Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asım'ın Nesli Onu Çok Seviyor

Akif Dede

Vehbi Vakkasoğlu

Sayfa Sayısına Göre Akif Dede Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Akif Dede sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Akif Dede kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rabbim isterse uzakları yakın eder, buluştururdu.
Denmiş İstanbul'a..
"Güleni şöyle dursun, ağlayanı bile bahtiyar olan şehir... "
Sayfa 11 - NesilKitabı okudu
Reklam
Akif, Fatih'te Emir Buhari mektebine başladığında henüz 4 yaşını doldurmuştu. Çünkü Osmanlı'da okul yaşı 4 sene, 4 ay, 4 günlük iken başlardı.
Duyulması gerek sözler'den
Mehmet Akif'in evinde en çok Kuran sesi duyulur ve beş vakit namaz kazaya bırakılmadan kılınırdı.
Sayfa 13 - NesilKitabı okudu
Eğer babası namazın sonuna gelmiş ve oturmuşsa,hiçbir yaramazlık yapmamış gibi, yanına gelip diz çöküverir, hatta sallanarak "Ettehiyyatu" okumaya başlardı.
Sayfa 16 - NesilKitabı okudu
Mehmet Akif'in okul kaydı sırasında yaşadığı hazin kızı Cemile Hanım söyle anlatır: "Bir gün, mektebe giderken çantamın eksikliğinden dolayı ağlamıştım. Onun üzerine babam bize bir çocukluk hatırasını söyle anlattı: Babam beni idadi mektebine yazdırmak üzere götürdü . Mektebe kaydımı çabucak yaptılar. Fakat memur kayıt harcı olarak para istedi. " Mektebe verilmesi gereken bu para ,baba-oğulun sevinçlerini birden üzüntüye döndürdü. Hoca Tahir Efendi ,bu duruma bozuldu. Oğlunu bir kenara çekti. Para kesesini kimseye göstermeden çıkardı. Birlikte kurcaladılar, karıştırdılar ama istenilen paraya ulaşamadılar. Kesedeki para , kayıt harcına yetmiyordu. Bu olaydan çok etkilenen Akif Bey , sonrasında yaşananları açıklarken, gönlünün hüznü gözlerinde yaş olur : "Babamın mevcut parası kâfi gelmedi. Baktım, canı çok sıkılmıştı. O sırada cebinden saatini çıkardı. Evirip çevirip bakmağa başladı. -Baba , neden saate bakıyorsunuz, dedim . -Bu gümüştür ,dedi. Bunu rehin olarak verirsek , istedikleri parayı alabiliriz. Babamın beni okutmak için gösterdiği bu fedakârlık karşısında çok müteessir oldum. Ağlamaya başladım. -Baba, dedim . Ben bu mektepten vazgeçtim. Haydi gidelim. İşte çocuklar, biz bu şartlar altında okuduk . Siz şimdi çantanızın rengi biraz solmuş diye ağlıyorsunuz . -Peki baba, sonra ne oldu? Mektebe gitmediniz mi? -Gittim. Babamın parasının çıkışmadığını görünce, itimat ettiler, 'sonra verirsiniz.' dediler." Mehmet Akif , zorlukla kaydolduğu bu okulu ,üç yıl sonra , 1888'de , kolaylıkla ve başarıyla bitirdi.
Reklam
Yalan aşağılık bir şeydi; insanı aşağılara düşüren, bayağılaştıran, şahsiyetsizleştiren bir şeydi..
Sayfa 28
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.