Gencecik yaşında, henüz yapmak istediği pek çok şey varken; birden evlenip çocuk sahibi olan Marie ve onun içini kemiren kıskançlıkları..
O en güzel olmalı, ailesine gıpta ile bakılmalı, gücü sürekli ellerinde tutmalı.. Ta ki ilk çocuğu Diane onun tahtına oturana dek.
Herkes onu görmek istiyor, onun sevimliliğini-güzelliğini övüyor Marie bir köşede dururken.
Ancak Diane tek bir hayalle büyüyor: annesinin ona sıkıca sarılıp, ağzından güzel kelimelerin dökülmesini dinlemek.
Yıllar geçiyor, Marie 3 çocuklu bir anne oluyor.
Diane ise hayalinden vazgeçiyor. Yollar bir bir ayrılıyor..
.
Kıskançlık, aldığımız yaralar ve anne-çocuk ilişkilerine odaklanıyor Amelie Nothomb-
Bir asker ile bir yazarın mektuplaşmalarını konu edinen Bir Yaşam Biçimi aslı eserini severek okumuştum ancak, bu eserinde o tadı bulamadım. Sonunun şaşırtıcı olması haricinde, hızlıca geçiştirilmiş yıllar, içi boş kalmış duygular, yüzeysel karakter işlenişleri..
Nasıl demeli, derin bir konuyu bulup hemen yazılmış gibiydi benim için.