Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ah Avrupa! Gönderileri

Ah Avrupa! kitaplarını, Ah Avrupa! sözleri ve alıntılarını, Ah Avrupa! yazarlarını, Ah Avrupa! yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz Macarlar Batı'daki insanlardan beş yaş daha büyük gösteriyoruz. Neden biliyor musun? Ruslar yüzünden.
Geçmiş robot resim gibi, işine gelen şeyi çıkartmak mümkün ondan.
Reklam
Ama tarih bir süpermarket, bir kendi işini kendin gör mağazası değildir; toplum gereksinmelerini kendi istediği gibi karşılayamaz.
"Biz birbirimize saygı duyarız. Belki Alman erkeklerinde durum başka türlüdür. Onlar namuslarını Hitler'le kaybettiler. Polonyalılar yenildi ama hiç değilse doğru tarafta savaştılar. Tarihte önemli olan zafer kazanmak ya da yenilmek değil, şerefli olup olmamaktır."
Tarih bizim için bir çeşit ruh sinemasıdır. Hep aynı eski film oynar: 'Yitik imparatorluk'.
Görünen oydu ki, bu siyasal kültürün gerçek mirasçıları, yani sosyal demokratlar, bambaşka rejimlerin, teokrat rejimlerden bolşevik rejimlere kadar hiçbirinin başaramayacağı bir projeyi başarmışlardı: insanın uysallaştırılmasını. Başkentin tenha sokaklarından otelime dönerken bu mucizeyi nasıl gerçekleştirdiklerini sordum kendi kendime.
Reklam
Siyasal gücün banka kasalarında yerleşmiş olduğuna inanmak, kaba Marksizm'e dayanan eski bir hatadır. İnsanların kafalarından neyin geçtiği, hangi yazılmamış kanunlara inandıkları, hangi dili konuştukları da aynı derecede ağırlıklı sanılır. İsveç burjuvazisinin kendi dili kalmamıştır, kendi öz bilinci ve siyasal kültürü de yoktur. Borgerskapet sözcüğü bile şaibeli, daha çok savunmaya dayalı bir çağrışım yapar.
Aydın bir kişi, bir bilmeceyle karşılaştığında çoğu kez aklına bir kavram gelir. Bu defaki çaresizliğim içinde yardımıma koşan yaşlı Gramsci oldu. Gramsci'nin teorik yazılarında hegemonya kavramı önemli bir rol oynar. Bana öyle geliyor ki İsveç'te Sosyal Demokrat Parti, diğer partilerle aynı düzlemde bir parti olmaktan çok uzak. Baskıcı bir rol oynuyor, yani bütün oyuncuların siyasal açıdan hayatta kalabilmeleri için gereken oyunun kurallarını o koyuyor.
Bilmeden, her deneyimli sosyologun hiç çekinmeden ülkenin güçlü azınlığı diye adlandıracağı bir toplulukta bulmuştum kendimi; oysa orada bulunanların hiçbiri bu güçlü azınlıktan olma izleri taşımıyordu. "Güçlü azınlık" terimi ne kadar da berbat; dünyanın hiçbir yerinde, ne Tiran'da ne de Pnom Penh'de bu terim Stockholm'daki kadar uygunsuz düşmez.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.