Merhabalar
Bugün sizlere kalemini keyifle okuduğum bir yazar ile geldim. #nakkaş eserinde sevgili yazarımız 
Sadiye Erol Aykaç bizlere; ailesini kaybettiğini sanan ve amcasının vesayetine geçen yayıncı Rumeysa gölgesinde babasının manevi dönüşümüne sebep Nakkaş Adem Hoca ve onun anlatıları ile Şahı Nakşibendin hayatına ışık tutuyor.
Bir çeşit manevi aydınlanma kitabı diyebiliriz, okurken altını çokça çizdiğim yerler oldu.
Özbekistan topraklarının havasını alacağınız satırlar ruhunuza iyi gelen, nefes almanızı sağlayacak bir yolculuk sunuyor.
Eserde geçen Rumeysa karakterinin ölmüş insanların güncelerini toplayıp onları kitaplaştırma eylemi hoşuma gitti. Her insan bir hikaye barındırıyor, ilgi çekici ve okunmaya değer.
Ayrıca dikkatimi çeken bir kısım da Adem hocanın hastalığa bakış açısı, kendisi tıp doktoru olduğu halde o işi yapmayıp manevi doktorluk yapıyor yani ruh doktoru ve bunu gönülden yapıyor. Günümüzde her iki doktorluk alanına da o kadar ihtiyaç var ki. İyileşmenin çarelerini aramalıyız, ruhsal ve bedensel olarak.
Tavsiye ederim kitap dostlarım, keyifle kalın
~
"Kokuları küçümsemeyin nakkaşlar.
Koku hafızanın hafiyeleridir, öyle şeyleri hatırlar ki bu hatırlatma sizi bir alemden alıp başka bir aleme savurabilir."
~
"Hak sözü ancak gerçeğe kalbini açan, onu can kulağıyla dinleyen ve hakikate şahit olmak için yanan gönüller anlar."
~
çiğdem Gür
#kitapkahvemleokuyoruz
@nesilyayin
#nakkaş
~
Çok renkli kapaklı bir kitap etkinliği @okumakurtarmamerkezi
bibliyofil okuur @muallimevekitaplari ile okumak güzel
Ve bazen insan yaşadığı hayatı cennete çevirmek için uğraşmalı çünkü en sert duvar bile güneşli günleri görmeyi amaçlar.
Sayfa 57
Hani Attila İlhan onlar için yazdığı şiirde; "Güneşten ışık yontarlardı/Sert adamlardı" diyor ya...Belki eylem içinde sertti abim ama gündelik hayatında cıvıl cıvıl bir insandı.
Sıcaklığını, sempatikliğini, şakacılığını hiçbir koşulda, hapishane ortamında bile terk etmemiştir.
“Yıldızlar, kapayın gözlerinizi! Hiçbir ışık sızmasın
İçimdeki derin, karanlık isteklere“
Sayfa 17Kitabı okudu
Herkesin bu hayatta yediği ilk bıçak darbesi ailesinden gelirdi. Daha önce darbe yemeyen birisinin bile omzunda ailesinin kanattığı yaralar olurdu.
Sayfa 43
BİRİ BENİ GÖZETLİYOR
İslam Aleminden Görme Teoremleri
Yunanca felsefi, matematiksel ve tıbbi metinlerin Arapçaya ter cüme edilmesi M.S. 9.yy'e doruğa yükseldi ve İslam aleminde bü yük bir düşünsel mayanın tutmasına yol açtı. Bu dönemde, bilim ilk kez uluslararası bir çaba oldu. İslam dünyası İspanya ve Fas'tan Çin sınırlarına kadar
Eski Yunan ve Roma
M.Ö.5.yy'de Leucippus ve Democritus'la başlayan atomcu filo zoflar materyalizmin ilk türünü ileri sürdüler. Bu teoreme göre gerçeklik hareket halindeki, bölünemez parçacıklardan -başka bir deyişle boşlukta hareket eden atomlardan- oluşuyordu. Maddi par-
425
RUPERT SHELDRAKE
çacıkların nesnelerin yüzeyinden her yönde
-Değersizleştirmek, karanlığın yeni kaldıracıdır kuzum.
-Ustam " Kalbimizde cılız da olsa bir ışık olmalı" derdi birtanem.
Sayfa 38
