Ne olduğunu kavrayabiliyordu ama inanamıyor, karşı çıkamıyordu, bir şey de söyleyemiyordu, sanki ağzına sert ve bayat yulaf lapası tıkılmış ve onu yutması için zorluyorlarmış gibi hissediyordu, doğruca gırtlağına itiyorlarmış gibiydi, ağzından kelimeler dökülemiyor, çaresizlik içinde boğuluyordu sanki. Debeleniyor ama bataklığa gitgide daha çok batıyordu.