Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

21. Yüzyılda Beyin

Steven Rose

21. Yüzyılda Beyin Sözleri ve Alıntıları

21. Yüzyılda Beyin sözleri ve alıntılarını, 21. Yüzyılda Beyin kitap alıntılarını, 21. Yüzyılda Beyin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aspirin baş ağrısını ne kadar tedavi ediyorsa, Ritalin de ADHD'yi ancak o kadar tedavi edebilir. Yıkıcı davranışlara yol açan psişik sorunları maskelemek, anne babalara soluk alacak bir zaman aralığı ve öğretmenlerle çocuklar arasında yeni ve daha iyi bir ilişki için fırsat yaratır yaratmasına ama, olanak değerlendirilmediğinde kendimizi yeniden toplumu değil ama aklı düzene sokmaya çalışırken buluveririz.
mutluluğu beynini kontrol etmede değil ilaçlarda arayan toplum
İlaçların çoğu yalnızca kısa bir süre için işe yaramakta, sonrasında ya dozajı artırmak ya da ilacı değiştirmek gerekmekte ve kimi insanlarda şiddetli ters reaksiyonlar görülmektedir. Harika ilaçlarla ilgili aldatmaca çok geçmeden ortaya çıkmakta. Şimdi SSRI'Iarın başına gelen budur, hastaların iyileşmesi hakımından bu ilaçların son kuşağının daha öncekilerden çok da farklı olmadığı ve hastaların en azından bir bölümünün bu ilaçlar nedeniyle daha da kötüye gittiği anlaşılmaktadır -bu, Barondes tarafından oldukça iyi açıklanmış olan bir konudur. 9. Bölüm'de Allan Roses'dan aktarmış olduğum kötümser sözlerin altında yatan tam da bu gerçektir. Buna karşılık, böylesi ilaçların tüketimindeki keskin artış eğilimi yavaşlamamış, yalnızca Birleşik Devletler'de, 1995 yılında altı milyar dolar olan yıllık satış miktarı 2003 yılına gelindiğinde yirmi üç milyar dolara ulaşmıştır.
Reklam
Böyle düzenlemeler , 'at kaçtıktan sonra ahırın kapısını kapamanın' ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Sayfa 293Kitabı okudu
Beynin Oluşum Sürecindeki Karmaşıklık
Her bir nöron bulunması gereken yerde üretilseydi bile -embriyonik kortekste, talamusta ya da başka bir yerde- söz konusu karmaşık bağlantılılık desenini örmek yeterince güç bir sorun olurdu; ama karmaşıklık bunun ötesindedir. Bu hücreler tek bir yerde üretilirler -bir çeşit nöronal doğum servisi- ve olgunlaştıklarında 'kader'lerini aramak üzere yuvalarını terk edip uzun yollar aşarak göç ederler.
Hiçbir başka organın gelişimi, beynin ardışık gelişim süreci kadar dramatik ve karmaşık olamaz. Bağımsız nöronların ortaya çıkıp, nihai yerlerine taşınması ve yeni doğmuş bir bebeğin görmesi, duyması, hissetmesi, ses çıkarması ve uzuvları ile hareket etmesini sağlayacak biçimde tümüyle organize olmuş bir halde dış dünyaya gelmesine olanak veren bağlantılar kurmasındaki karmaşıklık ve kesinlik nasıl açıklanabilir?
Dil olmaksızın akılların ya da akıllar olmaksızın dilin varlığından söz edilebilir mi? Öyle görünüyor ki, bunlardan biri olmadan diğerinden söz etmek, nükleik asitler olmaksızın proteinlerin var olmasından söz etmekten farklı değildir.
Reklam
Beynin ortaya çıkışındaki sorun yalnızca hücrelerin inanılmaz bir hızda üretilmesinden kaynaklanmaz. Beyin yüksek derecede düzenli bir yapıya sahiptir; nöronlar yerlerini, dentrit ve aksonların doğru bağlantılar kurabilmesi için kiminle iletişim kurmaları gerektiğini bilmek zorundadırlar.
Bıkmadan vurguladığım üzere, yaşlılık bir hastalık değil, yaşamın doğal evrelerinden biridir ve yaşlanmayı kabul etmeyen bir toplumun var oluş temelleri sorgulanmaya değer.
Genlerin gücüne en fazla inananlar bile, genetik etki ve buradan doğan kaderciliğin sınırlarını bir biçimde aşacaktır. Steven Pinker 'genlerim benim yaptıklarımı beğenmediği zaman, gidip göle atlayabilirler' dediğinde, ya da Richard Dawkins Bencil Gen adlı kitabında daha az popüler bir ifadeyle 'bencil replikatörlerinizin diktatörlüğüne karşı yapabileceğimiz tek şey isyan etmektir' dediğinde, aslında, 'bilimsel' görüşleriyle sürdükleri hayat arasında ortaya çıkan zengin uyumsuzluğu dillendirmekten öte bir şey yapmıyorlardı.
Hmm, Machine Learning?
Altı aylık bir bebek, insan yüzünü diğer türlerin yüzlerinden ayırabilmektedir, dokuzuncu ayın sonuna geldiğinde ise insan yüzlerini birbirinden ayırt etmekte çok daha iyi duruma gelmiştir. Bu durum, doğuştan ya da içgüdüsel 'modüler' beyin ya da akıl yetenekleri olarak değerlendirilen yeteneklerin, aslında öğrenmeye bağlı geliştiğini gösteriyor.
Reklam
Bazı davranışsal deterministlere göre, insan beyninin merkezinde korumayı sürdürdüğü 'balık beyni' ve 'sürüngen beyni' pek çok bakımdan, o göklere çıkarılan serebral korteksten çok daha önemli bir işleve sahiptir.
Doğal seçilimin işleyişi, bir uçağın yapısını uçuş halindeyken değiştirmeye benzer. Bu süreçte yeniden tasarlamaya ve baştan inşa etmeye yer yoktur.
Bilginin tek bir çeşidi yoktur. Kendimizi ve çevremizi anlayabilmemiz için, şiir, roman, müzik ve başka alanların da yardımına gereksinim duyarız.
David Healy, SSRI'ların zararlı etkilerini kamuoyuyla payiaşmasından sonra ilaç şirketlerinin uluslararası öfkesinin başlıca hedefi haline gelmiş ve kendisine daha önce resmi iş teklifinde bulunmuş olan Toronto Üniversitesi, teklifini geri çekmiştir.
Beyinde bir süper patron bulunmamaktadır. Olamazdı da. Bilginin yukarılara doğru ilerlediği ve katı emirlerin yanıt olarak geri döndüğü bir nöronal sistem de söz konusu değildir. Tersine, beyin her bir ayrı bölgenin yarı otonom biçimde işleyerek uyumlu bir bütün oluşturduğu bir komün gibi işlemektedir: her bölgeden yeteneklerine göre, her bölgeye ihtiyaçlarına göre.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.