Beni bir insan gibi, bir koca olarak görmüyor, canlanmış bir bulaşık bezi olarak görüyordu. Bu yüzden görür görmez üzerime atılıp beni kaynar sularda yıkamak geliyordu içinden.
Parası yoktu. Çünkü para için adam öldürmüyordu. O öldürmek için öldürüyordu. Belki de bütün insanları öldürüp bu koca yeryüzünde bibaşına rahatça yaşamak istiyordu.
Memlekette sözünü tutan adam kalmamış. Bir söz verdin mi, ölsen bile sözünü tutacaksın. Söz ne demek? Söz demek, namus demek... Borcumu şu gün ödeyeceğim diyorlar, nerdeee... Biz sözü namus biliriz. Birisine falan zamanda filan yerde buluşacağız dedik mi, iki elimiz kanda olsa gideriz. Söz bu... Sözden dönmek yok... Şimdi nerde, sözünü tutan kalmamış... Eskiden böyle namussuzluk yoktu. Allah rızası için, işi görülsün de sıkıntıdan kurtulsun diye birisine yardım ediyorsun, diyelim borç para veriyorsun, ondan sonra ardından koş dur işin yoksa. Elinle ver, ayağınla al... Sözünü tutan bir kişi yok vallahi!..
Sayfa 145 - Nesin Yayınevi 1.Baskı Mayıs 2005 "Hiçbişey Kalmamış" adlı öyküden