Sabahları uyanırken (gündelik bilincimin zannedersem henüz %8-%10 uyandığı yakaza hali, yoksa bunları hatırlayamazdım)
Kendimi sonsuz kere sonsuz her bilginin içimde olduğu bir anda yakalıyorum.
Kainatın ilk başlangıç halinden, en sonuna kadar, her şeyi tek bir resmin içinde kolayca görüyorum.
Fakat bunlar bilgi şeklinde değil de, o idraki mananın içerisinde varlık bulmak gibi bir şey.
Yine de bu örneğini verdiğim kainat bilgisi, asıl gördüğüm anlam ve manaların yanında önemsiz çer çöpten başkası değil.
Fakat gündelik bilincim, maalesef onu dekode edip herhangi bir betimleme izah ya da kelimeye dökemiyor.
Onun da mana ve anlam önünde yapacak hiçbir şeyi yok maalesef.
Galiba bunlar ruhumun henüz bedenime geri dönmediği anlarda oluyor.
Sonra gündelik bilincim tamamen uyanıp, her şeyin üstünü kapatınca
Diğer idraki ruh bilincine kıyasla, kendimi hiçbir şey bilmeyen salak gibi hissediyorum.
Siz hayatı sevebilirsiniz, güzel bulabilirsiniz, hatta çok güzel ya da vazgeçilmez bulabilirsiniz.
Ama inanın diğer sonsuz mana alemine kıyasla, bizim eski İstanbul Yakacık çöplüğünden beter, burnunu kapatır yakınından geçmezsin.