Hiç kimseye öfkelenmemeli, çabuk kızmamalıdır. Çünkü öfke kalbin nurunu söndürür. Tartışma ve ağız dalaşı yapmamalıdır; çünkü bu unutkanlık ve ruh bulanıklığına neden olur.
Sevinçli halinde kalbi hüzünlü, üzüntülü halinde kalbi rahat olmalıdır. Bunu sağlamak için Cenab-ı Hakk'ın buyurduğu şu kudsî hadisi düşünmelidir: "Ben kalbi kırıklarla beraberim."
Başkaları hakkında ise hüsnü zanda bulunarak iyi yorumda bulunmamız emredilmiştir. Kendi nefsimizi de bütün yaptığımız işlerde eleştirmemiz gerekir, bilhassa yasaklarda taviz veremeyiz.
Rabbim nefsimizin bize süsleyerek gösterdiği hurafelerden bizi korusun. Gerçekte nefis kendisine bir pay çıkarmak ümidiyle ancak hoşuna giden şeyleri ister ve yapar.