Annem çok sevmelerin kadınıydı..
Daldaki kirazları,
Yazmasındaki oyaları,
Fistanındaki çiçekleri,
Asmadaki üzümleri,
Evin kedisini,
Sokağın delisini..
Babamın gömleğini..
Beni, bizi, mahalleyi..
Bildiğim herşeyi severdi..
Bana da sevmeyi öğretti..
Öyle az buz değil çok sev derdi..
Annem gibiyim artık..
Az sevme bilmiyorum ben..
Çok sevdiğimdendir
bu kadar incinmem..
Ah annecim..
Senin sütün ak, yüreğin pak..
Ama inan şimdilerde;
senin bildiğin gibi değil hayat..!
Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım Tanri'nın eliydi,
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,
Çok şey görmüşüm gibi,
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan
Ah dedim sonra,
Ah!
iç ses, diye söylendim.
Gel!
Ahlar ağacından sende biraz meyve topla.
Ah'lar Ağacı
küçük bir tırtıl gibi büzüştüm yatağımda
hep böyle uyudum yıllarca
sanırdım,
bir gün doğuracak beni bu yatak
son ve o en büyük sancıyla
sanırdım
tanrı bırakmış beni kocaman parmağıyla
bu yumuşak çiçeğin ortasına