ismet Sönmez
@ismetsnmez
En yüce duygularımızı körelterek bizi tatlı uykulara salan değil; parmak uçlarımızda, usulcacık yaklaşarak kendisine en diri, en uyanık anlarımızı adayabileceğimiz bir okuma!
Seans için:
doktortakvimi.com/z/VdXoQ6
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı-Psikolog
Doğu Akdeniz Üniversitesi-Psikoloji
İstanbul
12 Ekim
162 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Sonradanlık" kavramıyla "zaman" ve "doğrusal zaman" kavramları altüst olur, zira her ruhsal yaşantı bir önceki ve bir sonraki yaşantıyla sürekli bir değişime tabidir...İnsan zihni, insan belleği, insanın anlamlandırma yetisi za- manın paradigmasıyla değil, cinselliğinin evresine göre şekillenir.
Sayfa 28Kitabı okudu
Söylenen bastırılmış söylemelerin geri dönüşüdür.
Sayfa 78
İnsanın kendisinde bastırdığı ötekinde kusur olarak belirir.
Hazmedip benliğimize katamadıklarımızı dışarı projekte edip "dünya"yı oluştururuz.
Bu sebeple kişinin dünya dediği bastırdıklarından oluşur.
Zaur Bayoghlu
Okur Takip Önerileri
ismet Sönmez tekrar paylaştı.
Olayı hatırlamıyor ama olayın duygusunu hatırlıyorsanız, (her zaman olmasa da çoğunlukla) demek ki o duygu o olaya değil, başka şeyle ilgili.
Örneğin, kişiye bir olay yüzünden öfkeliyseniz ama olayı hatırlamıyorsanız, demek ki öfke o olayla ilgili değil; başka sebeple varolan öfke, o olayı kendisini dışavurmak için araç olarak kullanıyor.
Ve bu öfke asla o olayın çözümlenmesi ile çözülmez.
Zaur Bayoghlu
Tedavi deneyimi bir özneleşme deneyimidir.
Birey nesne konumundan özne konumuna geçer.
Psikanaliz, cehaletimizden ve yabancılaşmamızdan çıkıp Gerçek’e biraz daha yaklaşmak için bir davettir.
Zaur Bayoghlu
Yanılsama, fantazmatik yapının tam kalbinde yer alır: arzunun olası tatmini ve eksikliğin olası üstesinden gelme yanılsaması.
Zaur Bayoghlu
Semptomlar bastırılmış bir fantezinin sonucudur…Semptom, öznenin yapısal boşluğunun yerini alır: a nesnesinin yerini. İmgesel bir tıkaç işlevine sahiptir. Bu anlamda fantazm ve semptom aynı işleve sahipti.
Zaur Bayoghlu
Bilinçdışı gizli kalmış ve zaten orada olan, onu açığa çıkaracak bir yorumu bekleyen bir enstans değildir; ama analistin, kendi bilinçdışının bir edimi olarak kabul edilen yorumu, analiz edilenin bilinçdışının edimini tanıdığında yaratılan bir enstanstır… Dolayısıyla, bir önceki hipotezi düzelterek, analiz edilene ait bir bilinçdışı ve bir de analiste ait başka bilinçdışı olmadığı sonucuna varmak zorundayız; sadece bir tek bilinçdışı vardır, aktarım içinde yaratılan yegâne bilinçdışı… Psikanalizin dışında bilinçdışının var olup olmadığını bilme olanağımız yok.
Sayfa 66
Zevk eylem, haz imge aracılığıyla vuku bulur.
Sayfa 54
Zevk hükmettiğinde, kelimeler ortadan kaybolur ve eylem baskın çıkar.
Sayfa 54
"arzusunu bırakmamak"…
arzuyu en yüce zevk yolunda yüceltmek için cesur bir bildiri olmayıp aksine zevke karşı tek savunma olan arzuyu terk etmemeye ihtiyatlı bir çağrıdır. Zira kuşkusuz zevke karşı koymak için arzulamayı asla durdurmamak gerekir. Kısacası, bunun hayalini kurmakla beraber, Öteki'nin zevkine ulaşmamak için, en iyisi, arzulamayı durdurmamak ve ikamelerle ve görüntülüklerle, semptomlarla ve düşlemlerle yetinmektir.
Sayfa 46
İdeal insanın çarmıhıdır. Hatta fazlasıdır ama kesinlikle azı değildir.
Çünkü semptom kanser olmamak için grip olmaya razı olmaktır. Bilinçdışında daha büyük felaketlerden kurtaran tıkanan ruhsallığa belirli bir işlerlik kazandıran şeydir semptom.
ismet Sönmez
@ismetsnmez
·26 Mart 11:37
Ben için, semptom esasen gösterenden acı çekmek anlamına geliyorsa, bilinçdışı için, tersine, bir tatminden zevk almak anlamına gelir. Evet, bir tatminden zevk almak, zira semptom acı olduğu kadar yatışmadır da; ben için ıstırap, bilinçdışı içinse yatışma. Ama neden yatışma?
Sayfa 31