"Toplu Yazılar 1"

Açık Pencere

Melih Cevdet Anday

En Beğenilen Açık Pencere Gönderileri

En Beğenilen Açık Pencere kitaplarını, en beğenilen Açık Pencere sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Açık Pencere yazarlarını, en beğenilen Açık Pencere yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arada bir adamcağızın yüzüne bakıyorum. Bütün ciddiyetiyle okuyor. Ama gülmemek için dudağını ısırıyor, gibi geldi bana. Okuması uzunca sürdü. Sonunda kapadı dergiyi. Bana uzattı, "Tebrik ederim," dedi. "Tabii başlangıçta biraz acemilik olur. Zamanla ilerletirsiniz. Vezni, kafiyeyi filan öğrenirsiniz...
Sayfa 279Kitabı okudu
Bir şiirde, bir hikayede, bir romanda, bir piyeste, memleketimize ait acı bir gerçek gördüler mi köpürüyorlar, sanatkarı bozgunculukla, yurdunu sevmemekle suçluyorlar. Bir düşünelim: Türkiye'nin, bilmem kaç ölçümünde kabartma bir haritasını yapmak isteyen bir uzmana, "Aman, bataklıkları, çölleri gösterme!" denilebilir mi? Her işin başı, bu memleketi, acı tatlı, bütün gerçekleriyle, hayale kapılmadan, olduğu gibi tanımaktır. Kimsenin yurt sevgisinden şüphe etmeye hakkımız yok.
Reklam
Okuma yazma bilen, fakat seviyesi yükselmemiş bir okuyucu kütlesiyle kaynaşmak isteyen bir yazar, tıpkı bir önceki örnekte olduğu gibi, onun seviyesinden işe başlamak zorunda kalacaktır. Hayır, herkesin böyle davranması gerektir, demiyorum. Halk için yazmak amacını güdenleri düşünerek söylüyorum. Ne yapalım, halkın yazarı olmak pek kolay görünmüyor. Sanatkârlarımızın, eğitimcilerimizin bu konudaki düşünceleri ne kadar merak edilse yeridir. Burada şunu belirtmek doğru olur ki, sanatkâr hazır yiyici olmamalı, aşını pişirdiği gibi, sofrasını da kendi hazırlamalıdır.
Namık Kemal'in yanıldığı, çağının milli devletler kurma yolundaki gidişini, imparatorlukların yıkılış seyrini göremediği veya görmek istemediği bugün anlaşılmıştır.
Milli hudutlara benzer, fikir hudutları var mıdır?
Bizim tarihimiz, bütün ileri atılışların irticanın kurşunuyla durdurulduğunu, öldürüldüğünü gösteren nice örneklerle doludur. Bunların Cumhuriyet'ten öncekileri için sol parmağı düşünmek tarihe de, olaylara da uymaz. Cumhuriyet'ten sonrakilerin ise sol parmağıyla kışkırtıldığına tanıklık edecek bir belge bugüne kadar bulunmamıştır.
Reklam
Yıllar yılı ortalığı "Kişi kendini aramalı, bize kendi öz sözünü söylemeli," diyenlerin görüşü tuttu. Sanki her kişinin içinde, kimselerinkine benzemeyen bir özellik, ta doğuştan beri gizliymiş de iş onu arayıp bulmaya kalmış gibi, bütün yazarlarda bir başkasına benzememek korkusu alıp yürüdü. Sanatkârda kişiliğin toplumca anlamı, düşüncenin hayatla alışverişi bir yana bırakıldı. Bu durumda, arayan, kendini yitirecekti. Ortada kala kala bir "Ben varım," kalacaktı.
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.