Aklımdan yapmak istediğim şeyleri geçirdiğimde bunu ilk fark eden kedim oluyor. İlginçtir ki, düşündüklerimden ne hissettiğimi algılayıp ona göre bana yakın ya da uzak durarak mesaj veriyor kendince. Üzgün olduğum günlerde şirinlik yapmaya, saklambaç oynamaya, kovalamaca oymaya çalışıyor. Hasta olduğumda başımda sabahlıyor. Neşeli olduğumda gözlerinin içi gülüyor. Hatta bir gün çok yoğun çalışırken yanıma gelmiş, “işim var sonra...” dediğimde arkasını dönmüş halde(küsmüş) ve bir saati geçkin o şekilde işlerimi bitirmemi beklediğine şahit olmuştum. Bir defasında da şehir dışında gideceğim için arkadaşıma emanet etmiştim. Benim ismimi duyduğunda gözlerinden yaş geldiğini söyledi arkadaşım. Görüntülü konuştuk beni gördüğünde gerçekten ağlıyordu. Sabaha bütün aile geri dönüp kedimi sakinleştirdik. Bu kadar bağlı olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Birkaç defa da bir konuda kararsız kaldığımda laf olsun diye fikrini sordum ya gözlerini kapatarak ya da başını diğer tarafa çevirerek tepki verdi. Bir süre sonra fark ettim ki gözlerini kırptığında onay, başını çevirdiğinde red etmekmiş. Artık başını çevirdiğinde kararımı bir kez daha sorguluyorum. 😇 şimdi minik yakışıklım karnımı doyurup kendisini taramamı bekliyor. Allah’ın sessiz kulları bizlere iyi diyebileceğimiz on adamdan ya da on adamın iyi diyebileceği bir adamdan daha doğru daha dürüst daha sadık.
Hatırımdayken bir de kamu spotu paylaşayım; bu canların bir çoğu kötü şartlarda çoğaltılıp ticareti yapılıyor ya da sokaklarda aç sefil bir halde eziyet görüyor. “Hayvan satın almayalım, can sahiplenelim.” 🌺😻