A'dan Z'ye Alevilik
Ali Rıza ÖzdemirA'dan Z'ye Alevilik Sözleri ve Alıntıları
A'dan Z'ye Alevilik sözleri ve alıntılarını, A'dan Z'ye Alevilik kitap alıntılarını, A'dan Z'ye Alevilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Ali ve taraftarları, bir gece hilafet meselesini tartışmak üzere Hz. Fatıma'nın evinde toplandılar. Başını Ebu Bekir, Ömer ve Halid bin Velid'in çektiği bir grup, Hz. Fatıma'nın evini bastı. Evi içindekiler ile birlikte yakmakla tehdit ettiler. Çıkan arbedede Ömer, Hamile olan Hz. Fatıma'yı kapı aralığında sıkıştırdı ve daha doğmadan adı Hz. Muhammed tarafından konulan "Muhsin" adlı bebek anne karnında iken hayatını kaybetti.
Sayfa 64
Bin yıldır yan yana, hatta iç içe yaşamış Alevîlerin ve Sünnîlerin bugün bile birbirlerini yeterince tanımamasının iki temel nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Sünnîlerden, ikincisi Alevîlerden kaynaklanmaktadır. Sünnîler, yüzlerce yıldır merkezî konumu elde etmek ve devletli olmanın avantajlarını kaybetmemek için kendisinden olmayan, farklı inanan ve farklı düşünen kesimleri ötelemiş ve bu merkezin dışında tutmuştur. Bu tutumunu ise ön yargılarla beslemiştir. Alevîler ise, dışarıdan gelen tehditlere karşı hayatta kalma kaygısı ile kendilerine özgü bir kapalı toplum modeli geliştirmiş ve çapraz evlilikleri yasaklamak dahil, Türk toplumunun diğer kesimleri ile ilişkilerini asgari düzeye indirmiştir.
Sayfa 14
"Işk" aslen Arapça bir kelime olup Türkçeye "aşk" şeklinde geçmiştir. Arapça "sarmaşık" anlamına gelen "aşeka" kelimesi ile aynı kökten türemiştir. Çünkü sarmaşık nasıl bir ağacı sarmalarsa, aşk da insanı öyle sarmalamaktadır.
Sayfa 77
Alevî edebiyatında Hz. Ali'ye sayısız atıf vardır ve denilebilir ki, Hz. Ali; Allah'tan, Hz. Muhammed'den ve diğer peygamberlerden daha fazla zikredilmiştir. Açıkladığımız hiyerarşiye ters gibi görünse de bu, anlaşılabilir bir durumdur. Alevîlik ile Sünnîlik arasındaki en önemli ayrılık Hz. Ali'nin halifeliği ve imamet konusu olduğu için Hz. Ali, Alevî edebiyatında adeta bayraklaştırılmıştır. Daha fazla atıf, Hz. Ali'nin Alevîlikte, haşa, Allah'tan ve Hz. Muhammed'den önce geldiği veya daha merkezi bir konumda olduğu anlamına gelmez; Sünnîlik karşısında kendi kimliğini korumak kaygısından kaynaklandığı anlamına gelir.
Sayfa 33
Alevilikte Yezit, kötülüğün sembolü olarak yerleşmiştir. Özellikle Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve çocuklarını Kerbela'da susuz bıraktıktan sonra trajik bir şekilde şehit etmiş olması, Alevilerin Yezit'ten nefret etmesinin temel nedenidir.
Sayfa 139
Alevîlikte, şah unvanının üç kullanım alanı vardır.
2. Hz. Ali. Alevilikte "şah” unvanı Safevi şahları dışında H, Ali için de kullanılır. Çünkü o, Şah-ı Merdan'dır; Şah-ı Velâyet'tir.
3. Allah. Alemin yegâne var edicisi ve yöneticisi olarak Allah için de “şah” adı kullanılmıştır. Bunun en güzel örneğine Alevî gülbanglarındaki “Bismişah Allah Allah" terkibinde rastlarız.
Sayfa 120 - KRİPTOKitabı okudu
Alevîlikte, şah unvanının üç kullanım alanı vardır.
1. Safevî Şahları. Bu kullanımlardan ilki, Safevîler dönemi hükümdarları içindir. Şah İsmâil hem Safevî tarikatının şeyhi hem Safevi Devleti'nin sultanı olarak sadece şah unvanını kullanıyordu. Hatta yazdığı şiirlerde bile mahlası Şah Hatâyî idi.
Sayfa 119 - KRİPTOKitabı okudu
Takiye
Kelime olarak; "şerden korunma" anlamına gelen takiye, Alevi inancında; “canına, malına, ırzına zarar gelebileceği durumlarda, kendi mezhebini saklamasıdır." Takiye, haksız bir kazanç veya menfaat elde etmek için yapılmaz. Çıkarı için ilkesiz hareket etme gibi davranış biçimlerini kapsamaz. Sadece zorunlu hâllerde korunma ve sakınma amaçlı uygulanır.
Sayfa 121 - KRİPTOKitabı okudu
Ölüm nedir?
Ölüm, bedenin faaliyetlerini yitirmesi, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Felsefi anlamı için ise çok şey söylenmiştir. Bu alanda fikir beyan edenlerin bir kısmı ölümün bir yok oluş, bir diğer kısmı ise yeni bir başlangıç olduğunu söylemişlerdir. Acaba ölüm başlangıç mıdır, yoksa bitiş, yok oluş mudur? Alevîlikte ölüm, bir yok oluşu değil yeni bir başlangıcı temsil etmektedir. Ölüm, yeni bir diriliştir.
Sayfa 102 - KRİPTOKitabı okudu
HACI BEKTAŞ VELİ
[Hünkâr Hacı Bektaş Veli değil mi?]
Anadolu'nun manevî mimarları arasında ismi en fazla ön plana çıkan evliyalardan Hazret-i Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli, yaygın kabule göre M. 1209'da Nişabur'da doğmuş ve 1270 yılında Sulucakarahöyük'te vefat etmiştir.) Anadolu'yu Türkleştiren ve Türkmen gücüne şekil veren büyük bir halk lideridir. Kaynaklarda yaygın olarak "Hacı Bektaş Veli", "Hacı Bektaş Veli Horasanî” veya "Hacı Bektaş Veli el-Horasanî en-Nişaburî” isimleriyle anılmıştır. Adının Muhammed bin İbrahim bin Musa veya Bektaş olduğuna dair farklı kayıtlar vardır. Ayrıca kaynaklarda onun için “Hünkâr” unvanı sıkça zikredilmiştir. Başka bir yoruma göre de Hacı Bektaş Veli, Bektaş topluluğunun "hacı"sıdır. Son dönemde yapılan bazı çalışmalar, Hacı Bektâş-ı Veli'nin liderliğinde bir Bektaşlı oymağının varlığını ortaya koymuştur.
Sayfa 71 - KRİPTOKitabı okudu