Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kendimle başbaşayım

Zihin asla mutluluğu bulamaz. Mutluluk peşinden koşulup bulunabilecek bir şey değildir, duyum gibi. Duyum tekrar tekrar bulunabilir çünkü hep kaybedilir; ama mutluluk bulunamaz. Hatırlanan mutluluk salt bir duyumdur, şimdinin lehinde veya aleyhinde bir tepkidir. Biten şey mutluluk değildir; biten mutluluk deneyimi bir duyumdur çünkü anımsama geçmiştir ve geçmiş duyumdur. Mutluluk duyum değildir.
Sayfa 150 - Omega
Reklam
Mutluluk
Erdemsiz kişi köle ruhlu, darmadağın, düzensiz, kendini kaybetmiş, kafası karışık kişidir, öte yandan erdeme veya mutluluğa kendi başma bir amaç gözüyle bakmanın pek anlamı yoktur, öyleyse mutluluk bir amaç değildir. İkincil bir husustur, ancak başka bir şeyi anladığımızda varlık kazanan bir yan üründür. İşte önemli olan da o başka şeyi kavramaktır, yoksa salt mutluluk peşinde koşmak değil.
Sayfa 150 - Omega
Açıkçası biz kendi isteklerimizden kuşkulanma, şüphecilik, sorgulama meziyetine sahip değiliz, anlıyor musunuz?
Sayfa 149 - Omega

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonuçta sevgi dediğimiz, belki de insanın sahip olduğu en harikulade duyguyu göz ardı edip elinizin tersiyle itersiniz ve kendi arzunuzun, kendi zevkinizin girdabma kapılırsınız, değil mi? Böylece bizler her zaman istiyoruz, salt cinsel tatmini değil, her alanda zevke dayanan tatmini. Ve buna sevgi diyoruz. Vatan sevgisiyle insan öldürüyoruz.
Sayfa 148 - Omega
Cinsel çılgınlıklarınızın nedeni ne ?
Öyleyse bizler şunu soruyoruz: Niçin kadınlar ve erkekler bu seks işini bu kadar önemli hale getirdiler? Neden onlar aynı önemi sevgiye vermiyorlar? Anlıyor musunuz? Şefkati niye bu kadar önemsemiyorlar? Öldürmemeyi? Neden yalnızca cinselliği bu kadar el üstünde tutuyorlar? Savaşlarınız, dehşetler, ulusal parçalanmalar, içinizde yaşadığımız tüm o ahlaksız toplum... Neden bütün bunlara aynı önemi vermiyorsunuz? Hayatınızdaki en büyük zevk seks olduğu için mi? Hayatınız geri kalanı, sıkıntı, çile, didişme, mücadele, anlamsız bir varoluş olduğu için mi? Seks hiç değilse size büyük ölçüde haz, rahatlık, ilişki dediğiniz, sevgi dediğiniz şeyi veriyor, değil mi? Cinsel çılgınlıklarınızın nedeni bu mu? Hayatın diğer alanlarında özgür olmadığımız için mi?
Sayfa 147 - Omega
Reklam
Cinsel edim asla bir sorun olamaz ama edim hakkında düşünmek sorunu yaratıyor. Edimi korumaya alıyorsunuz; ya gelişigüzel bir cinsel hayat yaşıyorsunuz veya evleniyorsunuz, böylece eşinizi kendi malınız haline getiriyorsunuz; bu da toplum tarafından açıkça kabul görüyor. Siz de hoşnut kalıyorsunuz.
Sayfa 146 - Omega
Neden seks bir sorun ?
Seks elbette bizi ilgilendiren bir mesele ama asıl sorulması gereken soru şudur: Neden hayati bir soruna dönüştürdük? Çalışmak, seks, para kazanmak, düşünmek, duyumsamak, deneyimlemek... Biliyorsunuz, bütün o yaşam gailesi neden bir sorun haline geldi?Seks sorunuyla kast ettiğimiz şey nedir? O bir edim mi, yoksa edimle ilgili bir düşünce mi? Elbette o bir edim değil. Cinsel edim yemek yemekten daha büyük bir sorun değildir sizin için. Fakat eğer düşüneceğiniz başka şey olmadığı için bütün gün yemek yemeyi veya başka bir şeyi düşünürseniz o düşündüğünüz şey sizin görünüzde bir sorun olur. Cinsel edim mi problemdir yoksa onu düşünmek mi?Neden onu düşünüyorsunuz? Neden onu besliyorsunuz? Bunu yaptığınız ortada. Sinemalar, magazinler, hikâyeler, kadınların giyim kuşam tarzları, her şey seks düşüncenizi besliyor. Zihin neden bunu besliyor? Neden zihin seks üzerine düşünüyor? Niçin? Neden bu hayatınızın merkezine yerleşmiş bir sorun oldu? Dikkate değer pek çok sorun varken neden bütün dikkatinizi seks düşüncesine veriyorsunuz? Neden zihinleriniz seks düşüncesiyle bu kadar meşgul? Çünkü bu, nihai kaçışın bir yolu, değil mi? Kendini tamamen unutmanın bir yolu. Bir süreliğine, en azmdan şimdilik kendinizi unutabilirsiniz ve kendinizi unutmanın başka bir yolu yok.
Sayfa 145 - Omega
Yani güzel ve biçimli bir ev görüyorsunuz: Biçimli hoş pencereler, bakımlı gözalıcı bahçe, göğe uzanan çatı, yerin bir parçası olan kalın duvarlar. Ona bakıyorsunuz, duyum oluşuyor. Ona dokunuyorsunuz. İlle ellerinizle dokunmanız şart değil, gözlerinizle de dokunabilirsiniz. Havayı, otları, yeni kesilmiş çimenleri kokluyorsunuz ve bu noktada bırakamıyorsunuz? Niçin duyum arzuya dönüşüyor? Algı, temas, duyum olduğunda güzel veya çirkin şeyleri görmek doğaldır, güzeldir. Orada sonlandırmak için, "Güzel bir ev" deyin. O zaman "Bu eve sahip olmak isterdim" diyen -ki bu arzu ve arzunun sürekliliğidir-düşünce kaydı olmaz. Eğer arzunun doğasını anlarsanız bunu gayet kolay -kolay diyorum- yapabilirsiniz.
Sayfa 144 - Omega
Arzunun bastırılması
Dünyanın değişik yerlerinden dindar insanlar şöyle diyor: "Bakma! Bir kadın yanına geldiğinde yüzünü başka yöne çevir. Onu kız kardeşin, annen veya Tanrı olarak düşün." Her neyse... [Gülüyor.] Gülüyorsunuz ama bu kültürün içinde yetiştiniz. Bunu yapmaya koşullandırıldınız. Hâsılı bütün dindar insanlar şöyle der:"Bekârlık yemini et. Kadına bakma. Eğer bakarsan onu kız kardeşin, annen ya da nasıl istersen öyle gör çünkü sen Tanrıya hizmet ediyorsun ve tüm enerjini buna harcamaksın. Tanrıya hizmet etme uğruna büyük çilelerle karşılaşacaksın, o nedenle hazır ol, enerjini boşa harcama." Ama kaynayan bir şey var, değil mi? Biz kalmayan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Kadına ya da erkeğe bakma ama arzu sürekli kaynıyor, tatmin olmak istiyor, kendini tamamlamak istiyor.
Sayfa 143 - Omega
Sorgularken fikirlerle, kanaatlerle değil, gerçeklerle İlgi lenmeliyiz; aksi halde sizin kendi fikriniz olur, konuşmacının da kendi fikri ve arada çekişme çıkacağından iletişim mümkün olmaz. Bu nedenle bizler gerçekleri ele alacağız, sizin veya benim gerçeğimi değil, insanların devasa arzulan, saçma arzulan, yanılbcı arzulan olduğu gerçeğinin üzerine eğileceğiz. Öyleyse nedir arzu? Nasıl varlık kazanıyor? Bunu düşünün. Buna bakın. İyi ya da kötü kendi arzularınız var. İyi olma arzusu, bu arzu içinizde nasıl uyamyor? Güzel bir kadın veya yakışıklı bir erkek görüyorsunuz. Algı, görme, sonra temas derken duyum, ardından bu duyuma düşünce hâkim oluyor ve onu imge yüklü bir arzuya dönüştürüyor. Kendiniz takip edin göreceksiniz.
Sayfa 143 - Omega
Reklam
Nasıl oluyor da insanlar arzuya saplamp kalıyorlar? Bir yıl veya otuz yıl Hıristiyan oluyorsunuz, sonra bundan vazgeçip Hindu, Budist, Zen veya başka bir etikete bağlanıyorsunuz.
Sayfa 142 - Omega
Ondan bir şey elde etmeyi ummadan hiçbir şey için duygulanmadık. Fakat ancak bu yoğun enerjiye sahip insan hakikatin yumuşak devinimini takip edebilir.
Sayfa 141 - Omega
Şimdi gelin önce, sürekli kendini kontrol eden, arzuyu bastıran, yücelten bir zihne ne olacağına bakalım. Kendisiyle meşgul böyle bir zihin duyarsızlaşır. Duyarlılıktan, iyilikten söz etse de, kardeş olmamız gerektiğinden, muhteşem bir dünya kurmamız gerektiğinden ve arzuyu bastıran insanların bahsettiği diğer tüm o saçmalıklardan bahsetse de, böyle bir zihin duyarsızdır çünkü bastırdığı şeyi anlamaz.Arzuyu ister bastırın isterse de ona teslim olun, özünde bu ikisi aynıdır çünkü arzu hâlâ orada mevcuttur. Kadın arzusunu, araba arzusunu, mevki arzusunu bastırabilirsiniz ama bizzat bu şeylere sahip olmama çabasıki onları arzulamanızı bastırır- arzunun başka bir türüdür. Dolayısıyla arzuya saplanmış olan sizler onu anlamak zorundasınız, onun doğru veya yanlış olduğuna hükmetmeden.
Sayfa 140 - Omega
Arzu
Arzunun sorunlu yanı nedir? Onu bastırdınız, değil mi? Çoğunuz çeşitli nedenlerle arzuyu bastırdı çünkü o, uygun değil, tatmin edici değil ya da onun ahlaki olmadığını düşündüğünüz için veya din kitapları Tanrıyı bulmak için arzudan arınmalısınız dediği için. Gelenekler, arzuyu bastırmanızı,kontrol etmenizi, dizginlemenizi söyler. Bu nedenle zamanınızı ve enerjinizi kendinizi disiplin altına almaya harcarsınız.
Sayfa 139 - Omega
Kendim nedir? Elbette birçok imaj ve sözcük. Dolayısıyla şöyle diyorum: "Ne yaptığıma bak. Her zaman bir gerçeği bulmaya çalışıyorum ama o gerçekdışı oluyor. Her zaman kendimi bir fikir, bir imaj, bir çıkarımla savunmaya çalışıyorum ama onların hepsi sözcüklerden ibaret." Zihin tamamen boş kalmaktan korkar, bu nedenle, "Var olmalıyım," der. Boş olmaktan öylesine korkar ki mutfakla, seksle, Tannylai, siyasetle ve daha bir düzine şeyler meşgul olur.Gözlemci geçmiştir ve gözlemlenen şimdidir. Peki, zihin şimdi olan duyguyu isimlendirmeden gözlemleyebilir mi?
Sayfa 139 - Omega
225 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.