Yaşamayı kimse bağışlamaz bize
Biz onu ölümün ana rahminden
Aşka dönmüş Bir beden arzusuyla
Harf harf yaratarak çeker alırız.
Ömür hanım, ışık hecem, mihrap sırrım
Gökyüzünün mavi kanla doldurup ağzıma
Gecesi gündüzden yüce bir zamanda
Buydu,boynundan topuklarına yazdığım
Sorun ne biliyor musun? Kalbimin her defasında seni seçmesi.
Aaron'ı mı seçmesini isterdin?
Evet. Çünkü sen benim için bu saraydan bile çıkmazsın ama o benim için cehenneme bile gelir.
Hayat,hastalıklı bir insanın yorgun gözlerini yakan güçlü bir ışık gibiydi.Uyanık geçirdiği her an,etrafında ve üzerinde çiğ bir öfkeyle parlıyordu.Acıtıyordu.Dayanılmaz bir acı veriyordu.
Birine güvenmek, hislerini ona tamamen açabilmek demekti. O insanın eline geçirdiği nasıl kullanacağını bilmemek insanı rahatsız ederdi. Bu yüzden kalbini başka bir insana rahatça açabilmek cesaret isterdi. Bazı insanlar bu bilinmezliği yaşamak yerine kalbini tamamen kapatıp hiç kimseye güvenmemeyi seçerdi.
Birden bir ışık gözlerimi aldı. Karşıdaki tepe- ler çakan şimşekle aydınlandı. Ardından gökyüzü homurdanmaya başladı. Dışarıda yağmur artmış, fırtına şiddetlenmişti.
Ben senden cahilim..
Okur yazarlığım yok..
Tüm kalemleri ciğerime sapladım..
Tüm kitapları yaktım..
Seni bulma uğruna..
Ateşden nur ışık topladım…
Ciğerden damlayan kandan mürekkep..
Tekrar tekrar düştüm ve dirildim…
Seni bulma uğruna..
Harcadım neyim var neyim yoksa..
Bereketlendi her daim..
Bulurum uğruna harcadım tüm zaman ve mekanı..
Ne kalem yetti yazmaya ne kağıt..