Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jalə Fətəliyeva

‘Coictier zorla gülümsemeye çalıştı. "Gördüğünüz gibi tam bir deli," dedi alçak sesle Üstat Tourangeau'ya, "Astrolojiye inanmıyor!" -Astroloji her yıldız ışığının insanın beynine bağlanan bir tel olduğuna inanmaktan ibarettir! dedi Dom Claude. -Peki inandığınız bir şey var mı? diye haykırdı Üstat Tourangeau. Bir süre kararsız kalan başdiyakozun yüzünde yanıtıyla tezat oluşturan kaygılı bir gülümseme belirdi: *—Credo in Deum. (Tanrı’ya inanıyorum.)*’
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
‘İnsan bir şempanzeden ya da kurttan bireysel olarak çok daha zeki olduğu ya da daha becerikli parmakları var diye değil, Homo sapiens kalabalık gruplarla bile esnek işbirliği yapabilen tek tür olduğu için dünyaya hükmediyor.’
‘Turing gerçekten kim olduğumuzun önemsiz olduğunu kişisel deneyimlerinden biliyordu, önemli olan sadece başkalarının sizin hakkında ne düşündüğüydü. Turing’e göre gelecekteki bilgisayarlar tıpkı 1950’lerdeki eşcinseller gibi olacaktı. Bilinçli olup olmamaları bir şey değiştirmeyecekti, önemli olan insanların bu konuda ne düşüneceğiydi.’

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
‘Binlerce yıl önce, felsefeciler kişinin kendi zihninin varlığı dışında başka kimsenin zihninin varlığından kesin olarak emin olamayacağını fark etmişlerdi. Karşımızdakinin bilinçli olduğunu varsaysak bile bundan emin olamayız. Belki de ben kainatın tamamında bir şeyler hisseden tek varlığımdır ve diğer tüm insanlar ve hayvanlar robotlardan ibarettir. Belki de rüya görüyorumdur ve tanıştığım herkes rüyamdaki karakterlerdir. Belki de sanal bir dünyaya hapsolmuşumdur ve diğer tüm varlıklar sıradan simülasyonlardır.’
‘Halbuki sinirler ateşlendikçe, hormonlar salgılandıkça ve kaslarım kasıldıkça bedenim ve beynim sürekli bir değişim hâlindedir. Kişiliğim, isteklerim ve ilişkilerim asla aynı kalmaz, hatta on yıllar içinde kökten değişimler geçirir. Fakat buna rağmen doğumumdan ölümüme kadar hatta ölümümden sonra bile aynı kaldığım söyleniyor.’
Reklam
‘Görünüşe göre benzeri görülmemiş kazanımlarımıza rağmen, mutluluğumuz gizemli bir cam kubbeye çarpıyor ve daha fazla büyüyemiyor. Herkes için bedava yemek sağlasak, tüm hastalıkları iyileştirsek, dünya barışını garantilesek bile bu cam kubbeyi aşmayı başaramayacağız. Gerçek mutluluğu yakalamak, yaşlılık ve ölümü yenmekten daha kolay olmayacak.’
‘Hiçbir şey insana kesesinin bomboş olması kadar cesaret veremez.’
‘..söylediğim gibi bayım, dünyanın sonu geldi.’
‘Bana soracak olursanız, sonsuz gençlik umudu için 21. yüzyıl hâlâ çok erken ve bunu önemseyen herkesin ciddi bir hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyorum, öleceğini bilerek yaşamak başlı başına zorken, ölümsüzlüğe inanıp ölümle başa çıkmak çok daha zorlu olacak.’
‘Öte yandan altmış beş yaşında emekli olamayacaklarına göre, yeni fikirleri ve heyecanları olan yeni nesillere de yer açılamayacak. *Fizikçi Max Planck’in meşhur sözündeki gibi, bilim cenazeden cenazeye ilerler.* Değişen her nesille beraber yeni teorilerin eskilerin kökünü kazıyabileceğini ifade eden bu söz, sadece bilim için geçerli değil. İşyerinizi düşünün; akademisyen, gazeteci, aşçı ya da futbolcu olmanız fark etmez. Fikirleri fi tarihinden kalmış yüz yirmi yaşındaki patronunuz hakkında, hele de epey bir süre daha koltuğunu koruyacağını bildiğinizde, neler düşünürdünüz?’
Reklam
‘Savaşla petrol kuyuları ele geçirebilirsiniz, ama bilgiyi bu yolla elde edemezsiniz.’
‘2016 itibarıyla insanevladı hiç olmadığı kadar çok hammadde ve enerjiye sahipken üretim hızıysa zirveye ulaşmış durumda.’
‘Dünyadaki herkese varlıklı ABD’lilerin sahip olduğu yaşam koşullarını sağlamak için birkaç gezegene daha ihtiyacımız var, ancak elimizdeki sadece bu. Gelişme ve büyüme sonucunda ekosistem yok olursa bedelini sadece vampir yarasalar, tilkiler ve tavşanlar değil Sapiens de ödeyecek.’
‘Gelişme ve büyümeyi biraz olsun yavaşlatarak bu tehlikeyi de azaltabiliriz. Yatırımcılar bu yıl portföylerinin yüzde 6 oranında büyümesini beklerken, on yıl sonrası için yüzde 3, yirmi yıl sonrası için yüzde 1’lik oranlara razı olur ve otuz yıl içinde ekonomik büyümeyi yavaşça durdururlarsa bulunduğumuz yerde mutlu mesut yaşamaya devam edebiliriz. Ne var ki büyüme dini bu kafir düşünceye karşı çıkıyor Aksine, daha da hızlı büyümemizi emrediyor. Keşiflerimiz ekosistemin dengesini altüst ederek insanlığı tehdit ediyorsa, o zaman kendimizi koruyacak bir şeyler üretmeliyiz. Ozon tabakası inceliyor ve bizi cilt kanseri karşısında savunmasız kılıyorsa daha güçlü güneş kremleri, gelişmiş kanser tedavileri üreterek yeni güneş kremi fabrikalarının ve kanser tedavi merkezlerinin büyümesini teşvik etmeliyiz. Yeni endüstriler atmosferi ve okyanusları kirletip küresel ısınmaya neden olarak türleri kitleler hâlinde yok ediyor ve gezegenimiz sıcak, kasvetli ve kirlenmiş hâle geliyorsa, o zaman hayatın güzelliklerini tesis edebilecek sanal dünyalar ve yüksek teknoloji mabetleri yaratmalıyız.’
‘..çoğu zaman yokuş aşağı yolu tercih edersin. Şiddet de böyledir. Eğer söyleyecek lafın kalmadıysa, eğer kendini ifade etmek için kelime aramakta zorlanıyorsan veya bunun için çaba göstermek istemiyorsan, o zaman yumruğunu kaldırabiliyorsun işte. Bu yüzden şiddet, yapısı gereği kolay. Kolay olduğu için de yaygın. Yaygın olduğu için de bizi çevreleyen havada, onu nefes gibi çekiyoruz içimize. Şiddet en basit hali ile bir güç gösterisi. Peki neden gücünü gösterme ihtiyacı duyuyorsun? Çünkü başka türlü var olabileceğine inanmıyorsun. Oluşturduğun kimliğe dair unsurlar eksik ise tek yapabileceğin gösteri, şiddet.‘
218 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.