Hay o düştüğüm samanlı kağıt aşkına! Burası ana rahmiydi bana sanki! Hem ıslak hem karanlıktı ya... Buradan çıktığımda ilk kez doğacaktım belki aranıza... Heyecandan bunu biraz yüksek sesle söylemişim galiba. İçeride ne deseniz aynı anda herkesin kulağında! Ayıp ama... O kubbeler, o sütunlar... Sanki bir punduna getirip esir alacaklardı bizi. Huşu ile tedirginlik arasındaydım hülasa.