Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahlak Klasikleri 6

Ahlaku Adudüddin

İlyas Çelebi

Ahlaku Adudüddin Gönderileri

Ahlaku Adudüddin kitaplarını, Ahlaku Adudüddin sözleri ve alıntılarını, Ahlaku Adudüddin yazarlarını, Ahlaku Adudüddin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Îcî ise ahlâk ilmini: “Güzel ve çirkin olan ahlâk davranışlarını bilip güzel olanları yapmaya ve çirkin olanlarından sakınmaya ait ilim” olarak tanımlar.
Sayfa 16
1.Ahlâkın tanımı
Sözlükte “seciye, tabiat, huy, insanın rûhî ve bâtınî yaratılışı” mânalarına gelen hulk kelimesinin çoğulu olan ahlâk, terim olarak “Nefiste yerleşen ve insan davranışlarının fikrî bir zorlama olmaksızın kendisinden kolayca ortaya çıktığı meleke” diye tanımlanır.
Sayfa 16
Reklam
Şehirlerin En Hayırlısı:
Şehirlerin en hayırlısı, ahalisinin birleşmesi muhabbetle gerçekleşendir. Bu da ya hayır ya menfaat ya da lezzet maksatlıdır. Bazen iki taraf da müsavi olur, bazen de iki taraftan her birinin muhabbeti farklı olur. Onun devamı bu maksatların devamına göredir.
Sayfa 69 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
Allah, Bizleri İlim Meclislerinden Ayırmasın
Adudüddin el-Îci, Ahlâku Adudüddin adlı eserinde ‘cehl-i basit’i ve ondan kurtuluş yolunu şöyle izah eder: “Bununla muttasıf olanlar, insanı hayvanlardan ayıran özelliği (ilmi) kaybettikleri için hayvanlar gibidirler. Hatta mertebe yönünden onlardan daha aşağıdırlar. Çünkü hayvanlar, hayvanat mertebesindeki kemâlât tarafına teveccüh ederler. Cehl-i basit hastalığı, alimlerle bir arada bulunarak tedavi olunur. Çünkü bu hastalığa yakalanan kişi âlimlerle konuştuğunda kendine ait eksiği ortaya çıkar.” ‘Cehl-i mürekkeb’in tedavisi ise neredeyse mümkün değildir. Zira bu hastalığa yakalananlar cahil olduğunun farkında değildir ki ilim meclislerine katılsın da âlimlerden istifade etsin. Rabb’im, bizleri ilim meclislerinden ayırmasın; her daim ilim peşinde koşan, âlimlerden istifade etmeye çalışanlardan eylesin. Yoksa Adudüddin el-Îcî’nin tespitiyle hayvanlardan ne farkımız kalır?
Ahlaku Adudüddin
Ahlaku Adudüddin
İlyas Çelebi
İlyas Çelebi
Cehl-i Basit:
Bununla muttasıf olanlar, insanı hayvanlardan ayıran özelliği (ilmi) kaybettikleri için hayvanlar gibidirler. Hatta mertebe yönünden onlardan daha aşağıdırlar. Çünkü hayvanlar, hayvanat mertebesindeki kemâlât tarafına teveccüh ederler. Cehl-i basit hastalığı, alimlerle bir arada bulunarak tedavi olunur. Çünkü bu hastalığa yakalanan kişi âlimlerle konuştuğunda kendine ait eksiği ortaya çıkar.
Sayfa 57 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
Fazileti Korumak İçin
Her kimde kesb (kazanılmış) veya cibillî (doğuştan) olarak bir fazilet hasıl olursa, Ashâb-ı fezâilden sayılan hayır ehline mülâzemet ve müdavemet ile kötü kimselerle sohbeti terk etmek suretiyle onu muhafaza etsin.
Sayfa 53 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
Reklam
İnsan Nefsi Üç Kuvvetten Oluşur:
İnsan nefsine ait kuvvetler üç çeşittir: İlk kuvvet nutk yani düşünme ve idrak etme gücüdür. Onun ortası hikmet, aşırısı cerbeze ve noksan olanı da gabilik yani kalın kafalı ve ahmak olmaktır. İkinci kuvvet gazap (öfke kızgınlık) olup, bunun ortası şecaat, aşırısı tehevvür (aniden hareket etme), noksan olanı da cünd (korkaklık)dür. Üçüncü kuvveti ise şehvet olup onun ortası iffet, aşırısı fısk ve fücur (çok günah işleme), az olanı ise cümûd yani donuk ve hareketsiz olmaktır.
Sayfa 41 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
Ahlâkta Ölçü Ne Başarı Ne De Çoğunluğun Kabulüdür
Ahlâkta başarı amaç olursa, o başarıyı sağlayacak olan bütün vasıtalar meşru hale gelir. Bu ise pragmatizim demektir. Çoğunluk kriterine gelince, bu da tek başına sürü ahlâkına götürür ve toplumlarda yaygınlaşmış olan her şeyi ahlâklı, normal üstü erdemleri de ahlâk dışı görme sonucunu doğurur; bu ise tasvip edilemez.
Sayfa 22 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
İslam Anlayışında Ahlâk, İbadetin Bir Parçasıdır
İlkel toplumlarda ahlâk tümüyle dini görünümlüdür. Bu nedenle de ahlaki vazife insanlara karşı değil, Tanrı’ya karşıdır. Modern toplumlarda ise Allah için yapılan görevlere ibadet, insanlara karşı vazifelere ahlâk denildiğinden, ahlâk ile Allah arasındaki ilişki kesilmiştir. İslam ahlâkı dini inançlar ile insan davranışları arasında sıkı bir irtibat bulunduğu iddiasında ve bu irtibatı devam ettirme gayreti içindedir. Dolayısıyla ahlâktan dini unsurları ayıklayarak onu sırf dünyevi gerekçelere indirgemek, ahlâkı çorak bir toprak ve soluk bir çiçek haline getirmek demektir.
Sayfa 20 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
Dinî Ahlâk, Felsefi Ahlâk:
Literatürde ahlâkın biri vahiy ve diğeri akıl olmak üzere iki farklı kaynaktan birine dayandığı tartışılmakta, bunun sonucu olarak iki tür ahlaktan söz edilmektedir. Bunlar: Vahye dayanan ve yaptırım gücünü Allah sevgisi ve korkusundan alan dini ahlak ile akıl, vicdan ve toplumsal tecrübelere dayanan felsefi ahlaktır. Semavi dinlerde ahlâkın asıl kaynağı Allah’ın buyrukları, dolayısıyla vahiy; yaptırım gücü de Allah sevgisi veya korkusudur. Sosyologların büyük kısmı ahlâkın kaynağı olarak toplumu ve oradaki tecrübelerin toplamı olan vicdanı kabul ederler. Bazı psikolog ve filozoflara göre ise ahlâkın kaynağı olan vicdan, toplumsal tecrübe mahsülü olmaktan daha çok fıtrîdir.
Sayfa 20 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.