Dinlediğimiz kopuzun telleri kaygan çakıllar üstünden akan duru bir arkın suları gibi mırıldanıyor; güneşin az sonra tepelerin ardında kaybolacağını, morumsu bir serinliğin çıkarak sessizce ovaya yayılacağını, güneşin kavurduğu yol boyunca dizilmiş boz renkli pelin otlarının, sarı püskül çayırlarının tozlarını silkeleyerek sallanacaklarını anlatıyordu. Yolcuyu dinledikçe coşan bozkır da onunla birlikte türküye başladı.
Sayfa 9 - Cem Yayınevi, Ocak 2003, Rusça aslından çeviren: Mehmet ÖzgülKitabı okudu