Ölene kadar cevabını veremeyeceğim bir soru var içimde: Her şeyi tek başıma yapmak zorunda kalmak beni büyüttü mü, yoksa içimde büyüyemeyen yaralı bir çocuk mu bıraktı..
Beş yüz senedir yattığınız yeter! Artık Kur'an'ın sabahında uyanınız. Yoksa Kur'an-ı Kerîm'in güneşinden gözlerinizi kapatarak gaflet sahrasında yatmakla, vahşet ve gaflet sizi yağma edip perişan edecektir.
Ne gitmek istiyorum ne kalmak. Ne
yaşamak ne ölmek. Ne gülmek ne
ağlamak. Aldığım nefes başına buyruk,
gülüşlerim emanet. Ne zaman hangi
saat başladı kayboluşum? Bilmiyorum.
Acıya bile artık duygusuzum.
Unutulmuş gibiyim ben. Ve insan
Bir bakıma unutulmuş gibidir
Bilmem ki, nasıl anlatmalı, yalnız bile değilim..
Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştım.
Nakıştım, bakıştım.
İnkâr etmiyorum da bunu
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
Ve lütfen inkâr etme,
Sana en çok ben yakıştım...