Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi

Metin Özbek

50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi Sözleri ve Alıntıları

50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi sözleri ve alıntılarını, 50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi kitap alıntılarını, 50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınırsıza yakın bir potansiyel mevcut; peki bunu mümkün kılan ne olabilir? Gerçekten de anatomimizin bu sıradanlığına karşın, bizi tüm canlılar dünyasının biricik yaratığı yapan ayırt edici bir özelliğimiz var; beynimiz. Tabii her canlının bir beyni vardır, ama diğer canlıların beyni biz insanlarınkiyle boy ölçüşemeyecek kadar basit bir yapıdadır. Hayvanlar âleminde beyin korteksi (kabuğu) en gelişmiş tür insandır.
İnsanoğlu bugünkü beyin iriliğine 200 binyıl önce ulaşmıştı. O tarihlerden bu yana beynimizde daha fazla irileşme olmadı.
Reklam
"Homo habilis ve Homo rudolfensis, insanoğlunun biyokültürel evrim tarihinde bilinen ilk insan türleridir."
Neandertaller oturdukları yerde, mağara ya da bir başka mekan olsun, ufak bir mekan açıyor, ölüsünü törenle buraya gömüyordu. Ölüye, anne karnındaki ceninin pozisyonunu vermeye de özen gösteriyorlardı. Gerçekten de, Neandertaller ölülerini hiçbir zaman mezara sırtüstü uzatmıyordu.
Bizim toplumumuz hâlâ "ben maymun muyum" diyor.
Günümüzde artık bilim dünyası, canlıların evrim geçirip geçirmediği değil de, bu biyolojik evrimin nasıl işlediği üzerine tartışmalar yapmaktadır.
Evrim kuramı bir türün başka bir tür içinden türediği şeklinde yorumlanmamalı. Fosil kayıtlardan ve moleküler genetik alanındaki bulgulardan anlaşılacağı üzere, evrimde kesinti olmadığına göre, Darwin'in de haklı olarak vurguladığı gibi evrim sürecinin, önceden var olan herhangi bir türden doğal ayıklanma(seçilim) yoluyla yeni yan türlerin(alttürlerin) ortaya çıkması şeklinde işlediği düşünülmeli. Bu arda eski türler yaşamlarına devam etmiş ya da yok olmuş olabilir.
Reklam
Modern insanın ilk nerede türediği konusunda bir değerlendirme yapmak için, genlerimizdeki mutasyonlara bakılabilir. Bu alanda atılması gereken ilk adım ise günümüz insanlarında mitokondriyal DNA (mtDNA) genomunu ayrıntılı biçimde incelemektir. Bu küçük, kompakt ve sirküler molekülün birçok yararlı özelliği vardır. MtDNA hücrenin stoplazması içerisinde yer alır. Her insan hücresi binlerce mitokondriyal genom içerir. Bu da onları izole etme ve rahatça analizlerini yapma olanağı sağlar. Bir kuşaktan diğerine değişim sadece mutasyonlar sayesinde mümkündür. Mitokondriyal DNA'nın evrim hızı yüksektir. Dolayısıyla mtDNA'daki mutasyon derecesine bakarak hem bir toplumun içindeki hem de toplumlararasmdaki değişme hızı belirlenebilir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Mitokondriyal Havva
Genomun kalıtımı hücredeki çekirdeğin DNA'sında olduğu gibi anne ve babadan gelen (rökombinasyon) ortak bir kalıtım değildir, genlerin sadece anne tarafından bir sonraki kuşağa aktarılmasıyla belirlenir. Bireylerarası varyasyon kaynağının tek göstergesidir. mtDNA'nın bu özelliğinden hareketle sapiens türünde ana tarafından soyağacı oluşturulmuş ve yaşayan tüm insan topluluklarmdaki mtDNA tiplerinin tümünün vaktiyle Afrika'da 150-200 binyıl önce yaşamış olan tek bir ortak ataya kadar götürülebileceği görüşü benimsenmiştir. Günümüzde bu görüş "mitokondriyal Havva" olarak bilinmektedir. Ancak yeryüzünün değişik coğrafyalarında! tüm modern insan topluluklarının kökenini Afrika'da vaktiyle yaşamış olan bir ortak anaya bağlama anlayışı günümüzde bazı kavram kargaşalarını da beraberinde getirmiştir
Sayfa 143Kitabı okudu
Tarım öncesi ilkel avcı-toplayıcı atalarımızın yılın belirli dönemlerinde toplanıp dinsel törenlerini icra ettikleri, ayinler yaptıkları bir tapmak Urfa yakınlarındaki Göbekli Tepe'de gün ışığına çıkarıldı.U27) Göbekli Tepe'de 15 m'ye varan daire biçimli üç alan bulundu. 16 destek ve kireçtaşı plakası üzerinde aslan, yılan, öküz, koç, tilki ve turna kabartmaları yer almaktadır. Tapmak içinde ayrıca doğal boyutlarında taştan oyulmuş yabandomuzu, kaplumbağa ve akbaba heykelleri tespit edildi. Çevrede dağınık gruplar halinde yaşayan avcıtoplayıcı kabilelerin yılın belirli dönemlerinde dinsel törenlere katılmak ve ibadetlerini yerine getirmek için geldikleri bu mekânlar kim bilir belki de o çağların inanışına göre hacı olmak amacıyla gelinen yerlerdi.
Australopitekus
Erişkin insansılarda (Australopitekus) tespit edilen en küçük beyin hacmi 400 cm³'tür. Dik duruşla beraber, başın gövdeyle olan ilişkisi yeni bir konuma geçmiş olmaktadır. Dolayısıyla, kan dolaşımı sistemi de, iskeletin diğer bölgelerinde olduğu gibi, ortaya çıkan yeni düzene uyum sağlamıştır.
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.