Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Acı Hayatlar

Nedim Gürsel

Acı Hayatlar Hakkında

Acı Hayatlar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
4
Okunma
Beğeni
718
Görüntülenme

Hakkında

Nedim Gürsel Acı Hayatlar'da kimi zaman şehvet kimi zaman boğuntuyla yaşadığı yere damgasını vuran yazarların peşinde bir yolculuğa davet ediyor okuru Aynalarda balıketi, yapay sarışınlar, az sonra görkemli asansöre binip aile babalarıyla odaya çıkacak orospular makyaj tazeliyorlar. Derken görüntüye Justine de gelip yerleşiyor. Belki bir orospu değil o, sarışın da değil. Ama bir dönemin en cazibeli, en gizemli, en belalı kadınlarından biri. Onun, bugüne dek tanıdığım roman kahramanları arasında çok özel bir yeri olduğunu düşünüyorum. Belki şehveti değil de düpedüz nemfoman oluşu bende bu düşünceye yol açıyor.İskenderiye'yi kucaklamak, kollarımın arasına alıp onda Justine'i bulmak, onunla hemhal olmak, Justine'de İskenderiye'yi yaşamak istiyorum, bu isteğin yalnızca bir hayal, boşa harcanmış bir gençlik tutkusu olduğunu bilsem de. İskenderiye ve bu kente ismini şehvetle nakşetmiş olan "belalı güzel" Justine'in yaratıcısı Lawrence Durrell. Ömrünü bu kentte tüketmiş, genç oğlanlara düşkün Yunanlı şair Kavafis. Beyaz gecelerin kenti Moskova ve "ölü canlar"ın avcısı Gogol. Genç ve güzel karısının uğruna düelloda can veren Puşkin, "aşkın kayığı hayatın kayalığına çarpınca" canına kıyan Mayakovski. Cezayir'in ikinci büyük kenti Oran ve bu kenti "sıkıntının başkenti" ilan eden Camus. Pula ve James Joyce. Frankfurt, Weimar ve Goethe. Paris yakınlarındaki Vendôme ve Honoré de Balzac'ın yatılı okul yılları. Madam Bovary'nin yazarı Flaubert'in izinde Deauville ile Trouville… Nedim Gürsel Acı Hayatlar'da kimi zaman şehvet kimi zaman boğuntuyla yaşadığı yere damgasını vuran yazarların peşinde bir yolculuğa davet ediyor okuru. Bir dedektif özeniyle bir kentin o yazarın önce ruhuna, sonra metnine sızan özünü yakalıyor. Edebi bir yolculuk bu, okudukça içinde kaybolacağınız… (Tanıtım Bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 34 dk.Sayfa Sayısı: 232Basım Tarihi: Ekim 2014Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786050922738Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Nedim Gürsel
Nedim GürselYazar · 54 kitap
1951 yılında Gaziantep'te doğdu. 1970'te Galatasaray Lisesi'ni, 1974'te Paris Sorbonne Üniversitesi Modern Fransız Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Aynı yerde karşılaştırmalı edebiyat doktorası yaptı. İlk yazıları 1969'tan itibaren edebiyat dergilerinde yayınladı. Sorbonne Üniversitesi'nde Türk Edebiyatı dersleri verdi. Fransa Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi'nde (CNRS) Türk Edebiyatı üzerine araştırma başkanı olarak çalıştı. Kitapları yabancı dillere çevrildi. ESERLERİ Boğazkesen (Fatih'in Romanı) Nedim Gürsel’in Boğazkesen’deki Fatih Sultan Mehmet algılaması ve tasviri eleştirilere uğradı.Gürsel, tarihi bir kişiyi anlatmasına rağmen bu kişiliğin bir roman kahramanı olduğunu söyledi. Yapıtları yalnızca Türkiye'de değil, Batı ülkelerinde de yankılar uyandıran bir yazar Nedim Gürsel. Bu kez tarihle buluşturuyor bizi, daha doğrusu, Anadoluhisarı'ndaki eski bir yalıda Fatih dönemi üzerine bir roman yazan kahramanın öyküsüne, geçmişte kalmış kişilerin öykülerini katıyor. Fatih Sultan Mehmet, Çandarlı Halil, Uluğ Bey gibi tarihsel kişilerle saray cücelerinin, içoğlanlarıyla gezgin dervişlerin, Bizans yosmalarıyla keşişlerin öykülerini birlikte anlatıyor. Ne var ki tüm varoluşunu yazdığı romana adayan kahramanın yaşamına 12 Eylül askeri darbesiyle birlikte giren genç ve güzel bir kadın altüst ediyor her şeyi. Yapıtıyla sevgilisi arasında bocalayan roman kahramanı, bir seçim yapmaya zorlanıyor. Hem tarihsel bir roman Boğazkesen, hem de bir tutkunun, bir aşkın romanı. On beşinci yüzyıl Osmanlı tarihini ve İstanbul'un fethini tüm ayrıntılarıyla, seyrine doyulmaz bir minyatür renkliliğiyle okura sunan Nedim Gürsel, iki ayrı eksende gelişen anlatıyı ustalıkla yürütüyor, okuru serüvenin iki ayrı zamanında sürükleyip götürüyor. Sevgilim İstanbul Nedim Gürsel, yabancı ülkelere çevrilip yayınlanan kitaplarıyla, edebiyatımızı sınırlarımızın dışına taşımış değerli bir yazarımız. Boğazkesen adlı romanı, Türkiye'de aylarca satış listelerinden inmedi. Sevgilim İstanbul adlı bu kitapta, dünyayı yapayalnız dolaşan gurbette bir yazarın aşklarını, anılarını, özlemlerini bulacaksınız. Öykülerin kahramanı, Paris, Moskova, Leningrad, Atina, Cezayir, Marakeş, New York ve İstanbul'da dolaşırken, gerçekte belleğinin derinliklerinde yol alıyor. Her gittiği ülkeye, her gördüğü kente kendi geçmişini de taşıyor çünkü. Fransız Pen Kulübü Jüri Özel Ödülü ile Haldun Taner Öykü Ödülünü alan Sevgilim İstanbul'un bu yeni basımında Nedim Gürsel'in ilk öyküleriyle birlikte bir kısa film senaryosu da yer alıyor. Kadınlar Kitabı Nedim Gürselin bu kitabı, 1983 yılında ilk kez yayımlanmış ve on gün sonra da toplattırılmıştı. Yazarı hakkında müstehcenlik gerekçesiyle dava açılmış, ancak sonuçta yazar aklanmış, kitap da yeniden günışığına çıkma şansı bulmuştu. Kadınlar Kitabını yeniden basarken, kitabın sonuna yazarın mahkemede yaptığı savunmayı da eklemeyi doğru bulduk. Ayrıca ünlü İspanyol yazarı Juan Goytisolo, bu kitap için bir de önsöz yazdı. Çevrilip birkaç ülkede yayımlanan bu kitabın ilgiyle okunacağına inanıyoruz. Nedim Gürsel bu kitabında bir yandan kendi kimliğini ararken, bir yandan da İstanbul kentine olağanüstü güzellikte bir aşk mektubu yazıyor. -Tahar Ben Jelloun- Gemiler de Gitti Yine uzak bir kıyıdan yazıyor Nedim Gürsel ve okurlarını yeni yolculuklara çağırıyor. Denize kayan kent Venedik'e, İsa'nın bile uğramadığı yoksul bir köye, naif ressam Pirosmanişvili'nin kenti Tiflis'e, güneyin seraplarıyla yıkımdan sonraki Saraybosna'ya, Saint-Nazaire' den demir alan transatlantiklerin dünyasına götürüyor. Bu yolculuğun duraklarından biri de Mevlânâ'yla Şems'in olağanüstü aşklarının tanığı Konya. Boğazkesen'in yazarı, öykü tadında okunan bu kitabıyla yeni ülkeler, benzersiz dünyalar keşfettirecek size. Uzun Sürmüş Bir Yaz 1976 Türk Dil Kurumu Ödülünü kazanan Nedim Gürselin bu ilk kitabı, belli başlı Avrupa dillerine de çevrilmiş, ne var ki 12 Eylül darbesinden sonra Türkiye'de uzun süre yasaklanmıştı. Yeni basımının genç kuşaklarca da ilgiyle karşılanacağını umuyoruz. Bir baskı döneminin, bireylerin iç dünyalarında yol açtığı sarsıntıları, işkence ve ölüm karşısındaki davranışlarını anlatırken, çocukluğun büyülü dünyasını da şiirsel bir dille yansıtan Uzun Sürmüş Bir Yaz için kitabın Fransızca çevirisine yazdığı önsözde Prof. Etiemble şöyle diyor: Önce iç sürgün, yani gizli eylem; sonra dış sürgün, yani yazmak. Özgürlük için savaşımın çetin, çok çetin olduğunu, çoğu kez şiddet eylemlerine dönüştüğünü biliyoruz? İstanbul baskı döneminin o tiksinç ve tehlikeli günlerini yaşıyor yeniden. Her önemli yapıt gibi Nedim Gürsel'in yapıtı da öylesine ince bir acıyla dokunmuş ki, çoğunluğun öyküsü öznel bir bilincin duyarlığında somutlaşıyor.