Afganistan'da Direniş ve İslam
Olivier RoySözler ve Alıntılar
1923 anayasası Müslüman millete hiç bir atıfta bulunmaksızın Afganistan'ı her sakininin, dini ne olursa olsun, vatandaşlık hakkına sahip bulunduğu bir ulus olarak tarif eder.
Sayfa 38Kitabı okudu
Kabil Emiri'nin Devleti, yabancı emperyalist güçler tarafından sağlamlaştırıldı. Bir tampon devlet olması hasebiyle Afganistan bir milli devlet haline getirildi. 1880-1919 yılları arasında İngilizlerce bedava verilen silahlar ve yine onlar tarafından sağlanan maddi yardım sayesinde devlet, kendi hükümranlığını sadece kabileler üzerine tatbik eder ve bir de sınırlarım koruyabilir duruma gelmişti.
Sayfa 37Kitabı okudu
İkincisi ise, duruma bir miktar dini perspektifle yaklaşıyor: Ülke, kafir krallıklarla (İngiltere ve Rusya) zındıklar (yani, İranlılar) tarafından çevrilmiş olmasına rağmen Müslüman kalabilmiş topraklardan oluşur.
Sayfa 38Kitabı okudu
Devlet bürokrasisinin kabilelerin kontrolündeki topraklarda dahil olmak üzere ülkenin tamamına yayılması süreci içersinde, devletin meşruiyet kazanmak için birbirinden farklı üç ayrı ikna yöntemi kullandığına şahit olmaktayız. Bunlar: Kabilecilik, İslam ve Milliyetçilik'tir.
Sayfa 32Kitabı okudu
Köylü için devlet yabancı bir güçtür
Köylü için devlet yabancı bir güçtür, köylülerle devlet yetkilileri arasındaki ilişki ise kökleri oldukça derinlerde olan, birbirlerini karşılıklı olarak hakir görmekle karakterizedir.
Sayfa 26Kitabı okudu
Bir açıdan İslamcıların fundamentalizmi, ulemanınkinden çok daha radikaldir. Şeriatı bir amaç değil sadece bir araç olarak gördükleri için aradıkları, Şeriat'a dönüş olmayıp siyasi ilişkilerin ilk Müslüman toplum yapısına uyacak şekilde tümüyle yeniden inşa edilmesidir. Arzu ettikleri artık kanun ve devlet değil; ütopya, asrı saadet ve devrimdir.
Sayfa 20Kitabı okudu
kadınlarla erkeklerin karışık vaziyette aynı ortamı paylaşmamaları
Hepsine ilaveten bir de kızların kurslara devam mecburiyeti getirilince işte o zaman ayaklanma patlak verdi. Yaygın inancın aksine mesele kadınların eğitim görüp görmemesi değildi, sadece her zaman dindar olmaları da gerekmeyen bazı muhafazakar çevrelerde konu bu yönüyle ele alındı. Asıl üzerinde fikir birliğine varılan husus kadınlarla erkeklerin karışık vaziyette aynı ortamı paylaşmamaları gerektiğiydi. Üstelik yeterince bayan öğretmen olmayışından ötürü derslerin zevk ve sefa merkezi olarak düşünülen kasabalardan gelmiş erkek öğretmenlerce verilmesi de büyük tepki doğurdu;
Sayfa 159Kitabı okudu