Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

"Türk" Sözünün Hazin Serüveni

1200 Yıllık Sürgün

D. Ahsen Batur

1200 Yıllık Sürgün Hakkında

1200 Yıllık Sürgün konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Türk kelimesi, Gök-Türk Devleti'nin yıkılmasından Jön-Türklerin kuruluşuna kadar yaklaşık 1200 yıl boyunca Türkler tarafından hiç kullanılmamış ve kelime adeta Türkler tarafından sürgüne gönderilmiştir. Osmanlı, İstanbul'un fethinden sonra Müslüman Roma İmparatorluğu idi. Ziya Gökalp, “Bu milletin yakın zamana kadar kendisine mahsus bir adı yoktu. Tanzimatçılar ona: ‘Sen yalnız Osmanlısın. Sakın başka milletlere bakarak sen de milli bir ad isteme! Milli bir ad istediğin dakikada Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına sebep olursun’ demişlerdi. Zavallı Türk, vatanımı kaybederim korkusu ile, ‘Vallahi Türk değilim. Osmanlılıktan başka hiç bir içtimai zümreye mensup değilim’ demeye mecbur edilmişti” derken son derece haklıydı. 1912 yılında Sebilürreşat dergisinde çıkan bir yazıda ”Türk” kelimesinin kullanılması, dinsizlik, kafirlik sayılıyordu. 1913 tarihli “Mecmua-i Ebuzziya” dergisinin 94. sayısında, “Bizim Türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. Bizler, yani Türkler Müslümanlık içinde erimişizdir. Türk falan değil, sadece Müslümanız” deniliyordu. Üniversitede profesörlük yapmış olan Ahmet Naim, 1913 yılında yazdığı “İslamda Dava-i Kavmiye” adlı kitabında, Türk’e karşı savaş açmıştı ve “Türk’ün geçmişini bilmesine, öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok” diyordu. 1919-1920 yıllarında şeyhülislamlık görevine getirilmiş ve ülkeden kaçmak zorunda kalmış olan Mustafa Sabri Efendi, Türk’e Türklük benliğini vermek isteyenleri “soysuzluk”la suçluyordu. Türkiye’de İngiliz Muhibler Derneği’nin kurucularındandı ve Kuvay-ı Milliye mensupları için ölüm fetvası da çıkartan da o idi. Mehmet Akif ise Türklükten söz eden Ziya Gökalp'a “kaltaban” sıfatını yakıştırıyordu. Tespitlerimize göre Gök-Türkler'den sonra “Ben Türk'üm” diyen hükümdar sayısı yalnızca yedidir. Sultan Alpaslan, Harezmşah Muhammed, Timur, Babür, Hüseyin Baykara, II. Abdülhamid ve son Buhara hanı Said Alim Han.
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 45 dk.Sayfa Sayısı: 344Basım Tarihi: Ocak 2013
ISBN: 9789758839889Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 33.0
Erkek% 67.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

D. Ahsen Batur
D. Ahsen BaturYazar · 2 kitap
17 Ağustos 1954 tarihinde Niğde'de doğdu. Lise eğitimini Niğde ve İstanbul'da tamamladı. İstanbul Eğitim Enstitüsü Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli yayın kuruluşlarında ve kurumlarda çevirmen olarak çalıştı. Bir dönem gazetecilik de yapan Batur, akademik tarih kitapları yayınlamak amacıyla Selenge Yayınevi'ni kurdu. Batur iyi derecede Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça biliyordu. Başta Özbekçe olmak Türk lehçelerinden de çevriler yaptı. Bir dönem gazetecilik de yapan Ahsen Batur, Hergün ve Tercüman gazetelerinden sonra Yeniçağ'da da makaleler ve dizi yazılar yazdı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu'nun ifadesiyle "Türk tarihçiliğine tek başına bir Enstitü gibi hizmet" verdi. Özellikle Türk dünyası tarihine kaynaklık eden çalışmaları Rus arşivlerinde araştırarak Türkçe'ye kazandıran Ahsen Batur'un esereleri arasında; 1200 Yıllık Sürgün (Türk Sözünün Hazin Serüveni), Kürdoloji Yalanları'nı sayabiliriz. Çevirileri arasında da; Ötgen Künler Abdullah Kadiri, Son Timurlu Pirim Kadirov, Batı Dayatmacılığı ve İslam, Turan'ın Alp Kızları İpekyolu Efsaneleri, İbni Tagriberdi'den En-Nücumu'z-Zahire (Parlayan Yıldızlar) bulunmakta. Çevirmen ve gazeteci Ahsen Batur, 1 Ağustos 2022'de 68 yaşında yaşamını yitirdi.