"Fizik duyguya, kas yığını cevhere dönüștüğünde șark coğrafyalarında bir gönül medeniyeti kurulmuștu.Artık kalp, medeniyetin merkezindeki hükümdar;benzeyișleri ve benzetilișleri olan bir efendiydi."
Sayfa 25 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Kalp...Çoktan öğrendik ki beden ile can orada karıșıyor, Allah ile kul orada bulușuyor, seven ile sevilen orada kavușuyordu."
Sayfa 25 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
"İnsanlık sonsuz ritimler içindeki ihtișama șahit oldu."
Sayfa 25 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Eğer insanın kalbiyle bir derdi varsa, o dert baștan sona bir vatan, bir Kalû Belâ özleyișidir ve kıyamete kadar değișim ve dönüșüm, zıtlık ve aykırılık içinde devam edip gidecektir.Çünkü kalp her kasıldığında veya gevșediğinde, her daraldığında ve genișlediğinde yeni bir halin, yeni bir tecellinin, yeni bir umudun arayıșıyla ya uyanıyor ya sarhoș oluyor;ya araștırıyor ya arıyor."
Sayfa 23 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Allah, kendi hakikatini insana yakınlaștırmak için kalpleri bir özleyiș yurduna çevirmiș çünkü."
Sayfa 23 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Kalp, çölde bulunup rüzgârın alt üst ederek çevirdiği kuș tüyü gibidir."
Sayfa 23 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Âdem ata, kalbinin sesini dinlemeseydi, kalbinden geçeni uygulamasa ve kalbindeki arzuyu giderme gayretine düșmeseydi belki de yasak meyve dalında hâlâ bekliyor olacaktı.Kalbin o günkü mutluluk rüyası, yeryüzüne geldiğinde tövbelere, pișmanlıklara ve yeniden cennet umutlarına dönünce her șey yeniden bașlayacak ve kalp imtihanın tam da merkezi, kulluğun nirengi noktası, ekseni oluverecekti."
Sayfa 22 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
Kalp
"Mekân cennet olunca elbette kalp de yanlızca erdemler barındırıyordu;aşk, sevmek, anlamak, paylașmak, şükretmek, hamdetmek vs..."
Sayfa 22 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Ben-merkezli insan anlayıșı ile insanı eșref-i mahlûkat olarak görme aynı șey değildir."
Sayfa 146 - İz yayıncılıkKitabı okudu
An İçinde Yașamak
"An, müslüman için șimdi varım ve yașıyorum, bir an sonra ölürüm ve yok olabilirim bilinciyle müteradif bir kabuldür...Bu yüzden 'an' bir haz ve lezzet aracı olarak kullanılmaz, kul olma bilincinin yüklendiği bir fırsat olarak değerlendirilir."
Sayfa 102 - İz yayıncılıkKitabı okudu
An İçinde Yașamak
"Batı kafa yapısı, yașanan anı adeta sonsuzlaștırma gayreti içinde gibidir.Yașanan her an, onun için, hayattan biraz daha lezzet, biraz daha haz alabilmek için elinde bulunan bir fırsattır.An, ölümü unutabilmek, ölümden sonra düșeceği 'korkunç karanlığı ve hiçliği' görmezlikten gelebilmek, hatta o büyük boșluktan öç alabilmek için, șimdi elinde bulundurduğu bir silahtır.Müslüman an içinde yașamasıysa böyle bir niyetten uzaktır.Müslüman ölümü unutmak için değil, tersine ölümün varlığını Allah’ın emri olarak telakki ettiği için ve onu sürekli olarak bilinç düzeyinde tutabilmek için an içinde yașar."
Sayfa 102 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Kul Olarak Kendini Kavramak
"Müslümanı farklı kılan,fakat genel olarak ilk bakıșta ayırt edilemeyen özelliği, onun, kendi beninden bașlayarak evreni, yaradılıșı, varlığı kavrayıș tarzıdır."
Sayfa 97 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Kuram-Eylem Ayrıșmazlığı
"İslâmi düșünce tarzıyla batı düșünce tarzı arasındaki temel farklılıklardan biri de kuram(nazariye, teori) ile eylem(ameliye, pratik) arasındaki bağlamda odaklașır."
Sayfa 71 - İz yayıncılıkKitabı okudu
İnanmanın Diyalektiği
"Dinin hükümlerine(yani Allah’ın hükümlerine) hiçbir sebeple mukayyet olmadan inanmak,inanmayı kendi hakikati içinde yakalamak ve öylece saklamak anlamına gelir."
Sayfa 50 - İz yayıncılıkKitabı okudu