....hiçbir ulus, hiçbir insan topluluğu, hiçbir uygarlık havzası, gereken tüm erdemlere ve tüm yanıtlara sahip değilse; şayet hiçbirinin diğerleri üzerinde hakimiyet kurma kapasitesi ve hakkı yoksa ve hiçbiri de boyun eğmek, aşağıya çekilmek ve marjinalleştirilmek istemiyorsa; gelecek kuşaklara daha dingin, soğuk ya da sıcak savaşların olmadığı, üstünlük adına sonu gelmez mücadelelere girişilmeyen bir gelecek hazırlamak adına, dünyamızın nasıl yönetildiğini yeniden ve derinlemesine düşünmemiz gerekmez mi?
İngilizler çok akıllı insanlardır. O sisli, puslu, yağmuru bol adadan bütün dünyayı idare etmeyi becerirler. Ben hayatım boyunca en çok İngiliz'den çekindim.
Avrupa'da, Rusya'da kadın bir kıymettir ve hayatın içindedir. Erkeklerle birlikte milleti oluşturuyorlar. Bizde ise kadın kafes arkasındadır. Yani biz yarım bir nüfusa sahibiz. En önce halletmeniz gereken konu budur.
Atası Fatih Mehmed Han, Homeros okuyarak etkilendiği Truva'ya Hektor ve Aşil'in mezarlarını bulmaya gitmişti ama torunlarının pek azında tarih bilinci vardı. Sultan Hamid de onlardan biriydi işte.
İnsanlar benden bahsederken neyi unuttular biliyor musunuz? Benim de bir insan olduğumu. Bir aile babası, gülen, ağlayan, hastalanan, neşelenen bir insan olduğumu. İnsanı değil sadece iktidarı gördüler.
Askin orta yolu yoktur; ya mahvolur, ya kurtulur.İnsanlığıntun yazgısı bu ikilemde gizlidir.Hiçbir yazgı, bu kayboluş-kurtuluş ikilemini aşk kadar acımasızca ortaya koyamaz.Aşk ölüm değilse, hayattır.