Başlarda okumaktan sıkılıp inatla okumaya devam ettikten sonra; birçok tarihsel bilgi elde ederek , soru işaretlerine cevap bularak ve empati yaparak kitabı bitirdim. Dünyanın yaradılışından sonsuza kadar sürecek tek bir gerçek maalesef Savaşlar.
"Ben Süleyman değilim elbet, ama ben bir Hakan'ım. İnsan Kutsal Kitaplar'ı sadece okumamalı, onlardan dersler çıkarmak, bir şeyler öğrenmeli. O kitapların amacı bu."
Babam zayıf bir adamdı, vatan hainiydi. Korkak olduğu için karısını ve çocuklarını döven kötü bir insandı. Zavallı kızları yakalayıp önce kendi yatağına alan ve sonra düşmana teslim eden korkak bir adam
Kitapta söylendiği gibi Hazar Türklerinin Yahudiliği neden seçtiğine dair bilgiler yok ama Yahudi, Müslüman, Hristiyan ve Zerdüşt insanların nasıl bir yaşam sürdüğünü ibadetlerinin neler olduğunu, nasıl yerine getirdiklerine dair güzel bilgiler var ayrıca 10. Yüzyılın sonları ve 11. Yüzyılın başlarında yaşamış olan önemli liderleri, ülkelerinde ki yaşam biçimini akıcı bir dille anlatmış. Tarihi doğrudan bilgi olarak okumak yerine akıcı güzel bir romandan okuyup öğrenmek isteyenlere tavsiye ederim.
Kitap akıcı fakat kurgusunda fazlaca hata barındırıyor. Bence, tarihsel temellere dayanan bir romanın biraz daha makul olması gerekir. Olay örgüsünde yer alan bazı şeyler o kadar zorlama ve uçuk geliyor ki okuma hevesinizi tüketiyor. Aksiyonu bol ve yazarın dili akıcı olduğu için okunabilir.
Hazar Türkleri' nin neden Museviliği seçtiği arka kapakta yazan tanıtımdan daha fazla açıklanmamış. Önemli tarihi kişiler ile karşılaşmak hoşuma gitti. Baş kahramanımız Hakan Davut'un giriştiği işler, yaptığı arabuluculuklar, edindiği meslekler, insanlarla olan iletişimi ve tükenmeyen inancı etkileyiciydi. En sevdiğim kahraman İshak'tı.