"Manastırdan çekildik. O günleri hiç unutamam. İplik iplik yağmur bir yağıyordu. Sessizce, bitkin ve olabildiğince keder dolu yüreklerimizle Manastır'dan ayrıldık, kendimizi suçlu hissediyorduk. Tespih tanelerini çeker gibi, 'Manastır, Manastır...' diyerek uzaklaştım oradan. Ne kadar istemiştim doğduğum evi, babamın mezarını son bir kez daha görebilmeyi, ama fırsat olmadı."