Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
572 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabın ilk 209 sayfası için konuşursak; hayatımda bu kadar fazla betimlemelere yer veren başka bir kitap daha okumadım. Ayrıca kitapta 500 farklı insan adı geçiyor. Yazar bu kadar isim soyisim bulmak için paris telefon rehberini kullanmış olmalı; zira bu kadar ismi hayatı boyunca tanımadığına eminim. İlk 200 sayfada sürekli yapılar, mimari, tıp, simyadan bahsediyor, ancak hiç biri akıcı değil. Kitaba 209. sayfadan başlayanlar hiç bir şeyi kaçırmış olmazlar. İlk 209 sayfa ne kadar sıkıcı ve kötüyse geri kalan tüm sayfalar aksine bir o kadar iyiydi. Her satırı heyecan dorukta okudum. Ancak kitap bitince yaptığım araştırma sonucu bu kitabın; 19. yüzyıl başlarında Paris şehir planlamacıları tarafından katedralin bakımsızlığından ötürü katedrali yıktırmak istediklerini, Victor Hugo’nun bu sebeple halkın ilgisini çekmek için Notre Dame'ın Kamburu’nu yazdığını, bu sayede katedralin kurtarılması için kampanya başlatılmasını sağlayarak katedralin yenilenmesinde büyük rol oynadığını öğrendim. Muhtemelen ilk 209 sayfada katedralin mimari yapısından söz edilmesinin ve betimlemelerin fazlılığı bu yüzden. Böyle bir amaca hizmet etmesi nedeniyle kendisini tabi ki çok takdir ediyorum ama yine dediğim gibi 200. sayfadan itibaren okuyanlar bir şey kaçırmamış olacaklardır.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · İş Bankası Kültür Yayınları · 202132,6bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Bu dünya kimseye baki değil."
》Yıl 1968. İstanbul sokaklarındayız. O zaman da mı otobüsler hep kalabalıktı? Dolmuş şoförleri o zaman da mı para üstü vermeyi unuturdu? O zaman da çalışmak zorunda olan çocuklar vardı değil mi? Yoksulluk, ezilen insanlar, yaşam mücadelesi o zaman da vardı değil mi? 》Tramvaylar, eski sokaklar, gazete satan çocuklar, yıkıldı yıkılacak evler ve
Önce Ekmek
Önce EkmekOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,515 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasıyla gündem olması, Türk yazınından son zamanlarda ne kadar kopmuş olduğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara da aktüel okuma listemde yer vermeye karar verdim.
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018104 okunma
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,7bin okunma
194 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir İstanbul beyefendisi
Eski İstanbul merakımı beni takip edenler bilir. Aydın Boysan’ın Nereye Gitti İstanbul? kitabı, odak noktası İstanbul olan anılardan, Aydın Boysan’ın fikir yazılarından oluşan bir kitap. Kitapta anlatılanlar genel olarak 2000’li yılların başında kaleme alınmış gibi. Kendisini vefatından önce takip ederdim, sevdiğim bir entelektüeldi. Özellikle
Nereye Gitti İstanbul?
Nereye Gitti İstanbul?Aydın Boysan · Yapı Kredi Yayınları · 2012118 okunma
81 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Modern dünyanın ilkel insanları! (+18)
"Bugün İstanbul gibi bir metropolde gece tek başına bir kadının yürümesi vahşi cangıl bir ormanda yürümesinden daha tehlikelidir." Ne garip şu insanoğlu. Önce büyük şehirler, yüksek binalar inşa etti, sonra kendini o şehirlerde yaşamaya mahkum kıldı. "Sanal şehirler yaratıyoruz. İçinde doğanın olmadığı, insanların yaşayamadığı
Başkomser Nevzat: Tapınak Fahişeleri
Başkomser Nevzat: Tapınak FahişeleriAhmet Ümit · Everest Yayınları · 2011530 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,4bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir varmış bir yokmuş
Doğrusunu söylemek gerekirse belki de bu ülkede en şanslı kuşak bizim 77 kuşağı idi. Yaşamın içinde her türden lezzeti tatmış tat almıştı. Düğünler gormüş, bayramlar yaşamış, panayirlarin da eğlenmişti. Mahallede kurulan çocukluk arkadaşlikları, komşuluk ilişkileri ölümsüzdü. Komşu evlerden çıkan cenazelerin acısı tüm evlerden duyulur acılar
Adakale Türk Masalları
Adakale Türk MasallarıIgnac Kunos · Dorlion Yayınları · 20224 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap yorumum
KURU KIZ Kuru Kız kitabının yorumuyla sizlerleyim. Ayfer Tunç'un kalemiyle ilk kez Kuru Kız kitabı sayesinde tanıştım. Bir kadının geride bıraktığı kırk yılın bütün acılarına rağmen şanslı olduğunu söylüyordu. Hayatını tersten yaşama ihtimali önünde duruyordu. Bu ihtimali heba etmemeye kararlıydı. Ve bunun için doğum gününe bir kaç ay kala bir yolculuğa çıkmaya karar verdi. Kuru Kız kitabından bahsedecek olursam; Şubat ayının başında bir pazar günü İstanbul Havalimanı'ndan Buenos Aires'e kalkan uçağa bindi. Buraya kadar bir endişesi yoktu. Asıl endişesi Buenos Aires'ten Ushuaia'ya gitmekteydi. Ushuaia, Arjantin'in Tiera Del Fuego-Ateş Toprakları eyaletinjn başkentiymiş. Dünya'nın sonundali şehir. Güneyinde sadece askeri üslerde insan varlığı bulunuyor. Antarktika'ya yakınlığı nedeniyle iklimi oldukça serttir. Son zamanlar turstlerin ilgi odağında olan bir yer. Dünya'nın Sonu adıyla; Otel, restorant, kafe ve müzeler varmış. Kadın, Ushuaia'da bir pansiyona yerleşiyor. Pandemi döneminde tanıştığı pansiyonun sahibi kadınla dost oldular. İki yıldır orada yaşıyordu. Pansiyoncunun kız kardeşinin yanında işe başladı. Erkek kardeşi ise onunla evlenmek istiyordu. İsim vermeden, anılarından bahsediyor. Annesiyle, babasıyla olan iletişiminden bahsederken kardeşinin ölümüne kadar olan olayları anlattığına şahitlik ediyoruz. Kitapla kalın dostlar. @ kitapdiyar eşlik ettiğin için ve kitap hakkındaki hoş sohbetin için çok teşekkür ederim Yeni kitaplarda görüşmek dileğiyle 🫸🫷 #okudumbitti #kitapyorumum #kesfet #bookstagram #erdeminkitapligi #kurukız #ayfertunç #canyayınları #sayfa216
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,377 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
Liste inceleme
Bir Dünya düşünün; sular yükselmiş ve Dünya'nın çoğu kısmı sular altında kalmış. Fakat bir şehir ayakta kalmış; Ark. Ark denilen şehirde kelime ustaları tarafından hazırlanmış kelime listeleri var, çünkü Ark'ın kurucusu John Noa, kelimelerin hayatta kalmak için yok olmaları gerektiğine inanıyor. Ark şehrinin kelime ustası Benjamin, Noa'nın emirlerine göre Liste'nin 700 kelimeden 500 kelimeye düşürmesi gerekiyor. Bu yüzden de Ark'ın dışında bir kelime avına çıkıyor. Bu sırada Benjamin'in yanında çıraklık yapan Letta, kelime ustasının dükkanına bakmak zorunda kalıyor. Benjamin'in gittiği gün, dükkana bir çocuk geliyor. Bu çocuk Noa'nın kurallarına göre yaşamayanlara verilen isim olan bir Bozguncu. Fakat Letta bunu bilmiyor. Ve Letta'nın bilmediği bir şey var; hayatı asla eskisi gibi olmayacak... Mükemmel sürükleyici bir kitapp!!
Liste
ListePatricia Forde · Timaş Genç Yayınları · 20212,381 okunma
Reklam
48 syf.
10/10 puan verdi
Monna Rosa, siyah güller, ak güller...
Şiirle ilgisi olsun olmasın herkesin bildiği fakat hakkında çok az şey bilinip, içeriği hakkında birçok şehir efsanesininde dilden dile dolaştığı bir şiir Monna Rosa. Türk Edebiyatının en dokunaklı şiirlerinden biri olan Monna Rosa yıllar geçmesine rağmen hala gizemini koruyor ve korumaya devam edecek. Bu büyük şiirin mimarı Sezai Karakoç bizlere şiiriyle ilgili çok az bilgi vermiştir. Modern bir Leylâ ile Mecnun denemesi olduğunu söylemiş ve şiirle ilgili efsaneler için de okuyucunun bu tür detaylar üzerinde durmaması gerektiğini belirtmiştir. Belki de şiirini bir hikaye kalıbının içine sığdırmayıp, okundukça herkesin kendi Monna Rosa'sını yaşamasını istemiştir. Dört bölümden oluşan bu büyük eseri okurken beşeri aşkın ilahi aşka nasıl dönüştüğüne şahit oluyoruz.19 yaşında bir gencin böylesine bir eseri ortaya koyması nasıl bir aklın ürünüdür anlamak zor. Şairliğinin yanısıra büyük bir mütefekkir Sezai Karakoç. Henüz hayattayken hakkında en çok kitap ve makale yazılan bir isim. Fikirlerinden istifade edebileceğimiz, mutlaka okunması gereken çok kıymetli eserler bırakarak ebedi aleme göçtü. İyi ki bu dünyadan bir Sezai Karakoç geçti ve bizlere bu kıymetli eserleri bıraktı. Saygıyla, özlemle, rahmetle...
Şiirler 1 -Monna Rosa
Şiirler 1 -Monna RosaSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20209,1bin okunma
508 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.