Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

44 Türk Peri Masalı

Ignac Kunos

44 Türk Peri Masalı Sözleri ve Alıntıları

44 Türk Peri Masalı sözleri ve alıntılarını, 44 Türk Peri Masalı kitap alıntılarını, 44 Türk Peri Masalı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hüsnü kim :)
Gökten üç elma düşmüş: Biri sana, biri Hüsnü'ye, biri de hikâyeyi anlatana; yani bana.
Develer tellal, pireler berber, ben de dere tepe aylak aylak dolaşır iken...
Reklam
Develer tellal iken, pireler berber iken, guguk kuşu terzi, kaplumbağa fırıncı ve eşekler yine hamal iken...
Allah'ın işine karışılmaz :)
"Nasıl olur bu?" diye karşı çıkınca, karısı, "Bu Allah içindir, bunda tartışamayız" diye cevap vermiş. Ancak Mehmet bu sözlerden tatmin olmayınca, konuyu iyice deşmiş. Karısına rahat vermeyince de karısı pencereyi açarak bağırmaya başlamış: "Komşular koşun! Kocam Allah'ın işine karışıyor. Yardım edin!"
Beynim yandı :-D
Köylü, köylü! Anneme götüreceğim ciğeri geri verecek olan leyleğe vereceğim arpayı bana verecek çiftçi için yağmur yağsın diye Allah'a dua ederken yakacağım tütsüyü bana verecek olan bakkala götüreceğim ayakkabıyı, ayakkabıcıdan almam için post verecek öküze götürecek biraz saman ver.
Masal işte :)
Zamanın birinde, iki kocası olan kurnaz bir kadın yaşarmış ve adamların ikisi de birbirinin varlığından habersizmiş. Bir tanesi düzenbazlık yaparak, diğeri de hırsızlık yaparak geçiniyorlarmış ve tahmin edersiniz ki ikisi de bu işleri karısından öğrenmiş.
Reklam
İkinci vuruş isteği tuzak ;)
Kuşağından hançerini çekmiş ve bir vuruşta ejderhanın altı başını koparmış. "Bir kere daha vur yiğitsen!" demiş ejderha; ancak genç reddederek onu kaderine terk etmiş.
Yaradılış
Sonsuz merhamet ve kudret sahibi Allah, kirletilmiş bedeni soyarak yere fırlatmış. Şeytanın tükürüğüyle kirlenen bedenin parçaları toprakta yeniden hayat bulmuş, böylece neredeyse insanoğluyla aynı anda köpek de yaratılmış; yarısı insan bedeninden, yarısı şeytanın tükürüğünden.
Türkiye'nin bir yazın diyarı olmaması ve bu tür kitapların örneklerinin bulunmaması sebebiyle de hikâyeler kitaplardan değil, Osmanlı'da sosyal hayatın önemli bir bölümünü oluşturan hikâyecileri dinlerken zaman zaman aldığım notlardan derlenmiş ve okuyucuya sunulmuştur.