Affedilemeyenler
Philippe DjianAffedilemeyenler Gönderileri
Affedilemeyenler kitaplarını, Affedilemeyenler sözleri ve alıntılarını, Affedilemeyenler yazarlarını, Affedilemeyenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim ne çeşit bir babam vardı?
Öyle düşüncelerim, öyle korkularım vardı ki, zihnimde nerdeyse boğuyorlardı beni.
Giderek daha fazla duygusallaşıyordum zamanla. Bu yolda azimle ilerlemeye devam etmekle, yakında gülünç bir hale gelecektim.
Ay doğmaktaydı ve karanlık yolları kurutmuştu.
İlerlerken kendimi kaybetmeyeceğimden emin olmadan?
İkisine şöyle bir bakmak yeterdi: Terk edilmiş köpek ve hapishaneden çıkan genç bir adam, bu kadarı bile başlı başına bir şiir zaten.
Acının derin kökleri vardı.
İlaveten bir başka sınava ihtiyacım yoktu.
Judith ve benim ayrılık sürecine girişmiş olmamız da ihtiyacım olan bir şey değildi. Birbirine paralel şeyler.
Şu hayatın bizimle dalga geçiyor olduğu izlenimi nereden çıkıyor acaba?
Kaybettiğim kadının yerini hiçbir kadının alamayacağına kendimi inandırmam biraz zaman almıştı.
O benim yaşadığım sıkıntıyı herhangi birinden çok daha iyi anlıyordu, geçmiş dramlarımı da göz önünde bulunduruyordu, öyle ki, kendimce geliştirdiğim belirsizliklerle dolu üslubuma rağmen beni iyi idare ediyordu.
Aramızdaki gerilim, hâlâ çok şiddetli olmasa da, devamlı ve sık bir şekilde ortaya çıkıyordu. Bu, onun kurduğu bir ilintinin mi yoksa bir hayal kırıklığının belirtisi miydi bilmiyordum.
Güçsüzlük işkencelerin en kötüsüydü.
Havaalanına doğru yola çıktıklarında, çekip gittiklerinde, başım öne eğik halde haksızlık edip etmediğimi sorguluyordum. Ne sessizlik ama! Aniden. Ne boşluk!
Nasıl da dört bir yanımı saran bir boşluk.
On yıllık evlilik bizi sersemleştirmişti, onu da beni de. Yavan bir yorgunluk. Bize ne olduğunu doğru düzgün açıklamakta beceriksiz haldeydik. Narkoz verilmiş gibi. Bunu tarif etmeyi başaramıyorduk ama inkar eder bir halimiz de yoktu.
O, kolayca ortadan kaybolabiliyordu. Üstelik gitgide daha da fazla.
Saatler saatlere eklenircesine, uzun uzadıya Aliceden söz etmeye ihtiyacım vardı. İsmini telaffuz etmek onu koruyordu sanki.