Ama yurt dışına gitmeler, sosyete , gösterişli bir yaşam değildi beklediğim ; tersine , köyde huzurlu , karşılıklı fedakârlıklarla , bitmez bir sevgiyle , her şeyde sonsuz Tanrı bilinciyle , sevgisiyle dopdolu bir aile yaşamıydı benim özlediğim .
Canınız sıkılmamalı sizin , hiç sıkılmamalı , dedi . Sevdiğiniz müzik var , kitaplarınız , öğreniminiz var . Daha sonra üzülmemeniz için şimdiden hazırlanmanız gereken uzun bir hayat var önünüzde .
-Sevmek ! dedi ve bir an sustu . Sevmemek elimde değildir benim ! Hayat sevmektir benim için . Hayatta en güzel şey aşktır .Ve benim aşkım yarıda bitmez , sonuna kadar sürdürürüm sevgimi .
-Yaşamak güzel şey ! dedi .
Nedense içimi çektim .
-Evet , yaşamak güzel şey ! diye mırıldandım .
-Ne dediniz ?
-Yaşamak güzel şey ! diye tekrarladım .
Benim için en kötü olan da yaşamın alışkanlıklarının bizi belirli bir kalıba sokması , duygumuzun günden güne özgürlüğünü kaybetmesi , zamanın tekdüze , tutkusuz akışına boyun eğmesiydi .