Açıklamalı ve Lügatçeli Mehmed Akif Külliyatı Sözleri ve Alıntıları
Açıklamalı ve Lügatçeli Mehmed Akif Külliyatı sözleri ve alıntılarını, Açıklamalı ve Lügatçeli Mehmed Akif Külliyatı kitap alıntılarını, Açıklamalı ve Lügatçeli Mehmed Akif Külliyatı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir zaman vardı ya târih-i mukaddes modası...
Yeni yaptırdığı köşkün büyücek bir odası,
Mutlaka eski tesâvîr ile ziynetlensin,
Diye, ressam aratır hayli zaman bir zengin.
Biri peydâ olarak, ben yaparım, der, kolunu
Sıvayıp akşama varmaz, sekiz arşın salonu
Sıvar amma ne sıvar! Sâhibi der:
-- Usta bu ne?
Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine!
- Bu resim, askeri basmakta iken Fir'avn'ın,
Bahr-i Ahmer yarılıp geçmesidir Mûsâ'nın.
-- Hani Mûsâ be adam?
- Çıkmış efendim karaya.
-- Fir'avun nerde?
- Boğulmuş.
-- Ya bu kan rengi boya?
- Bahr-i Ahmer a efendim, yeşil olmaz ya bu da!
-- Çok güzel levha imiş! Doğrusu şenlendi oda!
...Şüphesiz bu makaleleri yazan adamın bir maksadı hem de hayırlı bir maksadı olacaktır. Evet bu maksat Osmanlıların lisan-ı resmîsi olan Türkçeyi bütün dünyadaki Türklerin anlayabileceği bir hale getirmektir, zannederim. Lakin azıcık insaf edelim ki tutulan yol oraya gider mi? Hepimizin bildiği hem başka bir lisandan alınma olduğunu hatırına getiremeyecek kadar iyi bildiği kelimeleri unutturarak hiçbirimizin bilmediği tabirleri kabul etmek suretiyle mi lisanımızı sadeleştireceğiz?
Sizler avam dediğiniz halk tabakasının idrakini yükseltmedikçe, köylülerinizi bugünkü hallerinde bıraktıkça farzımuhal olarak dünyanın en büyük adamlarını yetiştirseniz yine boştur yine boş!
Memleketimize bir şeref teveccüh ederse her birimiz en büyük hisseyi nefsine ayırmak istiyor, milletin şanını, haysiyetini lekeleyen içtimaî( toplumsal) maskaralıkların töhmetini ise hiçbirimiz yanına yaklaştırmıyor!
...
Âsım'ın nesli... diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu,çiğnetmeyecek
Şühedâ gövdesi,bir baksana dağlar,taşlar...
O,rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey,bu topraklar için toprağa düşmüş,asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi
...