Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aidiyet - Tutunma Çabası

Adem Güneş

Aidiyet - Tutunma Çabası Sözleri ve Alıntıları

Aidiyet - Tutunma Çabası sözleri ve alıntılarını, Aidiyet - Tutunma Çabası kitap alıntılarını, Aidiyet - Tutunma Çabası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişiler arasındaki mesafe uzadıkça duyusal iletişim azalır. Aura yakınlığına geldikçe de artar, yükselir kalite. Auralar iç içe geçmeye başladığında ise yine verim düşer. Dolasıyla duyusal iletişimde kişiler arası mesafe önemlidir.
Anne-baba çocuğunu yetiştirirken eğer günah ve ahlaksızlık faktörünü, “ Şimdi büyük günaha girdin. “ , “Harama bulaştın.” ,” Cehennemde yanacaksın.” gibi cümlelerle kullanıyorsa ; bu kez ben algısı “günahkar” tanımı üzerine oluşur. Büyüyüp dinini yaşayan, herkesin ahlaklı dindar diye tanımladığı biri olsa da o hep kendini “çok günahkar” hisseder.
Reklam
Ruhu sağlıklı insanlar hayata olumlu bakar ve çevrelerine de pozitif enerji verirler. Eğer ebeveyn asık suratlı, neşesiz, enerjisiz, keyifsizse, çocuk böyle biriyle sevme sevilme ilişkisi içine giremez.
Unutmayın; eğer çocuğunuz sizin için, “Her şeyimi onunla paylaşabilirim. Beni asla yargılamaz. Çıkış yolu gösterip içtenlikle rehberlik yapar.” diyebiliyorsa, iyi yolda olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Göz, insanın duygu dünyasının dışarı açılan kapısıdır. Bundan dolayı duyusal iletişimde gözle temas esastır. Eğer bu yoksa, yine duyusal iletişim gerçekleşebilir, ama göz göze gelmediği için duyguların aktarımında engel vardır diyebiliriz.
Aidiyet, birlikte olma çabasıdır, sahiplenme değil...
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Duyarsız, narsist, güvensiz kişiler hiçbir yere ait olmak istemezler.
Kişi kiminle iletişim içindeyse orayla aidiyet ilişkisi geliştirir.
İnsan yaşadığı olumsuzlukların üstüne giderek değil, kendi içinde olumlu taraflara tutunarak kuvvetlenir.
Başkalarının gözünde değer görmeye çalışanlar, sürekli onay alma çabası içindedir. Halbuki yaratılış itibarıyla insan zaten çok değerlidir. Kişi kendindeki değeri bırakıp başkasının gözünde değer görmeye çalışıyorsa zayıf bir ruh hali söz konusudur. Dolayısıyla mükemmeliyetçi kişiler edilgendir. Başkalarına göre yaşarlar.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Bir kişiye verilebilecek en büyük ceza, küserek onun varlığını kabul etmemek, onu önemsememektir.
Çocuk içinde koca bir toplumu değiştirecek kadar büyük bir güç barındırır.Ebeveynler çocuğa gerçek anlamıyla hitap etmeye başladığında insanlar, aileler ve büyük çapta bakıldığında da toplum şüphesiz değişecektir...
Sayfa 155Kitabı okudu
Yetişkinden çocuğa aktarılacak bilgiden ziyade, çocuğun yetişkinle kurduğu diyaloğun kendisine olumlu dönüşü daha önemlidir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Halbuki eğitimin ana unsuru, çocukta pozitif duygular oluşturarak olumlu davranışlar geliştirmesini sağlamaktır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Günümüz çocuklarının en büyük problemi, aidiyet bağlarını ailesi yerine başkalarıyla kurmalarıdır.
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.