Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Kemal Sayar, uzmanlığını Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ana bilim dalında tamamlamıştır. Daha sonra sıra ile Vakıf Gureba Eğitim Hastanesi'nde ve Çorlu Asker Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışmıştır. 28 Kasım 2000'de psikiyatri doçenti unvanı almıştır. 2000-2004 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Psikiyatri AD Öğretim Üyesi olmuştur. 2002 yılında McGill Üniversitesi'nde Tübitak araştırmacısı olarak ziyaretçi profesör unvanıyla bulunmuş ve transkültürel psikiyatri ve psikosomatik tıp alanında araştırmalar yapmıştır. Daha sonra Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde dört yıla yakın bir süre başhekim yardımcısı ve 13. Psikiyatri Kliniği Şefi , dört aylık bir süre de (vekil) başhekim olarak çalışmıştır. 2008 yılında profesör olarak Fatih Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlamış ve üç yıl sonra Marmara Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalına geçmiştir. Halen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı başkanıdır. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmış, Açık Radyo'da ve daha sonra Star televizyonunda "Ruhun Labirentleri" isimli bir programı hazırlamış ve sunmuştur.TRT'de İnsanlık Hali adlı programı bir yıl yapmıştır. Yirminin üzerinde kitabı olan Sayar, edebiyatla da yakından ilgilenmektedir.
Modernleşme ve teknolojinin gelişme süreçleriyle birlikte mesafeler kısaldı, mekânlar daraldı, iletişim baş döndürücü bir hale geldi. Bugün otomobiller, otobüsler, uçaklar, gemiler ve trenler hızda birbiriyle yarışıyor. Geçmişte günler, haftalar ve aylar süren yolculuklar saatler ve günlere inmiş durumda. Akıllı telefonlar, tabletler,
Çocukluğumdan beridir süregelen bir alışkanlıktır benim için günlük tutmak. Kimseye anlatamadıklarımı satırlar ile itiraf etmek ise artık bir nevi terapiye dönüştü. Defterimi açıp bir süre durdum. Ne kadar zamandır yazmıyorum diye. Sonra ne kadar da yorgunum kelimeleri başladı dökülmeye. Yazdıkça yaptıklarımın pişmanlıkları ve sevinçlerinden
''Nasıl daha anlamlı bir hayat?'' sorunun cevabını bulması gerektiğini insana hatırlatan bir kitap. Aklımıza ve ruhumuza dokunan çözümlemeler öneriyor.Hepimiz için "Kalbin Direnişi"merkeze alan bir çözüm yolu öneriyor bize. Kendimizi, ailemizi, toplumumuzu kendi öz dekoru içinde umutsuzluklarıyla, yılgınlıklarıyla, kapitalizmin pençesindeki çırpınışlarıyla, maneviyat tükenmişliğiyle, psikolojik buhranlarıyla seyrediyoruz kitabın sayfalarında. Yaşamınıza anlam katmak için okuyun demiyorum, çünkü yaşamımıza zaten anlam katılmıştır.Yaşamınızdaki anlamı öğrenmek için buyrun okuyun okutturun. Umut dolu kitaplara, keyifli okumalar...