Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Aslı zeyneb şirikçi
Aslı zeyneb şirikçi
@kitabin_asli
Öğrenci
118 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Herkese merhaba
Uzun zamandır kişisel gelişim kitabı okumadığımı fark ettim ve sizlere de güzel bir öneri ile geldim.
Yaşamı,ekonomiyi,hayatı,sevgiyi,acıyı, hüznü,ölümü,namazı,kadınları,erkekleri aklınıza gelebilecek hemen hemen her şeyi barındıran kitabımızda bunların yanı sıra tepkilerinizin altında yatan gizli düşüncelerin bizlerin fark etmesini sağlamaktadır.
Sizlerin de hayatınızda bazı şeyleri fark edip değiştirmek isterseniz bu kitap tam size göre.
Ben yazarımızın kalemiyle ilk defa tanışmama rağmen severek okudum çünkü akıcı bir dili vardı.
Sizler de benim gibi kişisel gelişim kitaplarına ilgi duyuyorsanız bu kitap sizler için harika bir öneri.
Keyifli okumalar dilerim.
Herkese merhaba bu sefer sizlere gezdiğimde büyülendiğim harika bir eserin kitabıyla geldim.
Aus halkının yaşadığı Göbeklitepe
topraklarına, Mau kabilesinin gelmesiyle yöre
halkına vahşi ritüeller ile doğa ve Tanrı ya insan kurban etme ayinleri ile zulüm etmekte ve halkı
sömürmektedirler. Sümer ise Adıyamanlı üniversite ögrencisidir. Yaşamını
kurması için gerekli maddi olanağı ailesinden kalan toprağı satarak elde edecektir. Adıyaman yolculuğu sırasında esrarengiz bir
olay yaşayacaktır.
Ba ile Sümerce yaşam mücadelesinde bizleri neler beklemektedir?
İki zamanda bir kurgu olan Göbeklitepe asalı yol
Bir bölümü Milat’tan önce geçerken diğer bir bölümü günümüzde geçmektedir. Okurken zamanın nasıl geçtiğini bilemeyeceğiniz bir kitap. Film tadında harika bir eser olmuş.
Ben severek okudum sizlere de tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
Sümeyra ve Burak Almanya’da üniversite okuyan iki gurbetçi genç. Sümeyranın hastalığıyla sarsılan Burak’ın çok hayalleri vardır. Ama maalesef Sümeyra kısa bir süre sonra hayata gözlerini yumar. Kitabımızda iki gencin anılarını ve gezilerini, neler yaşadıklarını nasıl mekanları gördüklerini bizlere aktarıyor.
Bunları aktarırken aynı zamanda sümeyranın hastalığıyla birlikte Burak bizlere hastalık psikolojisinden de bahsediyor.
Okurken gidip gördüğüm Avrupa ülkelerini bir daha Burak ve Sümeyra ile gezmiş o sokakları birlikte arşınlamış gibi hissettim. Benim için güzel ve sürükleyici bir hayat hikayesiydi.
Ben çok severek okudum sizlere de tavsiyemdir.
Keyifli okumalar dilerim.
Okur Takip Önerileri
Ahhhh ne güzel hikayeler okudum dedirten bir kitapla geldim. Kitabımızın içerisinde 17 tane kısa kısa öykülerin bulunduğu sizlerin de o öykülerin içinde kaybolacağınız bir kitap.
Kimi zaman bir dedenin dizinin dibine oturup masal dinliyorsunuz kimi zaman bir metroda gittiğiniz durakların hikayelerini dinliyorsunuz ama en çok da fark ediyorsunuz ki bütün hikayelerin ortak noktası geçmişle bir hesaplaşma ile karşı karşıya kalmaktadır.
Yazarın kalemiyle ilk defa tanışmama rağmen sanki yıllardır kendisinden öyküler okumuş gibi bir duyguya kapıldım.
Hikayelerin herbiri birbirinden güzel olan bu öykü kitabını ben çok severek okudum. Hatta bazı öyküleri aile efradına da okudum.
Sizlere de tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
“Ahhh Süveyda aklımdan hiç çıkmıyorsun baktığım her yerde sen aklıma geliyorsun” demişti yazarımız.
Evet aslında baktığımız her yerde her anda O’nu bilmek O’nu anmak bir insan için ne kadar büyük bir lütufmuş. Kitabı okurken sizlerin de fark edeceği çok güzel noktalara değinen yazarımız kitabın içerinde aslında günlük hayatta çok sık kullanmadığımız ama hem anlam açısından hem de kavram açısından birbirinden güzel kelimeler ile bize kendi hayatından, hafızlık sürecinden ve kelimelerden yola çıkarak bizlere ayetleri, hadisleri ve tabiki Allah’ı hatırlatıyor.
Aslında kitabın en güzel noktası yazarımızın ümmetin derdi için dertlenmesi.
Yazımı pandemi dönemine denk gelen kitabımızın içerisinde pandemiden de biraz bahsetmekte olup, sizi aslında o günlere götürüp getiriyor.
Ben çok severek okudum, sizlere de tavsiyemdir.
Keyifli okumalar dilerim
Nil ve Ufuk’un hikayeleri Her sabah birlikte gün doğumunu izlemeye gittikleri yolculukla başlıyor.
Yolları Hüseyin amca ile kesişiyor. Hüseyin amcamın acılı hikayesini dinleyen Ufuk sık sık Hüseyin amcaya gitmeye başlar, bundan rahatsız olan Nil ise bunu belli ederek evden ayrılma kararı alır.
Asıl ondan sonra başlar Ufuk’un hikayesi…
Acaba Ufuk Nilsiz yapabilecek midir?
Hüseyin amcanın acılı hikayesi neydi?
Kitabı okurken sanki tarihten bir hikaye okuyormuşsunuz gibi geliyor ama okuduğunuz hayat hikayesi yakın tarih olmasından dolayı baya dikkat çekici geliyor.
Bunun yanı sıra iyi bir İsmet ÖZEL takipçisi olarak yazarımızda da İsmet ÖZEL esintilerini okumak gayet keyif vericiydi.
İlk defa okuma fırsatı bulduğum yazarımızın kitabı akıcı olmakla beraber çok harika bir de kurgusu bulunuyor.
Ben çok severek okudum sizlere de tavsiyemdir.
Keyifli okumalar dilerim.
Rüya ve rüzgar birbirini seven iki genç bir akşam yemek yemek için arabalarına binerler. Araba da giderken sohbet muhabbet derken birden arabalarının önü kesilir ve gelen adamlar sadece Rüya’yı alıp giderler. Giderlerken de Rüzgar’a zarar vermeyi unutmazlar. Rüzgarı öldürmek için arabayı bir vinçle yukarı kaldırıp hızla düşürürler ve bunu bir kaç kez denedikten sonra son olarak serin sulara bırakırlar hem de Rüya’nın gözleri önünde… Peki Rüya’yı kaçıran adam kimdi? İşte tam da bu noktada Rüya’nın gözlerini bir açar ne görsün Rüya’yı kaçıran kişi Rüzgar’ın üvey kardeşi Gökhan… Rüya’yı alır ve bir eve götürür bir müddet sonra telefona bir fotoğraf gelir ve Rüzgar ölmüş cesedinin fotoğrafları…
Rüya o an kahrolur. Avazı çıktığı kadar bağırmak ister ama nafile.
Sizce Rüzgar kurtulmuş mudur?
Rüya ile Rüzgar eski arkadaşlıklarına kavuşabilecekler mi?
Öykü kitaplarını okurken sizin hiç canınız yandı mı ya da okuduğunuz hikayelerin etkisinde uzun süre kaldınız mı? Ben bu kitabı okuduktan sonra tam olarak bu durumu yaşadım.
11 tane hikayenin her biri ayrı bir yaşanmışlık her birinin ayrı bir acının içinde bulunduğu bu öyküler olurken sizleri çok etkiliyor.
Hatta bazı hikayeler maalesef o kadar kötü ki +18 olanlar bile var. Bu kadar kötü hayat hikayelerinin her birinin ortak noktası var. Hepsi yaşadıkları zorluklara rağmen varolma mücadelesi içerisinde olan hayatlar.
İlk defa okuduğum bir yazar ve öyküleri o kadar başarılı bir şekilde yazılmış ki okurken sizi içerisine alıyor.
Ben okudum sevdim sizlere de keyifli okumalar dilerim.
Kitabımızın baş kahramanı olan Gürbüz bir gün acılı bir sabaha uyanır. Sebebi ise çok sevdiği kız arkadaşı Eylül’ün yanında olmamasıdır. Gürbüz‘ü terk eden Eylül’ün acısıyla ev içerisinde kıvranırken bunu eylüle nasıl yaptığını düşünmektedir. Gürbüz aynı babasının annesine davrandigi gibi eyle kötü davranmıştır ve Eylül buna dayanamayarak evi terk etmiştir. Gürbüz perişan bir halde evi toparlarken birden telefonu çalar ve halası telefondadır. Gürbüz‘e gelip babaannesine almasını söyler, Gürbüz telefonu kapatır ve evi babaannesine göre hazırlamaya başlar. Sonra tekrar telefon çalar ve halası babaannesinin vefat ettiğini bildirir bu sefer Gürbüz daha çok yıkılmıştır. Çünkü annesi babasını terk ettiğinde Gürbüz‘e ve ablasına bakan tek kişi babaannesidir ne kadar babaannesi ile arası iyi olmamasına rağmen babaannesinin kaybı kendine çok üzmüştür. Cenaze işlemleri için Yozgat’a gider Gürbüz senelerdir görmediği babasıyla karşılaşır.
Ve annesine eskiden yaptığı kötülükler aklına gelir. Bir bahane bularak tekrar İstanbul’a işine döner döndüğünde ise eylül ile konuşmak ister eylül zor da olsa Gürbüz’ün isteğini kabul eder.
Sizce Eylül Gürbüz‘e tekrar dönecek midir? Gürbüz’ün bundan sonraki hayatı güzel devam edecek midir?
Gürbüz babasıyla arasındaki buzları eritecek midir?
Sonbaharın gelmesiyle çiçeklerin ve ağaçların hüzünlendiği ekim ayında güzel hüzünlü bir kitap okuması oldu benim için okurken Gürbüz’ün yaşadığı acıları sanki hissetmişcesine okudum. Kitabın betimlemeleri akıcı ve çok güzel olmuş ben keyifle okudum. Sizlere de tavsiye ederim.
Nadir annesini kaybetmiş ve hayata tutunmaya çalışan bir çocuk. Babası ile arası annesi öldükten sonra kötü olmuş ve evden uzaklaşmaya karar vermiştir. Ama nasıl? Üniversite sınavına girip Ankara üniversitesi iletişim fakültesini kazanır. İşte o zaman Nadir için bambaşka bir hayat başlar…
Ankara’ya babasıyla birlikte gelir ve babası onu bir eve yerleştirir. İlk zamanlar Nadir sadece telefonla oynar ve kendine bir rumuz bulur Maximus bu isim ile kendisine bir sosyal medya hesabı açar. Orada 2 arkadaş edinir… ama bunlar da kim hiç görmediği ve sürekli yazıştığı insanlar… Bir gün internetten edindiği arkadaşıyla buluşmaya gider ve buluşmaya arkadaşı gelmediğini düşünür, halbuki arkadaşı yanmasa da kendini beklemektedir sonra eve gittiğinde bir mesaj alır mesajda” sen tam bir HIMBILsın” yazmaktadır. Bu mesajı okuduktan sonra nadir kendi için bir şeyler yapmaya karar verir. Fok barda tanıştığı Enis ile birlikte Sidney‘e gitmeye karar verir.
Sidney’e gittiğinde nadiri neler neler beklemektedir?
tekrar Türkiye’ye dönecek midir?
nadir orada nasıl bir iş kurmuştur?
Kitabın hacmi büyük olmasına rağmen akıcı bir olay örgüsü olduğundan dolayı ben çok kısa bir sürede bitirdim.
İçerisinde yer yer argo olsa da güzel bir başarı hikayesi olduğunu düşünüyorum.
Sizlere de keyifli okumalar dilerim.
Babasıyla arası bozulan Volkan evi terk eder ve başka bir şehirde kendisine iş bularak çalışmaya başlar ama bir durum vardır ki işe giren volkan yine de babasının gölgesinde olduğunu hisseder çünkü yanına işe girdiği inşaat ustası yine babasının arkadaşıdır. Babası volkanın her durumundan haberdar olmaktadır. Hıdır ustanın yanında inşaatta çalışırken bir çok hayat dersi öğrenmiştir.
Kitabı okurken sanki kitabın içerisindeki olaylar bir film sahnesinden alınmış gibi efsane bir dille bizlere aktarılıyor. Yazarımızın ilk defa kalemiyle tanışma fırsatı bulduğum kitabını ben çok severek okudum sizlere de tavsiye ederim.
Keyifli okumalar diliyorum.
Hikayenin baş kahramanı hem yazar olan hem de çok güzel resim yapan Yozo’nun bir tepeden atlayarak hastaneye kaldırılmasıyla başlıyor.
Hastane de hemşire Mano ile tanışır. Yaptığı resimlerden bahseder ama resimleri kendi bile beğenmez…
Yozo roman yazarken de kendi kendine soruyor “acaba para için mi roman yazıyorum yoksa prestij kazanmak için mi yazıyorum??” Diye “aslında her ikisi de” diye cevaplandırıyor.
Gerçeği söylemek gerekirse “intikam” için yazıyor…
Peki Yozo kimden intikam almak istiyor?
Kitabımızın baş kahramanı Yozo aslında bir yazardır ve kitabını yazarken içindeki düşüncelerini biz okurlarla paylaşmaktadır.
Bu kitap ikinci okuduğum Japon romanlarından bir tanesi ilk romana göre bunu daha çok beğendim. Sizlere de tavsiyemdir.
Keyifli okumalar dilerim.
1916'lı yıllarda Balkanlar'dan Hatay'a göç eden Avcı Osman ve ailesinin bu zorlu göç esnasında yaşadığı olaylara tanık oluyoruz…
Kitabımızın kahramanı Kadir’in çocukluğumdan beri babasının işlettiği kumarhanede nasıl oyunların döndüğü, gelen oyunculara nasıl hile yapıldığını kahramanımız Kadir’in dilinden dinliyoruz.
Kadir babasını yanında çalışırken oraya gelen oyuncuların zor durumlarını, iflaslarını, aile hayatlarının ne kadar bozulduğunu görerek geleceğini inşaa ederken bir kez daha gözden geçiriyor.
Peki Kadir kumarhaneden kopa bilecek mi?
Kendine babasından farklı bir gelecek kurmuş mudur?
Üniversite okuyup hayatını kurtarabilecek mi?
Gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek yazılan bu yapıt aslında o zamanlarda nasıl bir süreçten geçtiklerini anlatıyor bizlere.
Keyifli okumalar dilerim.
Herkese merhaba bugün sizlere kalemiyle ilk defa tanıştığım bir yazarın kitabıyla geldim.
Pozitif psikoloji ile mutluluğu elde etmeyi ve bu mutluluğu nasıl kalıcı hale getirmemizi öğretecek bir kitap. Kitabım içerisinde arkadaşlık ilişkilerinden aile hayatına kadar olan bütün ikili ilişkilerden bahsederken aynı zamanda kendinizde olan ya da olmayan eksikleri fazlaları görmenizi sağlayan bir kitap. Ben okurken çok bir çok yeri not alarak okudum. Gerçekten fark etmemiz gereken çok nokta varmış. Sizlere de tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Bu aralar okurken çok büyük zevk aldığım bir kitap ile geldim. Sema Soykan ‘ın bu eseri içerisinde tarihin, kültürün, etimolojinin,atasözlerinin, deyimlerin ve halat-o meşhurların olduğu hatta bilmediğiniz bir çok bilginin de yer aldığı harika bir kitap. Bir konu hakkında konuşurken içerisinde geçen bir kelime ya da bir cümle hakkında bilgi vererek, hatta onu çağrıştıran başka kelimelerdeki de örnekler vererek açıkladığı, bilinmeyen bir çok şeye açıklık getirdiği harika bir kitap.
Ben bir çok yerin altını çizdim hatta çok hoşuma giden noktaların olduğu bilgiler, dikkat çekici bilgilerin de yer aldığı harika bir kitap. Okurken sanki bir arkadaşınızla sohbet ediyormuşsunuz gibi bir his uyandırıyor.
Ben her seferinde kahvemi alarak çok büyük bir zevkle kitabımla sohbet içerisinde okudum. Sizlere de tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
