Saint Johannes Basilika:
Berlin'de bir katolik kilisesi
Berlin'in Neukölln semtinde, Lilienthalstrasse üzerinde bulunan, aynı adı taşıyan St. John Bazilikası, 1894-1897 yılları arasında inşa edilmiş bir Roma Katolik kilisesidir ve aynı zamanda Berlin'in en büyük Katolik kilisesi binasıdır. Bir bölge kilisesi olmasının yanı sıra, Alman askeri başpiskoposluğunun katedrali olarak da hizmet vermektedir. Listelenen kilise St. Vaftizci Yahya'ya adanmıştır.
Rahim Kilisesi: Orijinal Gizem Okulu
Zamanla, yoni'nin kutsal sembolleri, tıpkı Mecdelli Meryem gibi, bir rahim şamanının birçok sembolü, fikri ve aleti için gizlice depo haline gelen İsa'nın sembollerinde yeniden doğdu. Artık Hıristiyanlar tarafından İsa'nın bir işareti olarak kabul edilen kutsal balık, geçmişi birkaç bin yıl
Kâse Rahim: Yaradılışın Mistik Kadehi
Dişil dinlerin bastırılmasıyla Kâse soylarının kadim öğretileri mit, hikâye ve sembollerde kodlandı, sanat ve mimaride kurnazca gizlendi ve Eski Yolların yerini alan dinlerin katedrallerine oyuldu. dünyanın tekrar Kâse Kalesi'ne girmeye hazır olduğu zaman.
Popüler Kâse efsaneleri, Galce mistik bir kazan bilgisinden ortaya çıktı ve
"Helsinki Zirvesi'nden yaklaşık bir ay sonra Katolik Kilisesi Türkiye'nin AB'ne üyeliği konusunda görüşlerini açıkladı. İtalyan piskoposlarının gazetesi L' Avvanire, 3 Ocak 2000 günlü sayısında şunları yazdı:
'Müslüman Türkiye'nin AB'ne girmesi kimliğimize gölge düşürür. Bu üyelik yanyana büyüyen Hıristiyan gelenekleri ile şekillenen Avrupa medeniyetlerinin teme-lindeki ittifakları sarsar. Unutmamalı ki 'Avrupalı Fikri, başlı başına 'Düşman Türk'lere' ve Türkiye'nin başını çektiği İslam dünyasına karşı gelişti. Ankara ile yakın ilişkiler geliştirmeye evet. Ama farklı tarihi ve kültürel gerçekler farklı kalmalıdır.
Enes
@enesbir
·24 Mart 04:57
Avrupa Birliğine giriyoruz, gireceğiz,
kapısındayız, ke-narında, köşesindeyiz
masallarını kesin bir dille sona erdiren
açıklamayı Vatikan Kilisesi yapıyor, bizim gafiller ise Avrupa Birliği masallarıyla hala saf insanlarımızı kandırıyorlardı. Al-man
Başbakanı Kohl bile Avrupa birliği, bir
Hıristiyan birliği dememiş miydi? Bu nedenle
Türkler bu birliğe katılamazlar diye haykırmamış mıydı? Hıristiyan din adamlarının gazete-si L'Avvanire Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği hakkında şunları yazıyor, bu haber 10.01.2000 tarihli Milliyet gazete-sinde ve Metin Aydoğan tarafından kaleme alınan Bitme-yen Oyun" adlı kitapta yer alıyordu:
Dünya merkezci salaklar varmış yemin ederim Katolik kilisesi bile Dünya merkezci evren saçmalığını bıraktı.
Gerçekten İnananlara.....!
İnançlar genellikle kültürel, dini veya kişisel kökenli olabilir.
İnsanlar, inançlarıyla bağlantı kurarak anlam ararlar ve hayatlarını yönlendirirler. Herkesin farklı inançları olabilir ve bu çeşitlilik, toplumların zenginliğini oluşturabilir.
İnanç özgürlüğü, bireylerin kendi inançlarını seçme, değiştirme ve ifade etme hakkını
Tarihte bilime savaş açan bütün güçler yenilmiştir. Katolik Kilisesi dahi bilime açtığı savaşı kaybetmiştir. Bilimle savaşanlar kaybetmeye mahkumdur. Bilimle savaşmayın, kazanamazsınız.
"E pur si muove"
Yine de dönüyor
Galileo Galilei
Açıkça belirgin olan şey, esas Kral Arthur ve Kutsal Kase hikayelerinin Kilise öğretilerinden tamamen farklı olduğudur. Kilise her zaman istemediği fikirlerin bir çaresine bakma metodu bulmuştur. Genellikle fikirlere kafirlik olduğu şeklinde saldırır. (çağdaş dönemlerde, kazığa bağlayıp yakmaya artık izin verilmiyordu, bu çoğu zaman alay konusu olmuştur.) Ya da yabancı olduğu fikri benimser, içinden zararlı kısımları çıkarır ve kendi öğretileri ile bütünleştirir. En eski örneklerinden biri de Katolik Kilisesinin Kelt Kilisesi ermiş'lerini deneyimli azizler olarak benimsemesidir. St. Columba, St. Brendan, St. Asaph, St. Rhwydrws ve St. Patrick gibi insanlar eğer hatıralarının Roma'nın yabancı inancına dahil edildiğini bilseler büyük ihtimalle hayrete düşerlerdi.
Kilise için çözüm, bir grup Cistercian keşiş tarafından bir araya getirilen hikayenin Hıristiyanlaştırılmış şekli olan Vulgate Devri"dir. Kase efsanesinin şüpheli dizinlerini alıp, saygıdeğer bir Hıristiyan hikayesine dönüştürmüşlerdir. Tüm eski Kelt Şövalyeleri, eğer gerçekten var olsalardı Kelt Hıristiyanlar olacakları gerçeğine rağmen, iyi Romalı Katolikler olarak tasvir etmişlerdir. Bu yolla, Roma Kilisesi tehlikeli olması muhtemel bir hikayeyi benimsemiş oldu. 
İkinci Mesih 
Robert Lomas
Katolik misiniz?
Sevgililer gününün kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamı için ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır.
Antik Roma'da 15 Şubat, bereket tanrısı Lupercus'un onuruna, Lupercalia Günü olarak kutlanmaktaydı. Bu günde, Lupercus'un din adamları tanrıya keçi kurban ederlerdi. Daha sonra kafalarının üstüne koydukları bir parça keçi derisi ile Lupercus'u simgeleyerek, Roma sokaklarında koşturup, karşılaştıkları herkese dokunurlardı. Genç kızlar gönüllü olarak ileri atılır ve bereket tanrısının dokunuşundan paylarını almaya çabalarlardı. İnanışa göre bu dokunuş sayesinde doğurganlıkları kolaylaşacaktı.
Lupercalia Bayramı'nın arifesi olan 14 Şubat'ta genç erkeklerin genç kızların isimleri yazlı kura çekerek bayram boyunca çift olma alışkanlığı vardı. 469'da Papa bu gayriHristiyan bayramını yasaklayarak sadece kura çekilişine izin verdi. Ancak artık kuralarda kızların değil, azizlerin isimlerini yazılıydı.