"Lobo, ince, hassas, zararsız biriydi, bana, ailesi ısrar ettiği o da onları kırmak istemediği için orada bulunduğu izlenimini verirdi; dünyanın kendisine göre olmadığını, çok erken ya da çok geç geldiğini, ya da dünyanın kötü bir yerine geldiğini düşünürdü. Kısacası, sessiz sedasız, elini ayağını çekmiş biriydi, tek istediği şey, ara sıra piyanonun taburesine oturmaktı."