"Bu dünyada güzel ya da büyük her şey, sadece insanın düşüncesinden ya da duygularından doğar."
"Bunca gözyaşı döktükten sonra da aydınlık günlerin yakın olduğuna inanıyordu."
"Şairler de yazarlar gibi, kadının gerçekliğini anlamaya çalışıyorlar, ama bugüne kadar, onun kalbinin sırlarını anlayamadılar. Çünkü ona sadece arzularının prizmasından bakıyorlar ve onu sadece vücudunun güzelliğine göre ya da nefretin o deforme eden büyütecinden bakıp değerlendiriyorlar; böyle olunca da, onda zayıflıktan ve boyun eğişten başka bir şey göremiyorlar."
"Çiçeklerin fısıltısını ve sessizliğin şarkısını duyan ruhunuz, benim ruhumun yürek paralayan çağrısını ve kalbimin gürültüsünü de duyamaz mı?"
"Ne zaman şehirlerin gürültüsünden uzaklaşıp sessizliğe dalsam, derelerin uğultusunu ve dalların hışırtısını duyuyorum."
"Kadını sevgiyle yarattın, neden sevgiyle yıkıyorsun?"
"Gözlerimi aşka açtın ve beni aşkla kör ettin. Beni dudaklarımdan öptün ve sonra güçlü ellerinle vurdun. Yüreğime beyaz bir gül diktin, ama gülün çevresine dikenlerle engel koydun. Bugünümü sevdiğim bir genç adamın ruhuna, ama yaşamımı tanımadığım birinin bedenine bağladın. Öyleyse bu ölümcül kavgada güçlü olmam için yardım et bana."
"Hüzün kalpleri sevinçten ve neşeden daha çok birleştirip yakınlaştırır. Aşk, gözyaşlarıyla yıkandığında, saftır, güzeldir ve sonsuzdur."
"Acılı bir ruh, yabancı bir diyarda yakınlarından biriyle karşılaşan bir yabancı gibi, kendine benzeyen, aynı duyarlığı paylaşan bir başkasıyla birleşince huzura kavuşur."
"Güzellik, sadece ruhlarımızın büyülenmek için algılayabileceği bir gizemdir; muhakememizi felce uğratır, altüst eder, çünkü muhakeme yoluyla güzelliğin gerçekliğini sözle ifade edemeyiz. Güzellik, bakan kişi ile bakılan kişi arasındaki bakışta saklı bir akıştır. Gerçek güzellik, yeryüzünün derinliklerinden gelen, çiçeğe rengini ve kokusunu veren hayat gibi ruhun en gizli yanlarından yayılan ve bedeni ışıtan bir pırıltıdır. Gerçek güzellik, bir erkekle bir kadın arasında o tutkuyu yarata ve onu bütün diğer tutkuların üzerine çıkaran dolaysız ve eksiksiz bir uyumdur aynı zamanda, aşk adını verdiğimiz o ruhsal çekiciliktir."
"Cahillik hiçliğin beşiği, hiçlik de kaygısızlığın yatağıdır."
Uygarlık Bugün her ne kadar kadının bilinçlenmesine yardımcı oluyorsa da, buna karşılık erkeğin açgözlülüğü yüzünden, acılarını da çoğaltmaktadır.
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sonsuz işkence sessizdir, biz de o andan itibaren sessiz kaldık; bir depremle toprağa gömülmüş iki mermer sütun gibi taşlaştık. Bir nefesle bile kırılabilecek kadar incelmiş olan kalplerimizin bağları kopacak diye korktuğumuzdan, ikimiz de konuşmak istemiyorduk.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ancak aşkın kadehinden şarabı yudumlamayan kim var? Hangi ruh, kalplerle düşeli ve duygularla, sırlarla ve düşlerle kaplı o sunağın önünde saygıyla durmaz? Sabah, hangi çiçeğin taç yapraklarını asla birkaç çiy damlası dökmemiştir ki? Hangi Irmak akışından saptığı için denize dökülmeyecek?
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Aşkın yandaş olarak seçmediği insanlar aşkın dilini anlayamazlar; bu hikâye onlar için yazılmadı.
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor