarısız bir çeviri kitap okuyormuşum hissi verdi.
Arkası Yarın
Arkası YarınMüge İplikçi · Everest Yayınları · 200622 okunma
163 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kesekli Tarla, kısa öyküler ve çokça anlatım içeren bir kitap. Anlatımdan kasıt olarak, her öyküde karakterlerin kafa sesinin gereğinden fazla öne çıkarıldığını, bu sebeple farklı öykülerdeki farklı karakterlerin aynı duyulduğunu söyleyebilirim. Olay akışından ziyade genel olarak monolog şeklinde ilerleyen öyküler, bir süre sonra bir okur olarak beni kitaptan kopardı ne yazık ki.
Kesekli Tarla
Kesekli TarlaFigen Şakacı · İletişim Yayınları · 202092 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Portatif Edebiyatın Kısaltılmış Tarihi, gerçek karakterleri kurgusal bir hikayenin içinde konumlandırarak okuru hem edebi hem de sanatsal anekdotlarla yakalayan bir roman. Marcel Duchamp, Scott Fitzgerald, Walter Benjamin, Salvador Dali ve daha nice edebiyat ve sanat dünyasının dahi isimlerinin yer aldığı romanda, bir grup insanın yeni bir akım yaratmak için yaptıkları ve iç içe geçen hikayeleri konu ediniyor. Açıkçası kitabı okurken içinde geçen yazar ve edebiyatçılara hakim olmak gerektiğini düşünüyorum, aksi takdirde olay örgüsünün bütünlüğü anlaşılamayabilir. Yine aynı sebeple, eğer ki romanda geçen yazar ve sanatçılara hakimseniz, romanın anlatımını oldukça eğlenceli de bulabilirsiniz.
Portatif Edebiyatın Kısaltılmış Tarihi
Portatif Edebiyatın Kısaltılmış TarihiEnrique Vila-Matas · Can Yayınları · 201825 okunma
102 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Notos Kitap tarafından Türkçeye kazandırılan Walter Mosley'in "Bu Yıl Romanını Yazıyorsun" kitabı, teknik bir noktayı odağına alan bir kitap için fazla iddialı bir başlığa sahip. Çünkü henüz yolun başında olan yazar adaylarının sadece bu kitabı okuyarak roman yazabilmesi biraz güç. Kitabın içeriğinde başlıklar altında ele alınan konular oldukça yüzeysel ve bir sohbet havasında veriliyor. Kitaptaki teknik detaylar derine inilmeden ve pratiklere yönlendirmeden okura verilen hap bilgilerden oluşuyor. Fakat başlık-içerik uyuşmazlığı bir kenara koyulduğunda, henüz bu konulara yeni eğilmekte olan biri için, neler üzerinde yoğunlaşacağını tahayyül edebilmesi açısından yol gösterici olma özelliğini de barındırıyor. Kısacası "Bu Yıl Romanını Yazıyorsun" kitabı, roman yazımıyla ilgili özet bilgiler içeren bir kitap.
Bu Yıl Romanını Yazıyorsun
Bu Yıl Romanını YazıyorsunWalter Mosley · Notos Kitap Yayınları · 2019148 okunma
Reklam
95 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
M. Özgür Mutlu, karakterlerinin iç ve dış dünyasına tümüyle hakim olup derinden, fakat o derinlikle okuru boğmadan yazan bir yazar. Üçüncü kitabı olan ve Sel Yayınları’ndan 2018 yılında basılan “Dünyanın Çivisi” kitabında Mutlu’nun üslubunu iyi anlamda basit tutması, öykülerindeki konuların daha fazla öne çıkarak okuru olay akışında tutmasına olanak tanımış. Her öyküde sivrilen bir duygunun bazen kenarından gezinerek, bazense tam göbeğinden akışı sürdüren yazarın, kurgu hakimiyetinin bir okur olarak tam yerinde olduğunu düşünüyorum. “Dünyanın Çivisi” kitabında 5 öykü bulunuyor ve konular tek karakter üzerinden ilerliyor, son öykü olan “Su Üçlemesi”nde ise, aynı konu 3 farklı karakterle akıyor. Açıkçası, olaylar karşısında karakterlerin farklı tutumlarını izlemek oldukça keyif verdi, çünkü aslında her durum bir “karakter meselesi”ni ele alarak, karakterler arası geçişlerdeki duygudurum farkını da yansıtıyor. Ayrıca, Su Üçlemesi’nde ele aldığı konunun özellikle ilk karakterin hikayesiyle olan bağlantısı üzerine de merak yarattığını ve daha uzun olsa okutacak noktaya getirip orada bıraktığını da söyleyebilirim. Kitaptaki en sevdiğim öykü, “Biladerler Birahanesi” oldu. Öykü boyunca karakterle geliştirilen empati duygusuna merak da ekleyerek öykünün sonuna kadar taşıması ve sonunda ise tüm o duyguları olduğu yerde noktalamasının, yazarın okuyucu ile olan ilişkisindeki çizgiyi de hissettirdiğini düşünüyorum. Nihayetinde öyküler, yazarın kaleminden çıkan kadar, fakat bu noktada yazar, bu gerçeği öyle olağan bir serimin ardından hissettiriyor ki, okuyucuya o sonu saygıyla kabul etmek düşüyor.
Dünyanın Çivisi
Dünyanın ÇivisiM. Özgür Mutlu · Sel Yayıncılık · 201880 okunma
76 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Alacaceren, yazarın kendi sesini de romana dahil ederek baş karakter Bengi’nin hayatından kesitleri, onun gözlemiyle ve onun diliyle okura aktarırken, bir kız çocuğunun, kız kardeşin, annenin, babanın ve dedenin iç dünyasına da okuru davet ediyor. Nezihe Meriç’in 2003 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan romanı Alacaceren'de, Bengi’nin geçmişinden değinilen hatıralar, kısa hikayeler gibi bütünleşip romana dönüşüyor. Yazarın, özellikle bir kız çocuğunun karşılaştığı durumlara göre değişen rollerini ele aldığı noktalar incelikle işlenerek okuyucunun empati duygusunu da güçlendiriyor. Bengi’nin bazen babasının küçük çocuğu, bazen kardeşinin ablası, bazen “ailenin reisi” gibi rollere girip çıkışına, kendi çocukluğundan ziyade, başkalarının onda bıraktığı etkileri yaşayışına okuru tanık ediyor. Genelde karakterin bir gününe giderek o günkü hali, bir hatırayı hatırlatır gibi okura sunan Meriç, Bengi’nin içsesiyle yönlendirdiği okuru onun gözlemlerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Kitabın sonunda ise Bengi’nin yaşam çabası, dağılan bir aileyi şaşkınlık fakat kabulle tek başına ayakta tutma, tek başına aile olma çabasına dönüşüyor. Yazarın tekniği, alışılagelmiş yazı akışından ziyade, okuyucuya hem yazarın sesini hem de karakterin sesini okutan bir anlayışla ilerlediğinden, romanın bütünlüğünü tüm bu süreç boyunca bozmadan koruması biraz zora koşuyor fakat verdiği duygu yoğunluğundan dolayı yazım tekniği yerine hikaye içeriğine okuyucuyu çekmeyi başarabiliyor.
Alacaceren
AlacacerenNezihe Meriç · Yapı Kredi · 2003185 okunma
120 syf.
4/10 puan verdi
Pınar Öğünç’ün 2015 yılında, İletişim Yayınları’ndan çıkan öykü kitabı “Aksi Gibi” yazarın ilk kitabı olma özelliğini taşıyor ve “ilk kitap” olduğunu maalesef ki yer yer seken kurgusuyla ve üslubuyla okura oldukça hissettiriyor. Açıkçası, Öğünç’ün öykü kitapları yazdığını, ikinci kitabı olan “Beterotu”na sosyal medya üzerinden sık rastlamamla
Aksi Gibi
Aksi GibiPınar Öğünç · İletişim Yayıncılık · 201598 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bülent Somay’ın 2007’de Metis Yayınları’ndan çıkan ve Michelangelo’nun Davut heykelinin penissiz bir ironisine ait, ismiyle müsemma bir kapağı bulunan “Bir Şeyler Eksik” kitabı, önsözünde de belirtildiği üzere sabit bir yazım türüne oturtulamayan bir içeriğe sahip. Kitabın bir kaynak değeri görmesinden ziyade, öznel bir üslupla yazıldığı için
Bir Şeyler Eksik
Bir Şeyler EksikBülent Somay · Metis Yayıncılık · 2007618 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Mevsim Yenice'yle tanışmam, Can Yayınları’ndan 2019 yılında çıkan, yazarın ikinci kitabı olan "Bilinmeyen Sular"la oldu. Normalde yazarlarla tanışmanın ilk kitaplarıyla olması gerektiğini düşünsem de Yenice'nin Bilinmeyen Sular’ına son zamanlarda sık denk geldiğim için alıp okumaya başladım ve kitap bittiğinde, ilk kitabı olan
Bilinmeyen Sular
Bilinmeyen SularMevsim Yenice · Can Yayınları · 2019738 okunma
Reklam
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
1982’den bu güne, “Geyikler, Annem ve Almanya” ve “Yazılı Kaya” olmak üzere yalnızca iki öykü kitabı yayınlatmış olan Nursel Duruel, kendi şiirsel biçemini doğrudan öykülerine aktarabilen ve kaleminin yönünün oldukça farkında olarak okuyucuya ulaşabilen bir yazar. Yazılı Kaya, ilk olarak 1992’de Can Yayınları tarafından basılmış, 2019’da ise
Yazılı Kaya
Yazılı KayaNursel Duruel · Yapı Kredi Yayınları · 201965 okunma