Aylardır elimde sürünen bir kitaptı, nihayet bitirdim. Niye böyle oldu bilmiyorum ama galiba aşırı övüldüğü ve önerildiği için beklentim aşırı yükselmişti. Açıkçası büyütülecek ve zırıl zırıl ağlayacak bir şey yoktu. Tamamen pohpohlanmış bir kitap. Yazar kötü sonla bitirmek için bitirmişti o yüzden etkilenmedim. Ayrıca tekdüze yazılmıştı ve bu, olay örgüsünden net bir şekilde anlaşılıyordu; ben öyle hissettim yani. Ben bilgisayar başına oturulup tıkır tıkır yazılan kitaplardan hazzetmem. Bir cümleye yirmi dakika düşünen yazarların kitaplarına haksızlık yaptığımı düşünürüm. Kitapta bazı önemli meselelere değinmesi hoştu sadece. 00 Nazlı’ya olduğu gibi Çiçek karakterine de ısınamadım hiç. Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve sanırım son olacak(belki takıntımdan seride kalan kitapları da okurum ama). Çünkü karakter kişilikleri benzer. İnsan sarrafı olduğunu sanan, bencil, gizli egolu, hoşlanmadığı insanoğlunun yaptığı şeyleri yapmasına rağmen insanlardan nefret eden karakterleri okumaktan hoşlanmıyorum. Öyleleri önce kendisini düzeltmeli. Ki ne kadar düzeltirse düzeltsin beyaz olamaz çünkü insanoğlu böyledir yani. Yapacak bir şey yok. Kabulleneceksin. Nefret bir işe yarıyorsa nefrete devam et, ne diyeyim